Edward Snowden özel hayatınızın gizliliği
Edward Snowden özel hayatınızın gizliliğini nasıl koruyabileceğinizi anlatıyor
Geçen ay Edward Snowden ile Moskova’nın merkezinde; Kızıl Meydan’ın sadece birkaç blok ötesinde bir otelde bir araya geldim. Yüz yüze ilk görüşmemizdi, ilk olarak kendisi 2 yıl önce bana bir e-mail atmıştı ve Snowden’in Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ve onun İngiliz muadili GCHQ’nin geniş kitleleri gözetlediği ifşasını yaptığı gazeticiler Laura Poitras ve Glenn Greenwald ile nihayet şifreli bir kanal kurabildik.
Bu sefer Snowden’ın anonimliği sona ermişti, dünya, ifşa ettikleri hasebiyle onun kim olduğunu biliyordu ve Latin Amerika’ya seyir halindeyken Dışişleri Bakanlığı tarafından pasaportu iptal edildiğinden beri sürgünde yaşadığı Moskova’daydı. Durumu daha stabildi, kendisine yönelik tehditler daha kolay tahmin edilebilir vaziyetteydi. Bu yüzden 2015’teki buluşmamıza 2013’tekinden daha az paranoya ve can güvenliğimize dair daha az ihtimamla gittim, çünkü iletişimimiz internetle sınırlanmayacaktı.
İlk görüşmemiz otel lobisinde olacaktı ve yanımda tüm önemli elektronik aygıtlarımla otele vardım. Akıllı telefonumu tamamen kapattım ve onu tüm radyo dalgalarını kesmek üzerine tasarlanmış “Faraday çantası”na koydum. Bu çanta, sırt çantamın içinde yine kapalı durumda olan dizüstü bilgisayarımın (Rusya seyahatime özel ayarlarını yaptığım ve zeminini sertleştirdiğim) yanına tıkılmış durumdaydı. İki elektronik alet de verileri şifreli şekilde depoluyordu fakat disk şifrelemesi mükemmel değildi ve bu aletleri otel odasında bırakmak demek kurcalanmalarına davetiye çıkarmak anlamına gelecekti.
Lobideki koltukların çoğu kokteyllerini yudumlayan, şık görünüşlü Ruslar tarafından kapılmıştı. Kendime, aksiyondan uzak bir köşede saklı durumda olan ve belirleyebildiğim tek güvenlik kamerasından uzakta yer alan kuytu bir köşe seçtim. Snowden bana, kendisiyle görüşmeden evvel biraz bekleyeceğimi söylemişti, ben de bir an izleniyor olup olmadığı konusunda şüpheye düştüm: Yağmur geçirmez bir mont giyen, bıyıklı ve gözlüklü biri birkaç adım ötemde duruyordu ve apaçık bir şekilde mozaik cama derince bakmaktan başka bir şey yapmıyordu. Benimle göz kontağı kurduktan hemen sonra koltuğumun olduğu taraftan öbür yöne doğru yürüyerek uzaklaşmaya başladı.
Nihayetinde Snowden ortaya çıktı. Gülümsedik ve seni görmek güzeldi, dedik. Sonrasında “gerçekten” konuşmaya başlamadan evvel asansörün yanındaki spiral merdivenlere doğru, röportajı yapacağımız odaya gitmek üzere yürümeye başladık.
Çok sessiz ve tedbirli olmama gerek de kalmamıştı. Snowden da telefonumu dışarı çıkarma konusunda rahat olmamı söyledi, böylece orada bulunan bazı ortak arkadaşlarla bir buluşma koordine edebildim. Hareket güvenliği (kısaca opsec) Moskova’da gerçekleştirdiğimiz birkaç sohbetin yinelenen konusuydu.
Snowden kendisiyle yapılan röportajların çoğunda özel hayatın gizliliğinin öneminden, iletişim denetlemelerinde bir reformun ve şifrelemenin gerekliliğinden bahsediyordu. Fakat derinlemesine araştırma yapıp insanlara hareket güvenliğini izah eden tüm teknik arka planı verme ve kendi güvenlik ve gizliliklerini kuvvetlendirme hususunda yardım etme şansı çok az olmuştu. O ve ben sohbetimizde modası geçmiş olan bilgisayar konusuna daha fazla odaklanıp politikadan daha az bahsetmek üzerine anlaştık, çünkü ikimiz de bilgisayar manyağı idik ve onunla yapılan çok az röportaj bu alana odaklanmış durumdaydı. İnanıyorum ki o da bizim sohbetlerimiz aracılığıyla güzel projeleri desteklemek ve insanları eğitmek için istiyordu. Örneğin, Snowden daha önce kişisel bir görüşmemizde Tor anonimlik sistemi hakkında tweet attığında ne kadar fazla insanın bunun devlet tarafından kurulan bir tuzak olduğunu öğrendiklerinde hayret ettiğini söylemişti. O, bu tip bazı yanlış kanıları düzeltmek istiyordu.
Röportajımız oda servisiyle gelen hamburgerlerin sevk ve idaresinde, temel mevzulara değinerek başladı.
Micah Lee: Hangi hareket güvenliği uygulamalarının herkes tarafından sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? Sadece ortalama bilgiye sahip insanlar için işe yarar metodları kastediyorum.
Edward Snowden: Hareket güvenliği NSA hakkında kaygı duymasanız dahi önemli bir mesele. Çünkü bu gözetlemenin günlük bazda kurbanları kim olabilir diye düşündüğünüzde aklınıza aile içi şiddetin mevcut olduğu evlilikleri yürütenler, siber sapıklar hakkında endişe taşıyanlar, ebeveynlerinin kendisini gizlice dinlemesinden kaygı duyan çocuklar gelebilir. Buna göre özel hayatın gizlilik seviyesi değerlendirilir.
Herkesin atabileceği ilk adım telefon görüşmelerini ve mesajlarını şifrelemektir. Bunu bir akıllı telefon uygulaması olan ve Open Whisper Systems tarafından üretilen Signal ile yapabilirsiniz. Bu program ücretsiz ve hemen indirin. Ayrıca şu an konuştuğun herkes, onların iletişimleri, eğer engel olunursa, karşı tarafça okunamaz. (Signal iOS ve Android için uygun, diğer birçok güvenlik aracının aksine kullanması çok kolay)
Hard diskinizi şifrelemelisiniz, böylece eğer bilgisayarınız çalınırsa fotoğraflarınız, nerede yaşadığınız, nerede çalıştığınız, çocuklarınız nerede, hangi okula gidiyorsunuz gibi bilgiler karşı tarafça ele geçirilemez. (Windows, Mac ve Linux için hard diskinizi nasıl şifreleyebileceğiniz hakkında bir rehber yazdım.)
Şifre yönetici kullanın. İnsanların özel bilgilerini açığa çıkaran en temel şeylerden biri, karşı taraf çok yetkinse buna ihtiyacı yok ama en yaygın durum olarak, veritabanlarının açığa çıkması. Hayatına dair şeyler 2007’de kullanmayı bıraktığın bir hizmetin hacklenmesi sonucu ortaya saçılabilir ve orada kullandığın şifre senin Gmail hesabının da şifresi olabilir. Şifre yöneticisi her site için kırılması imkanız, sana özgü şifreler üretmeni sağlar ve onları hatırlamak gibi bir yükün altında olmazsın. (Şifre yöneticisi bir program olan KeePassX ücretsiz, kaynağı açık, platformlar arası kullanılabiliyor ve Cloud’da hiçbir şey depolamıyor)
Bir diğer işe yarar şey, iki aşamalı kimlik tanıma sistemleri. Bunun değeri eğer biri şifrenizi çalarsa veya şifreniz ortalığa saçılırsa anlaşılıyor. Bu sistem, servis sağlayıcısının size yazılı mesaj veya benzer yollarla ikinci bir kimlik tanıma aşaması sunmasına yarıyor. [Eğer bu sisteme sahipseniz saldırgan, hesaplarınıza girmek için sizin hem şifrenize hem de fiziksel olarak kullandığınız alete ihtiyaç duyacak. Gmail, Facebook, Twitter, Dropbox, GitHub, Battlenet ve tonlarca daha servis iki aşamalı tanıma sistemini destekliyor.]
Hayatımızı “elektronik ortamda çıplakmışız” gibi yaşamamalıyız.
Her gün bağımlı olduğumuz sistemlere dair zırhlanmalıyız. Bu çaba, çok olağanüstü bir hayat tarzı değişikliğine gitmeyi gerektirmiyor. Bizi rahatsız edici bir şey de olmak zorunda değil. Bu görünmez olmalı, ortama uygun olmalı, acısız ve efor sarfetmeksizin yapılabilen bir şey olmalı. Signal gibi uygulamaları sevmemin sebebi de bu, çünkü çok zorlayıcı değiller. Hayatını baştan düzenlemenizi gerektirmiyorlar. İletişim şekillerinizi değiştirmenizi de gerektirmiyor. Şu an bile arkadaşlarınla konuşmak için bunu kullanabilirsiniz.
Lee: Tor hakkında ne düşünüyorsun? Herkes buna aşina olmalı mı bunun sadece ihtiyaç duyulduğunda kullanılabilecek şeylerden olduğunu mu düşünüyorsun?
Snowden: Bence Tor şu ana kadar tasarlanmış projeler arasında özel hayatın gizliliğini en çok kucaklayanı. Şahsen Tor’u hep kullanıyorum. Bunun işe yaradığını bu noktadaki çoğu insanın aşina olduğu en az bir anekdottan biliyoruz. Tabii Tor’un kurşun geçirmez olduğunu söylemiyorum. Tor’un yaptığı, belli bir ölçüde güvenlik sağlayıp fiziksel ortam ile bağlarınızı koparabilmesidir.
Tor’un arkasındaki temel fikirse bunun gönüllüler tarafından yürütülmesi ki bu Tor’u değerli kılıyor. Herhangi biri yeni bir ağ yaratabilir, orta yönlendirici, veya biraz riski kabul etmesi durumunda bir çıkış noktası yaratabilir. Bu ağın doğasında olan gönüllülük esası Tor’u hayatta kalabilir, dirençli ve esnek kılıyor.
Lee: O halde herkes tarafından yapılması gereken tüm şeyler bunlar. Peki normal insanların dışında tehditlere maruz kalanlar ne yapmalı? İstihbarat muhbirleri veya devletten düşman edinmiş olanlar? Belki gazeteciler ve bazı durumlarda aktivistler? Yani bu tip insanlar.
Snowden: Bu hususta bir makaleden öğrenemeyeceğiniz ilk cevap, yüksek riskli bir çevrede olan her birey için farklı ihtiyaçların olduğudur. Ve hasımların yapabildikleri istikrarlı bir şekilde gelişmekte. Kullanılan araçlar da değişiyor.
Önemi olan asıl şey anlaşmanın ilkeleri konusunda bilinçli olmak. Genel olarak bir hasım nasıl senin için hassas olan bilgilere erişim imkanı bulur? Korunmak için ne tip şeylere ihtiyacın var? Çünkü pekala her şeyi saldırganlardan saklayamazsın. İzini kaybettirip Montana’nın ormanlıklarında saklanmanı gerektirecek paranoyak bir hayata ihtiyacın yok.
Bizim yapmamız gereken şey, menfaatlerimizin hilafında kullanılabilecek olan etkinliklerimiz, inancımız, yaşamımız gibi olguları korumak. Bu yüzden muhbirler hakkında düşündüğümüzde, örneğin yanlış yapılan bir şeye şahit olup bu bilgiyi yaymak istersek ve insanların buna müdahil olması gerektiğine inanırsak, bunu nasıl kısımlara ayıracağımız hakkında da düşünmeliyiz.
Bilmesi gerekmeyen kimseye hiçbir şey söylemeyin. (Linsday Mills, birkaç yıldır Snowden’ın kız arkadaşı olmasına rağmen onun gazetecilere sızdırmak üzere belge biriktirdiğinden habersizdi ve bunu herkes gibi haberlerden öğrendi.)
Bu arada muhbirler ve onlara dair ne yapılması gerektiği hakkında konuştuğumuzda, kimliğini koruyacak araçlar hakkında düşünmek istersin. Herhangi bir geleneksel haberleşme sistemi ile olan ilişkinizin varlığının korunmasını… Tor ağının da üzerinde yer alan SecureDrop gibi bir şey kullanmak istersin, böylece o an kullandığın bilgisayarla aranda bir bağ olmayacak (tercihen kalıcı olmayan bir operatör sistem olan Tail’e benzer bir şey olmalı, böylece –umulur ki tek kullanımlık olan ve daha sonrasında kurtulabileceğin- makinende adli hiçbir iz bırakmayacak, bilgisayar hiçbir baskında bulunup analize tabi tutulamayacak) ve operasyonel aktivitelerinin tek çıktısı gazeteciler tarafından haberleştirilen şeyler olacak. (SecureDrop bir muhbir bildirme programı)
Böylece bu kötüye kullanıma müdahil olan kim olursa olsun sizin fiziksel kimliğinizi işaret etmek suretiyle sizi mücadeleden alıkoyamayacak. Olayın aktörleri yerine mücadelenin hakikatlarıyla muhatap olmak durumunda kalacaklar.
Lee: Peki baskıcı rejimlerin baskısı altında olup şunu deneyen insanlar…
Snowden: Tor kullansınlar.
Lee: Tor kullanmak?
Snowden: Tor kullanmıyorsanız yanlış yapıyorsunuz. Şimdi bu hususta şöyle bir karşı nokta, gizliliği koruyan teknolojileri belli yerlerde kullanmak sizi baskıcı rejimlerin ekstra gözetleme pratiklerinden birey olarak ayrı tutabilir. Bu yüzden gizliliği temin eden araçları üreten geliştiriciler için protokollerinin dikkat çekmemesi çok önemli.
Lee: Yani yaymak istediğiniz şeyin hareket güvenliğine dair ilkeler olduğunu söylüyorsunuz. Ve mutlaka bilinmesi gerekenlerden bazılarını “bölümlere ayırma” olarak belirttiniz.
Hareket güvenliğimiz hakkında başka ilkelerden de daha fazla bahsedebilir misiniz?
Snowden: Hareket güvenliği ile ilgili düşüneceğimiz hemen her türlü prensip zafiyetle alakalı. İçinde bulunulan tehlikenin riskleri nedir ve nasıl azaltılabilir diye düşünmek lazım. Her adımda, her harekette, dahil olduğumuz her noktada, aldığımız kararların her noktasında durup “Benim düşmanım olan biri aktivitelerimi öğrenince bunun etkisi ne olur?” diye iyice düşünmeli. Eğer etki içinden çıkabileceğiniz bir durum değilse ya bu aktiviteden kaçınacaksınız ya da aktivitelerinizi değiştireceksiniz. Bilgiyi koruyan bazı tür araçlarla veya sistemlerle riskleri azaltmak zorundasınız veya nihayetinde aktivitelerinizin keşfedilmesi riskini kabullenip buna gelecek karşılığın hafif olmasına uğraşmalısınız. Çünkü bir şeyi her zaman sır olarak tutamayabilirsiniz ama verilecek karşılığı planlayabilirsiniz.
Lee: Hareket güvenliğine dair ilkelerin her gün uygulanabilecek mahiyette olduğunu düşünüyor musunuz?
Snowden: Evet, bu seçerek paylaşma meselesi. Herkes bizim hakkımızda her şeyi bilmek zorunda değil. Arkadaşının gittiğin eczaneyi bilmeye ihtiyacı yok. Facebook senin şifre güvenlik sorularını bilmeye ihtiyaç duymuyor. Facebook sayfanda annenizin kızlık soyadını belirtmenize gerek yok, hele ki bu kelime Gmail hesabındaki şifre kurtarma kelimesiyse. Buradaki fikir, paylaşmaya tamam ama bu her zaman gönüllü olmalı. İyi düşünerek olmalı. Paylaştığınız şeyler herkese karşılıklı fayda sağlayan şeyler olmalı ve bunlar sizden öylece alınan şeyler değil.
İnternetle etkileşime geçerseniz… Bugün tipik iletişim yöntemleri size sessizce, görünmez şekilde ve her click’te ihanet ediyor. Uğradığınız her sayfa ve bilgi çalınıyor. Toplanıyor, engelleniyor, analiz ediliyor ve hükümetler, içişleri, dışişleri ve şirketler tarafından depolanıyor. Birkaç kilit hareketle bunu azaltabilirsiniz. Eğer sizin hakkınızda bilgiler toplanıyorsa emin olun bu gönüllü bir yolla yapılıyor.
Örneğin, eğer HTTPS Everywhere gibi tarayıcı plug-in’leri kullanıyorsanız güvenli ve şifreli iletişim ile takviye edebilir, böylece verileriniz çıplak şekilde doğrudan elektronik geçiş yapmayacaktır.
Lee: İnsanların adblock software kullanması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Snowden: Evet. Sadece daha fazla güvenlik açısından herkes adblock software kullanmalı Comcast, AT&T gibi kendi reklamlarını önünüzde açık olan http bağlantılı sayfaya sokan internet sağlayacıları görüyoruz. Servis sağlayıcıları Javascript gerektiren aktif içerikler (içine Flash gibi aktif içerikler gömülü olan) sundukları sürece, herhangi bir şey sizin internet tarayıcınız için saldırı taşıyıcısı olabilir, bunları aktif şekilde bloke etmeniz lazım. Çünkü eğer servis sağlayıcınız okuyucu ve yayıncı arasındaki ilişkinin mahremiyetini korumuyorsa, buna karşılık kendinizi korumaya gayret etmeniz sadece bir hak değil aynı zamanda ödeviniz durumuna geliyor.
Lee: Güzel. O halde medyadan haberdar olduğun, olağandışı saldırılar mevcut. “Evil maid” saldırıları gibi disk şifrelemelerine saldırılar gerçekleşiyor ve cold-boot saldırıları oluyor. Her türlü donanıma saldırı olabiliyor. BadUSB ve BadBIOS ve telefonlarda ana bant saldırıları var. Bunların hepsi birçok insanın başına sık gelmiyordur muhtemelen. İnsanların endişelenmesi gereken ciddi bir durum var mı? Bu tip saldırılar hakkında endişe duysan ve kendini savunmaya çalışsan neyi tercih ederdin?
Snowden: Bu işin tamamı senin kişisel tehdit tarzına göre yaptığın kişisel değerlendirmeye bağlı değil mi? Hareket güvenliğinin ne ile alakalı olduğuna dair en önemli nokta burası. Anlaşmanın risklerini, riski düşürmek için ne kadar gayretin gösterilmesi gerektiğine dair belirlediğin noktaya dayanarak iyi değerlendirmelisin.
Şimdilerde cold-boot saldırıları veya benzer durumlarda yapabileceğiniz birçok şey var. Mesela makinanızı hiç gözetimsiz bırakmazsanız cold-boot saldırılarını yok edebilirsiniz. Bu, kullanıcıların çoğu için önemli olmayan bir şey, çünkü gözetimsiz olan bilgisayarlarına birilerinin sızması konusunda endişe duymuyorlar. Bootloaderınızı fiziksel olarak üzerinde taşıyarak –örneğin kolye olarak veya harici bir USB aygıtı olarak- korunulabilecek evil maid saldırıları var.
BadBIOS’a yakalandığınızı düşünelim. BIOS’unuzu atarak ya da onu bozarak (umuyorum ki artık SHA1 ile değil) buna karşı korunabilirsiniz. Teoride eğer yeterince kötü ele geçirildiyse bundan harici olarak kurtulmanız lazım. Eğer işletim sistemine güvenmiyorsunuz emin olacağınız bir yol olarak JTAG veya benzer bir okuyucu kullanarak bundan kurtulmaya ihtiyacınız var.
Her saldırıya bir karşılık vardır. Sonsuza kadar kedi-fare oyunu oynayabilirsiniz
İstediğiniz kadar derine dalabilirsiniz, güvenlik duvarındaki boşluklar üzerine çılgınca düşünebilirsiniz veya tavandaki kameralara kafayı takabilirsiniz. Veya mevcut durumunuzda en gerçekçi tehditlerin ne olduğu üzerine düşünebilirsiniz. O zaman bu temelde en gerçekçi tehditlere karşı bir harekette bulunun. Bu, birçok insan için çok basit şeyler olacaktır. Güvenli bir tarayıcı kullanmak gibi. Aktif içerikleri ve komutları etkisiz kılmak ve ideal olarak iz bırakmayacağınızı vaat eden sanal bir makine kullanmak veya sanal ortamda izole edilmiş tarayıcılardan birini kullanmak gibi. (yakınlarda sanal makinelerin nasıl kurulacağı hakkında yazdım) Ayrıca sıradan günlük iletişimlerinizin şifreleme vasıtaları aracılığıyla titizlikle paylaşıldığından emin olmanız gerekir.
Lee: Şu an ne tarz güvenlik araçları hakkında heyecan duyuyorsunuz, hangilerini ilgi çekici buluyorsunuz?
Snowden: Burada sadece Qubes’ten bahsedeceğim, çünkü ilgi çekici. Qubes hakkında gerçekte heyecan duyuyorum çünkü, VM ayrımlı makineler ve makinelerde iz bulmak için pahası yüksek sandboxların gerekli olması, müthiş kaynaklara ve sofistike donanıma sahip olan saldırganlara karşı koruma vaat etmesi fikri saldırganların yükünü arttırması açısından büyük bir adım. Bu projeye devam ettiklerini ve daha erişilebilir, daha güvenli bir hale getirdiklerini görmekten memnuniyet duyarım.
Fark etmeye ihtiyaç duyduğumuz fakat fark etmediğimiz bir şey ise grsecurity gibi yollarla her işletim sistemindeki tüm çekirdekleri kuvvetlendirme ihtiyacımız. Fakat maalesef ortalama bir kullanıcı için ulaşılabilir ve kullanılabilir olan imkanlar ile mevcut kullanım arasında büyük bir boşluk var.
Lee: İnsanlar akıllı telefonları bolca kullanıyorlar. Güvenli bir iletişim açısından akıllı telefon kullanmaya nasıl yaklaşıyorsunuz?
Snowden: İnsanların cep telefonları hakkında unuttukları şey, etrafta dolaştıklarında bulundukları her yerin düzenli kaydının tutulduğu. Cep telefonlarıyla ilgili sorun, onların gerçekten sizin hakkınızda “konuşması”; onları kullanmadığınız anda dahi. Tabii bu herkes telefonlarını yaksın demek değil… Ama kullanım bağlamınız hakkında düşünmeniz gerektiği anlamına geliyor. Bir aygıtı üzerinizde bulundurup ilişkilendirilmiş olmak istemeyeceğiniz yerlerde bulunduğunuzu kayda alması için mi taşıyorsunuz? Bu yer sizin ibadethaneniz gibi basit bir yer olsa bile?
Lee: Dışarıda kitlesel gözetimi nasıl sonlandıracağını bulmaktan hoşnut olacak tonlarca yazılım geliştiricisi var. Zamanlarını nasıl değerlendirmeliler?
Snowden: Düzenli altyapı hususunda en önemli şeylerden biri karışık yönlendirme çünkü henüz iletişim içeriği ile iletişimin bizzat kendisini nasıl ayıracağımız problemini çözemedik. Gerçek bir özel hayat güvenliği için ikisinin de güvenliğine sahip olmak zorundasınız. Sadece annenizle ne konuştuğunuz değil, annenizle konuşuyor olmanız olgusu da…
Bugün internet iletişimiyle alakalı problem olan şey, internet sağlayıcısının sizin kim olduğunuzu tam olarak bilmesi. Tam olarak nerede yaşadığınızı biliyor. Kredi kartı numaranızın ne olduğunu en son ne zaman ve ne kadar ödediğinizi biliyor.
Bir şişe su alabildiğiniz gibi bir miktar internet hizmeti alabiliyor olmalısınız
İnternete özel bağlantılar şeklinde dahil olabilen vasıtalara ihtiyacımız var. Özel iletişime sahip olmanın yollarına ihtiyacımız var. Özel topluluklar için ortaya bir şeyler koyabilecek mekanizmalara ihtiyacımız var. Ve nihayetinde ticaretin temel olan, özel ödeme ve kargolama yollarına sahip olmaya ihtiyacımız var.
Bunlar çözümlenmesi gereken araştırma soruları. Gelecek nesile miras kalmak üzere haklarımızı korumanın bir yolunu bulmalıyız. Eğer yapamazsak, bugün açık bir topluma veya kontrol altındaki bir sisteme giden bir yol ayrımındayız. Bunun için bir şey yapmazsak insanlar geriye bakıp “Bunun olmasına neden müsaade ettiniz?” diyecekler. “Her şeyin belirlenebildiği bir dünya mı istiyorsunuz? Artık sadece konuşmaların içeriklerinin değil, her insanın her bir hareketinin ve hatta her bir objenin yerinin bilindiği bir dünya mı? Arkadaşınıza önerdiğiniz bir kitabı onun okumuş olduğuna dair kayıtların dahi geride kaldığı bir dünya mı? Bunlar kullanışlı imkanlar olabilir ancak ne zaman ki bunların hareketlerimiz, paylaşımlarımız ve dışa açıklığımız hakkındaki etkilerini azaltabiliriz, o zaman gerçekten iyi olacaklar.
Lee: İdeal olanı, devletler tüm dünyada herkesi gözetlememeli. Fakat ortada olan bu değil, bu yüzden problemin nerede, nasıl bir yolla çözüleceğini düşünüyorsun? Bunun sadece bir şifreleme ile mi olacağını düşünüyorsun yoksa Kongre’nin yeni kanunlar çıkarmasına uğraşmak ile yeni politikalar geliştirmenin eşit öneme sahip olduğunu mu düşünüyorsun? Toplu gözetimle mücadele etmek için teknoloji ve politika arasındaki dengenin nerede olduğunu düşünüyorsun? Kongre’nin ne yapması veya insanların Kongre’yi ne yapması hususunda uyarması gerektiğini düşünüyorsun?
Snowden: Reformun başka suretlerde geldiğini düşünüyorum. Genel olarak hukuki ve yasaya uygun reformlar var, yargı kararlarının ortaya çıkardığı ürünler ve neticeler var. ABD’de kamunun bilgisi dışında ve rızası olmaksızın uygulanan ve haklara tecavüz eden toplu gözetleme meselesinin haddini çok aştığı ve sona ermesi gerektiği ortaya konuyor. Ve neticede değişmesi veya modifiye edilmesi gerektiği de. Fakat hala başka proje ve programlarda, başka ülkelerde toplum için çok hayati olan bu meseleye dair reformlar yok. Ve bu bağlamda, bu koşullarda inanıyorum ki –toplum olarak, açık bir toplum olarak; ister düzgün bir vatandaşlıktan ister spesifik olarak teknoloji ile iç içe geçmiş bir toplumdan bahsedelim- herhangi bir vasıta ile insan haklarının kuvvetlendirilmesi için yollar aramalıyız.
Bu teknoloji ile, politikalar ile, tavır alma ile değişebilir. Fakat bütün bunlarla beraber en hızlı gelişen ve en çok gelecek vaat eden vasıta. Bu vasıta ile aldığımız tutumla, yeryüzündeki her bir kanun koyucuya bağımlı olmaksızın reformun kendisini gerçekleştirebilir ve insan hakları ihlallerine en büyük cevabı verebiliriz. Bu bir umut için oldukça iyimser olmayı sağlıyor. Bizler yeni sistemler yaratabiliyor olmak yerine özgür ve açık bir toplum için gerekli olan hakları korumaya muhtacız.
Lee: Bir başka nokta –insanlar Twitter hakkında sormam gerektiğini söyledi- ne kadar süredir Twitter hesabın var?
Snowden: İki haftadır.
Lee: Kaç takipçin var?
Snowden: Sanırım 1.5 milyon.
Lee: Bu çok fazla! Twitter kullanıcısı olmayı ne kadar seviyorsun?
Snowden: Batırmamak için bir hayli uğraşıyorum.
Lee: Çok geç vakitlerde tweet atıyordun, Moskova’da gecenin ortasında mesela.
Snowden: Hah! Doğun güneş saatine göre yaşadığım konusunu saklamıyorum. İşlerimin ve sosyal faaliyetlerimin, politik aktivitelerimin çoğu hâlâ ABD’deki evimde gerçekleşiyor. O yüzden bu, sadece aynı saatlerde çalıştığımda bir anlam ifade ediyor.
Lee: Twitter’ın tüm zamanını emdiğini düşünüyor musun? Yani benim tüm gün açık duran bir Twitter’ım var ve bazen alevli tartışmaların içine çekiliyorum. Sana olan etkisi nasıl?
Snowden: İnsaların bütün gün kediler hakkında tweetlediği birkaç gün vardı. Ve biliyorum yapmamalıyım ancak kendimi onlara bakmaktan alıkoyamadım.
Edward Snowden özel hayatınızın gizliliğini nasıl koruyabileceğinizi anlatıyor
Lee: Asıl soru, bundan önce Twitter kullanımın nasıldı? Çünkü belli ki Twitter’da vardın. Bütün in ve outları biliyorsun.
Snowden: Başka Twitter hesaplarının varlığını kabul da edemem inkar da edemem.
Sektörün kara kutusu: DVD’ci Metin
Reklam sektörünün meşhur simalarından DVD’ci Metin, ajansları anlattı.
06.03.2015 – 11:09 | MediaCat
Bir dönem sipariş üzerine temin ettiği DVD’lerle tanınan, reklam sektörünün meşhur simalarından DVD’ci Metin eski mesleğini ve ajansları anlattı.
DVD işini ne kadar yaptınız?
Ben bu işi 13 sene falan yaptım.
Ne kadar kazandırdı?
Çok kazandırdı. Filmler internet aracılığıyla izlenir olunca bırakmaya başladım yavaş yavaş. Öncesinde kazandım ama. Şöyle söyleyeyim; 1999 yılında haftada 2 bin lira falan kazanıyordum ben, hatta daha fazla. Bir haftada asgari ücretin altı katını kazanıyordum.
İnternet yüzünden işi bıraktığınızı söylüyorsunuz ama bulunmayan filmleri servis ederek hâlâ kazanabilirsiniz.
Bugün çıksam haftada en az 3 bin lira kazanırım.
Başka bir sebebi mi vardı öyleyse işi bırakmanızın?
Yakalandım. Ceza yiyecektim, o yüzden bırakmak zorunda kaldım.
İnternet bir engel değildi öyleyse?
Sipariş üzerine yaratıcılık: DVD’ci MetinAslında ben teknolojinin üstüne de çıktım, Torrent’in de önüne geçtim. Evde hazır harddiskler vardı; sen bana “Metin ben Şubat ayından bugüne kadar tüm filmleri istiyorum” derdin, ben harddiskten girerdim Şubat’ın tüm listesini, getirir sana verirdim 500′e 600′e. Sonra baktım bu kez harddiskten harddiske kopyalıyorlar. Sonra bıraktım. Ama hâlâ arıyorlar beni.
Bu kazancın ne kadarı ajanslardan geliyordu?
Başlarda işler biraz daha farklıydı. Sonra baktım ki ajanslardan gelen talepler bir hayli artıyor; tam kitleyi yakalamışım. Ajanslara, futbolculara ve sosyetedeki bütün işadamlarına film vermeye başladım. Direkt adrese teslim yaptığım için sokakta, dükkanda satanlardan daha çok kazanıyordum. Adam dükkana gidip 3 – 4 tane alırken beni eve çağırdığında en az 100 – 150 tane alıyordu. Arşivim çok genişti, bir de herkesten önce getiriyordum yurtdışından.
Ajanslar en çok hangi filmleri talep ediyorlardı?
İlk başlarda biraz daha festival filmleri ağırlıklıydı. Avrupa sineması… Reklam sektörü olduğu için bilimkurgu ve fantastik filmler.
Film dışında istekler oluyor muydu?
Shot istiyorlardı, “Rusya’dan shot getirir misin” diyorlardı. Birkaç defa getirdim, reklam shot’ları getirdim birkaç ajansa verdim. Pornografik içerikli ürünler isteyenler de oluyordu.
Bugüne kadar gelen en garip istek neydi?
Uyuşturucu.
Çok isteyen oluyor muydu?
Çok.
Neden sizden istiyorlardı sizce?
Birincisi, ben onlara güven veriyordum. Benim onlara güven vermemin tek sebebi onlarla dürüst çalışmamdı. Kimseye kimsenin ismini vermezdim. Şöyle söyleyeyim; arkadaş olmuştum onlarla. Reklamcı arkadaşlarım vardır mesela benim pek çok ajansta. Gider onlara servis yapardım, film alırlardı. Geç olurdu, “Metin bu gece burada kal istersen” derlerdi, kalırdım. Böyle böyle bir samimiyetim oldu onlarla. Şimdi benim İstanbul’a geliş hikâyem daha farklı olduğu için onlara nazaran, İstanbul’da yer altından tutun sosyetedeki en üst adama kadar hepsiyle bir irtibatım vardır benim. Önce çekinerek söylüyorlardı “uyuşturucu bulabilir miyiz” diye, “yok” diyordum, “ya senin elin ayağın uzundur” diyorlardı. Terslemişliğim vardır, temin etmedim kimseye.
Reklamcılarla bu denli içli dışlı olup bu kadar çok film izledikten sonra reklamcı olmayı hiç düşündünüz mü?
Sipariş üzerine yaratıcılık: DVD’ci MetinVallahi çok düşündüm. Çok film izliyorum, yazdığım senaryolar da var. Bir keresinde ajansın biri konkura hazırlanıyormuş, ajanstaki arkadaşlardan biri akşam birlikte çalışalım diye evine çağırdı beni. Gittim, bana bir şeyler anlattı, ben de izlediğim filmlerden, çocukluk anılarımdan hikâyeler anlattım. “Sen reklamcı olabilirsin aslında” dedi; “çok şey yaşadığın için, hem alt hem de üst tabakayı bildiğin için, hitap edilecek kitleyi çabuk yakalarsın” dedi.
Konkur işi ne oldu?
O gün birkaç fikrimi söyledim, aradan birkaç hafta geçti aradı beni. “Metin bundan sonra aklına reklam fikri gelirse bana söyler misin?” dedi. O gün konkurda benim hikâyeyi anlatmış, çok beğenmişler ve işi almışlar. Hatta patronları bana zarf içinde bir ücret de göndermişti. “Madem size yardımcı olmuş, alın bunu Metin’e verin” demiş.
Karşılık almaksızın, telif ödenmeksizin kullanıldı mı anlattığınız hikâyeler; sattığınız filmlerden sahneler gördünüz mü?
Birkaç tanesini gördüm. Neler olduğunu söylemeyeyim , 7-8 tane rahat var.
Dost meclisinde konuştuğunuz şeyler miydi yoksa çağırıp anlattırıyorlar mıydı?
Beni çağırıp “ya sen çok film izliyorsun, kilitlendim kaldım bir bilimkurgu hikâyesi var nasıl yapabiliriz” diyorlardı. Ben de kafamda fantastik bir hikâye varsa anlatıyordum.
Sonra gördünüz onları ekranda… Gördüm. Ben anlatıyordum, böyle böyle diyordum. Bir ay sonra bakıyordum kullanılmış.
Daha sonra üzerine konuşuyor muydunuz?
Yok, ben peşine düşmezdim. Hatta bir keresinde arkadaşlarla maç izlerken, maç arasında bir reklam başladı dondum kaldım. Arkadaşlar sordular ne olduğunu, “beni yazmış, ben anlattım bunu” dedim. Güldüler, ciddiye almadılar.
Hangi ‘sanal alem’ gerçek? Kaybeden kim?
1960’lar “yarı iletken” dönemi, 1970’ler “PC” dönemi, 1980’ler “internet” dönemi, 2000’lerse “sosyal ağ” dönemiydi.
Önümüzdeki yirmi yılı düşünün!
Google 1998 yılında kuruldu. Piyasa değeri (market cap) 334 milyar dolar.
Amazon 1994 yılında kuruldu. Piyasa değeri 135 milyar dolar.
1984 yılında kurulan Cisco; 1970’lerde kurulan ve halen dünyanın en pahalı şirketi olan Apple (1976), Oracle (1977), Microsoft (1975); 1968 yılında kurulan Intel…
Bunlar eski Süper Unicorn’lar.
Unicorn sanal ortamda hizmet üreten ve piyasa değeri 1 milyar dolardan fazla olan yazılım şirketlerine deniliyor.
Unicorn, mitolojide saflığı ve masumiyeti temsil eden tek boynuzlu at demek.
Unicorn Club, ABD’de 2004 yılından sonra kurulmuş ve 1 milyar doların üzerinde piyasa değeri olan 39 yazılım şirketinin ortak ismi. Yazılım şirketlerini destekleyen bir girişim sermayesi şirket olan Cowboy Ventures’un kurucusu Aileen Lee, 2013 yılında yazdığı bir makaleyle bu tür şirketlere Unicorn ismini vermiş (1). Aileen Lee için Unicorn’ların “isim annesi” de diyebilirsiniz.
Facebook, 213 milyar doların üzerinde cari yıl piyasa değeriyle bu kulübün Super Unicorn’u ve dünyanın en büyük Unicorn şirketi.
ABD’de 2013 yılına kadar yılda ortalama dört Unicorn kurulmuş. Kurucular genelde iyi eğitimli, daha önce birbirlerini tanıyan ve otuzlu yaşlarda insanlar. Çoğu San Francisco (Slikon Vadisi değil) orijinliler. 39 şirketin kurucularının ortalama yaşı 34. Teccrübesiz ve yirmili yaşlarda insanlar da başarılı Unicorn’lar kurmuş, ama sayıları az.
Büyük çoğunluğu Stanford, Harvard, Berkeley ve MIT gibi ABD’nin en iyi üniversitelerinden mezun. Facebook, Twitter ve ServiceNow kurucuları üniversite terk.
Unicorn’lar genelde yedi yıl geçmeden halka açılmıyor ya da hisse satmıyorlar.
Aşağıdaki grafik 2013 yılının Kasım ayı itibariyle Unicorn Club’ı oluşturan şirketleri, piyasa değerleri itibariyle sıralıyor:
Bu 39 şirketi 95 insan kurmuş. Facebook hariç şirketlerin ortalama piyasa değeri 3.6 milyar dolar.
Kaba hesapla 95 insan 10 yıl içinde 2003 yılı hisse fiyatlarıyla 260 milyar dolarlık bir değer yaratmışlar.
ABD’de durum böyle. Peki Avrupa’da ve yakın çevremizde Unicorn diyebileceğimiz şirketler hangileri, neleri başarmışlar? Uzak geçmişten değil, 1999 – 2014 arası son 15 yıldan bahsediyoruz.
İşte ülkeler ve Unicorn’ları (2):
Fransa – Criteo
Criteo (CRTO) 2005 yılında kuruldu. Piyasa değeri 1.6 milyar dolar. CRTO bilgisayar, cep telefonu ve sosyal site kullanıcılarının nelere baktıklarını ve nelerle ilgilendiklerini takip edip reklam verenlere, potansiyel müşterilerine daha çabuk ulaşmalarını sağlayan bir site. Şirket, reklam verenin sitesini birşey almadan terk eden müşterilerinin nelerle ilgilendiklerini, aramasını yaptıkları ya da göz attıkları ürünleri kaydedip kişiye özel reklam mesaj gönderiyor.
Fransa – Vente Privee
2001 yılında kuruldu. Piyasa değeri 3 milyar dolar. 1500 uluslararası markaya ellerindeki stoklarını itibarlarına zarar vermeksizin büyük indirimlerle elden çıkarma imkanı veren ilk online perakende indirim mağazası. Üyelik sistemiyle çalışıyor ve 10 milyon üyesi var.
Danimarka – Just Eat
2001 yılında kuruldu. Piyasa değeri 2.43 milyar dolar. Online yiyecek ve içecek siparişi verilen sitede müşteriler istedikleri paket servisi veren restoranları seçebiliyor.
Estonya / Luksemurg – Skype
2003 yılında kurulan Skype’yi bilmeyen yoktur. Piyasa değeri 8.5 milyar dolar. 600 milyon uluslararası, 4.9 milyon günlük aktif kullanıcısı olan şirketin son sahibi Microsoft.
Finlandiya – Rovia Entertainment
2003 yılında kuruldu. Piyasa değeri 4 milyar dolar. Oyun ve eğlence sektöründe faaliyet gösteriyor. En bilinen ürünü Angry Birds 2009 yılında piyasaya sürüldü. Halen App Store’da para ödenerek en fazla indirilen ürün.
Finlandiya – Supercell
2010 yılında kuruldu. Piyasa değeri 3 milyar dolar. Oyun sektöründe faaliyet gösteriyor. “Clash and Clans” ve “Hay Day” en bilinen sanal oyunları.
İsrail – Mobileye
1999 yılında kuruldu. Piyasa değeri 10.88 milyar dolar. Sürücülerin tarfik kazalarından korunmalarına yardımcı olan görsel tabanlı bir sürüş yardımcılığı hizmeti sunuyor. Aracınıza aparatı takıyorsunuz ve sizi olası kazalardan koruyucu bilgi veriyor.
İsrail – Waze
2007 yılında kuruldu. Piyasa değeri 1.15 milyar dolar. Mobil navigasyon aplikasyonuyla yolcuların gerçek zamanlı trafik bilgisi paylaşmasına imkan veriyor. Waze kullanıcıları trafik sırasında birbirleriyle iletişim kurabiliyor, trafik ve yol bilgisi alabiliyor. Alet gerçek zamanlı olarak şirket merkezine sürücünün hızı, lokasyonu, vs bilgileri göndererek trafikle ilgili veri tabanını güncelliyor. Şirketin son sahibi Google.
İsveç – Klarna
2005 yılında kuruldu. Piyasa değeri 1.4 milyar dolar. Online satın alma sürecini kolaylaştıran bir hizmet sunuyor. Alıcı malını satın alıyor, bedelini sonra ödüyor. Kredi kartı ve diğer tür hile risklerini Klarna üstleniyor.
İsveç – Spotify
2006 yılında kuruldu. Piyasa değeri 4 milyar dolar. Online müzik aktarım hizmeti veriyor. 40 milyondan fazla kullanıcısı var. Kullanıcılar kendi çalma listelerini oluşturabiliyor, başkalarıyla paylaşabiliyor ve başkalarının listelerinde değişiklik yapabiliyor.
Almanya – Zalando
2008 yılında kuruldu. Piyasa değeri 6.8 milyar dolar. Kıyafet, ayakkabı, her türlü moda ve yaşam tarzı ürünlerini sanal ortamda satılmasına aracılık ediyor. 15 ülkeden 13.5 milyon müşterisi var 1.500 farklı markanın ürünlerini satıyor. ABD’de Zappos neyse Avrupa’da da Zalando odur.
Almanya – Delivery Hero
2011 yılında kuruldu. Piyasa değeri 1 milyar dolar. Dünyanın en geniş online yiyecek sipariş servisi. Sisteme 75 bin restorant kayıtlı. Müşteriler restoranları mutfak türlerine, ulaşım mesafesine, ulaşım zamanına, ödeme seçeneklerine ve müşteri değerlendirmelerine göre filitreleyebiliyor.
Birleşik Krallık – Zoopla
2007 yılında kuruldu. Piyasa değeri 1.56 milyar dolar. Birleşik Krallık’ın en fazla ziyaret edilen online gayrimenkul danışmanlık sitesi. Dünyanın birçok ülkesinden emlakçılara üyelik aidatı ödeyerek ellerindeki gayrimenkulleri pazarlama imkanı sunuyor. Sitenin 19 milyon üyesi var.
Birleşik Krallık – Ocadao
2000 yılında kuruldu. Piyasa değeri 4.8 milyar dolar. Ocado için Birleşik Krallık nüfusunun yüzde 70’ine ulaşabilen online dev bir bakkal diyebiliriz.
Birleşik Krallık – Powa
2007 yılında kuruldu. Piyasa değeri 2.7 milyar dolar. Bir gazete, katalog, pano veya herhangi tür bir reklamda beğendiğiniz bir ürünün PowaTag’ını “scan” edip ya da fotoğrafını çekip sisteme aktardığınızda, sistem sizi doğrudan o ürünün satınalma sayfasına yönlendiriyor. Powa, müşterilerinin alış – veriş alışkanlıklarını ve kişsel tercihlerini kaydederek sistem üzerinden ürünlerini pazarlayanlara sunabiliyor.
Birleşik Krallık – King
2003 yılında kuruldu. Piyasa değeri 7.08 milyar dolar. Oyun sekötürnde faaliyet gösteriyor. Candy Crush en bilinen oyunu. Candy Crush’ı günde 90 milyon kişinin oynadığını hatırlatalım.
Evet Avrupa ve yakın çevremizde de durum böyle.
Anlayacağınız 51 insan, 16 şirketle, 64 milyar dolarlık bir değer yaratmış.
Konsolide edelim: 2013 Kasım ayı itibariyle ABD’de on yılda 95 insan, 39 şirketle 260 milyar dolarlık bir değer yaratmış. Avrupa ve yakın çevremizde onbeş yılda 51 insan, 16 şirketle 64 milyar dolarlık bir değer yaratmış.
2014 yılı sonuna gelelim ve ABD’deki Unicorn sayısını ve piyasa değerlerini güncelleyelim. Şirket sayısı 63 olmuş. Bu şirketlerin toplam değeri 430 milyar dolara ulaşmış.
Kaba bir hesapla Batı 1999 yılından bu yana 200 insanla 494 milyar dolarlık bir değer yaratmış!
Listeye Google’u da dahil etmek için başlangıç yılını 1998 alırsak 494 milyar dolara 334 milyar dolar daha eklememiz gerekiyor. Google’u iki kişi kurdu.
Bu durumda kaba bir hesapla Batı 1998 yılından bu yana 202 insanla 828 milyar dolarlık bir değer yarattı.
Ağaç kesme yok, beton yok, baca yok, karbon emisyonu yok…
Silahla ya da nasırlı ellerle de değil!
Hatırlatalım: 2013 yılı GSYH’mız 820 milyar dolardı.
Rakamlar kafanızda daha iyi canlansın diye bir örnek daha verelim. Türkiye’nin açık ara en büyük sanayi kuruluşu olan Tüpraş’ın piyasa değeri 13.5 milyar dolar. Yani 1 Facebook 15 Tüpraş, bir Linkedln 2 Tüpraş ediyor.
Hangi sularda yüzdüğümüzü anlamak için dilerseniz 828 milyar doları ISO 500’ün piyasa değeriyle kıyaslayın!
Soru şu: Bizi ne tür teknolojik değişiklikler bekliyor? Yeni teknoloji dalgası neyi amaçlıyor? Yeni Süper Unicorn’lar şu anda kimlerin akıllarında?
Hani ağır sanayi, ihracata dayalı sanayileşme modeli, cari açık, 2023 hedefleri, siyaset gen işidir, üç çocuk, Cihanşumul Türkiye, yeni protokol merasimleri, dindar nesil, o bizden, şu değil, filan diyoruz ya…
Meraklısı içindi.
Not: Aileen Lee 2013 yılının Kasım ayında bu makaleyi yazdığında ABD’de 39 Unicorn vardı. Daha sonra bu liste güncellendi Unicorn sayısı 63 oldu. Her iki çalışmada da rakamlar tahmin. Biz bu yazıda Ailleen Lee’nin verilerini dikkate aldık. Daha sonra yapılan güncellemeleri yazı sonunda toplam rakamlara ekledik. Bizim değil, ama dünyada “sanal evren”de işlerin ne kadar hızlı büyüdüğünü daha açık ifade edebilmek bakımından Uber’in son bir yılda değerini yüzde 520 artırdığını ve piyasa değerini 18.2 milyar dolara çıkardığını; Airbnb’in son bir yılda değerini yüzde 400 artırdığını ve piyasa değerini 7.5 milyar dolara çıkardığını belirtelim.
Google Püf Noktaları
Google, internet kullanıcılarının hemen her gün kullandığı vazgeçilmez bir arama motoru. (Sadece arama motoru olmadığını hepimiz biliyoruz.) Her an kullandığı halde bir çok kullanıcı, sektörel tabirle, “son kullanıcı” arama sonuçlarından daha fazla verim alabilmek için özel bir yöntem kullanmıyor. Aslına bakarsanız bir çoğu böyle yöntemlerin olduğundan bile habersiz.
Geçtiğimiz günlerde “Power Searching With Google” sitesini paylaşmıştım. Bu yazıda da işinize en çok yarayacak yöntemleri paylaşacağım. Yorumlarla siz de kullandığınız pratik arama yöntemlerini paylaşırsanız okuyucular için güzel bir arşiv oluşturabiliriz. Unutmayın, her kullanıcı sizin kadar deneyimli bir internet kullanıcısı olmayabilir, paylaşacağınız her yöntem bir başkası için faydalı olabilir.
Tırnak işaretlerini kullanın
Google’da yaptığınız aramalarda eğer birden fazla kelimeyi içeren bir arama yapıyorsanız tırnak işaretlerini mutlaka kullanın. Örnek: “aradığınız cümle” Bu sayede cümledeki tüm kelimeleri içeren sonuçlar karşınıza gelecek ve geniş bir elemeyi hızlıca yapmış olacaksınız.
Tırnak işaretiyle beraber *Yıldız işaretini kullanın
Arama yaparken emin olmadığınız bir kelime varsa, örneğin bir şarkı sözü arıyorsanız ve bir kelimeyi hatırlamıyorsanız aklınıza gelen sözü yazıp hatırlamadığınız kelimenin başına yıldız işaretini koyarsanız alternatifleriyle beraber sonuçlara ulaşabilirsiniz.
Aramalar yaparken istemediğiniz sonuçlar için eksi (-) işaretini kullanın
Özellikle eş anlamlı kelimelerde oldukça faydalı olan bu yöntem sizi alakasız sonuçlar ile zaman kaybetmekten kurtaracaktır. Örneğin hayvanlarla ilgili bir araştırma yaparken “jaguar” araması yaparsanız bir anda odağınızı kaybedebilir ve güzel Jaguar arabalara bakarken bulabilirsiniz kendinizi. “Jaguar -car” şeklinde arama yaparsanız o zaman arabalar ile ilgili sonuçlar listeden çıkmış olur ve daha temiz sonuçlara ulaşabilirsiniz.
İnternet sitelerinin isimlerini kullanın
Belli bir site ilgili sonuçlar sizin için önemli ise aramanızın sonuna “arama sorgusu site:sosyalmedya.co” şeklinde ekleme yapmanız, sadece o site ile ilişkili sonuçlar görmenizi sağlar.
“Arama araçları” seçeneğini kullanın
Google’da oldukça önemli olan ama bir çok kişinin haberdar dahi olmadığı araçlar özelliği hayat kurtarıyor. Aramanızla ilgili tarih filtrelemesi, görsel sonuçları için boyut filtrelemesi gibi harika özellikleri var. Arama yaparken kullanmanızı tavsiye ederim, faydalarını göreceksiniz.
Dönüştürme işlemleri için Google sizi bekliyor: “to”
Bir ölçme veya değerlendirme sırasında farklı ölçü birimlerini birbirine dönüştürmek oldukça sık ihtiyaç duyulan bir şey olabiliyor hele ki Avrupa’da yaşıyorken Amerika’ya gitmiş biriyseniz çok daha fazla ihtiyacınız oluyor çünkü bir çok birim farklı. Bu konuda da Google imdadımıza koşuyor ve dönüştürme işlemlerini hızla hallediyor. Örneğin “4534 gr to kg” diye bir sorgu ile hemen kaç kilogram olduğunu öğrenebilir veya “4234 lb to kg” derseniz Amerika’nın ağırlık biriminden Avrupa ağırlık birimine dönüşüm sağlayabilirsiniz. Bu işlemi herhangi bir şeyi dönüştürme sırasında kullanabilirsiniz. “2133 usd to lira” gibi…
Dedektifçilik oynamak için Google Görsel Arama kullanın
Elinizde bir fotoğraf var ve orjinal halini mi arıyorsunuz veya fotoğraftaki ünlü kişiyi tanıyamadınız mı? İnanılmaz bir hızla gelişen Google görsel araması işinize yarayabilir. Arama sayfasından görsel aramaya geçin ve aramak istediğiniz fotoğrafı arama çubuğuna sürükleyin (veya kamera ikonu ile seçin) sonuçlara inanamayacaksınız. Bu sayede üzerinde oynanmış görseller hakkında da daha doğru sonuçlara ulaşabilir, bilinçli internet kullanımında bir adım ileri gidebilirsiniz.
Bonus: Biraz nostalji yaşamak isterseniz Google’da görsel arama bölümünde tırnak işaretleri olmadan “Atari Breakout” yazmanız yeterli.
Yeni Reklam Mecraları
Google reklamları denildiğinde akıllara ilk olarak arama sonuçlarında verilen reklamlar gelse de Google, reklam verenler için yeni seçenekleri devreye almaya devam ediyor. Geçtiğimiz yılı 55,5 milyar dolar gelirle kapatan Google’ın reklam hariç diğer gelirleri sadece 4,9 milyar dolar. Yaklaşık 50 milyar dolar reklam geliri elde eden Google’ın kendi reklam alanları haricinde, reklam ağından elde ettiği gelirse 13,1 milyar dolar. Sadece reklam ağından geliri bile internet devinin küresel anlamda pazar büyüklüğünü daha net anlatmaya yetiyor. Google’ın her mecrada yer aldığını belirttiğimizde sosyal ağlarda yok sorusuna karşılık Facebook Exchange’le yaptığı anlaşmayla Facebook’un sol tarafındaki reklam alanlarına girdiğini ve Gmail’in sponsorlu e-posta modeliyle de e-posta reklamlarında yerini aldığını hatırlatarak geçelim yakın zamanda devreye aldıklarına.
ARAMA MOTORU PAZARLAMASI
Google reklamları deyince akla ilk gelen reklamlar olan arama motoru reklamlarında 4 yeni modeli devreye aldı. Arama motoru optimizasyonu bu reklam modellerinden kaçarak ücretsiz trafik sağlıyor olsa da Google son ürünü Ürün Listeleme Reklamlarıyla SEO’dan yönlenen trafiği azaltmak istediğini de söylemekte yarar var.
DİNAMİK ARAMA AĞI REKLAMLARI
Google’ın yeni reklam ürünlerinde birisi olan Dinamik Arama Ağı Reklamları anahtar kelimeler kullanılmadan web sitesinin içeriğini temel alarak reklamın otomatik olarak gösterilmesini sağlıyor. Kelime hedeflemesi, fiyat planlaması ve dolaylı olarak insan kaynağına gerek bırakmayan Dinamik Arama Ağı Reklamları’nda kullanıcıyı derinlemesine analiz eden sitenizin içeriğiyle örtüştürüyor ve ilgili olması dahilinde Google, reklamı otomatik olarak gösteriyor.
ARAMA AĞI REKLAMLARI İÇİN YENİDEN PAZARLAMA LİSTELERİ
İnternet reklam dünyasına yeni bir hız kazandıran yeniden hedefleme reklamlarını Google arama reklamlarına uyarlamış desek konuyu özetlemiş oluruz sanırım. Sitenizi daha önce ziyaret etmiş olan kullanıcıların yaptıkları aramalarda sitenize gelmesini artırmak için Google özelleştirmiş kampanya ile daha yüksek reklam teklifinde bulunmanızın önünü açıyor, satın almaya en yakın kullanıcıyı size yeniden sunuyor.
ÜRÜN LİSTELEME REKLAMLARI
Ürün Listeleme Reklamları adeta fiyat karşılaştırma siteleri gibi çalışıyor. Ürünü arayan kullanıcıya arama sonuçlarında fiyatı, görseli ve bulunduğu e-ticaret sitesi listeleniyor. Bu reklam modelinde kullanıcı ürünü fiyatı ve görseliyle birlikte gördüğü için tıklamalar satın almaya daha yakın oluyor. Şu an için sınırlı ülkede sunulan servisin hizmet verdiği ülkeler arasında Türkiye’de bulunuyor.
GÖRÜNTÜLÜ REKLAM AĞI
Google’ın yayıncı web sitelerinin reklam alanlarını pazarladığı bu alanda Facebook Exchange’in ve Yandex’in Rusya envanteri de bulunuyor. Özellikle yeniden hedefleme reklamları için geniş bir envanter sunan Google’ın görüntülü reklam ağı ile adeta kullanıcı internette nerede gezinirse gezinsin ulaşılabiliyor.
DİNAMİK YENİDEN PAZARLAMA REKLAMLARI
İnternet reklam dünyasına yeni bir hız kazandıran yeniden hedefleme reklamlarını Google arama reklamlarına uyarlamış haline Arama Ağı Reklamları’nda bahsetmiştik. Görüntülü Reklam Ağı’ndaysa web sitenizi ziyaret etmiş ancak ürünleri incelememiş kullanıcılardan ürünü görüntüleyenlere kadar ve hatta sepeti terk eden kullanıcılara kadar hedefleme yapmak mümkün. Özellikle 3.parti bu hizmeti veren firmaların yerine AdWords hesabından entegrasyonla yeniden hedefleme yapılmasının önünü açtı.
VİDEO YENİDEN PAZARLAMA LİSTELERİ
Liste boyunca yeniden pazarlama deyince aslında yeniden hedeflemeli ürün reklamlarından söz ettik videodaysa durum biraz farklı. Burada internet kullanıcısı videolarınızı veya kanalınızı daha önce görmüşse aynı videoyu yeniden gösterebiliyorsunuz. Video Yeniden Pazarlama Listeleri’yle satışa yönlendirmeden ziyade marka bilinirliği veya farkındalık çalışmaları için daha uygun görünüyor.
DİJİTAL REKLAM DEĞERLENDİRMESİNDE YENİ BİR GÖSTERGE : YOUTUBE ADS LEADERBOARD
Dijital dönüşümün hayatımızın her alanında yer alması reklam dünyasında markaların farklı hikaye anlatım süreçlerine odaklanmalarını sağladı. YouTube markalar için hikayelerini dijital dünyada kitleler ile paylaşmaları sürecinde ana akım mecralardan biri haline geldi. Peki markalar hikayelerini anlatırken ne kadar yaratıcılar ve hangi markalar YouTube’da kitlelerin dikkatini çekiyorlar? Bu sorunun cevabını markalar her ay açıklayacağımız YouTube Ads Leaderboard’da bulabilecekler.
YouTube Ads Leaderboard Nedir?
Her ay açıklanacak ‘YouTube Ads Leaderboard’da, markaların reklamlarının popülerlik oranlarına göre sıralaması yapılacak. Listede yer alacak reklamlar, görüntülenme, izlenme, reklam (paid view) ve kazanılan izlemeler (earned view) oranı gibi kriterler gözönünde bulundurularak belirlenecek. YouTube Ads Leaderboard sadece reklamveren firmalar için değil reklamcılık sektörü için de önemli bir kıyas aracı olacak. Reklamların sadece gösterilen değil aynı zamanda kullanıcının etkileşime geçtiği ve marka hikayesinin bir parçası olduğu yeni bir değerlendirme aracı işlevi üstlenecek. Reklam dünyasının yeni verimlilik göstergelerinden biri olacak YouTube Ads Leaderboard sadece rakamların bir araya geldiği bir liste olmanın ötesinde sektörel düşünce biçimine de yenilikçi bir bakış açısı kazandırıyor. İzlenen reklamlar sadece başarı hikayesi olmanın ötesinde neden ve nasıl sorularına da cevap verecek. Markaların gerçekçi bir bakış açısıyla doğru planlamalar yapmasına yardımcı olacak.
Google İlk Sayfa Savaşları
Küçük büyük tüm firmaların şu an ana gündemlerinden bir tanesi “google da ilk sayfada ilk sıralarda nasıl çıkarım?” sorusuna cevap bulabilmek için google da sürekli arama yaptıklarını görmekteyim. Gündemin bu olduğu ticari hayatta pazarlama teknikleri ve reklam bütçeleri oluşturulurken artık en büyük kalemlerden bir tanesinin Google adwords reklam ücreti olduğunu biliyoruz. Google arama sonuçlarında normal sıralamada çıkamayan firmalar google adwords reklamı kullanarak ilk sayfada görüntülenerek sorunlarını çözmeye çalışıyorlar.
Profesyonel ajanslarla, newmedia ajanslarıyla çalışan kurumsal firmalar hazırlattıkları kullanıcı ve google odaklı web siteleriyle google arama sonuçlarında ilk sayfada görüntülenmeyi sağlayabiliyorlar. Profesyonel hazırlanmış bir web sitesi denildiğinde eskiden ilk akla gelen flash animasyonlar ve müziklerle dolu uçan kaçan siteler akla gelirdi. Hayretle izlediğimiz bu sitelere hayranlıkla bakar ve etkilenirdik. Fakat Google un internetin yerini almasıyla birlikte insanlar artık uçan kaçan, animasyonu bol siteler yerine Google arama sonuçlarında ilk sayfada çıkan siteleri ana gündemlerine aldılar ve tasarımı ikinci plana attılar.
Bu kadar girizgahtan sonra yazımın konusuna dönecek olursak, firmalar profesyonel Google odaklı site hazırlatarak ilk sayfaya çıktıklarında sorunları çözülmüş olmuyor. Neden diyecek olursanız, Google odaklı ilk sayfada çıkması istenilen bir sitenin zengin ve özgün bir içeriğe sahip olması gerekiyor. Şu anda web tasarımcıların ve firmaların yaptığı tek şey siteleri gezerek içerikleri kopyalayarak (çalarak) kendi sitelerine taşıyor olmaları. Google her nekadar özgün içeriğe baksa da kopyalanan sitelerde içerikte yapılan değişikler sayesinde Google botları bu içerikleri kopya olarak görmeyebiliyor.
Google ilk sayfa savaşları ne zaman çıkacak?
Google botların göremediği kopya içerikleri firmalar görecekler ve ilk sayfada altlı üstlü çıktıkları rakip firmalara kendilerine ait kopyalanan içireklerle ilgili yasal süreçleri başlatacaklar. Kopya içerikler telif yasasının alına girdiği için firmalar kendilerine ait özgün içeriklerle ilgili telifle ilgili mahkemeler başvuracaklar ve ilk sayfada çıkan diğer firmaları belkide sitelerinin kapatılması ya da belli bir süre yayın yasağı vb. süreçlerin yaşanmasına sebep olacaklar. Google’da kopyalanan site içerikleriyle ilgili de yakın gelecekte yasal süreçlerin yaşandığına şahit olacağız.
Firmalara ve web masterlara tavsiyem sitelerde kullandığınız içerikleri başka yerlerden kopyalamayın ve kendi özgün içeriklerinizi oluşturun.
Murat ÖLMEZ / 2013
İnterneti Google Kurtardı
İnternetin ilk yıllarında sadece adresini bildiğimiz sitelere girebilirdik. Ya da Altavista isimli arama motoru sayesinde bilgiye ulaşmaya çalışırdık. Sonrasında Yahoo çıktı iş biraz renklendi. Derken ilerleyen yıllarda uyanık web masterlar, site sahipleri Altavista ve Yahoo’nun robotlarını kandıracak yöntemler buldular ve içi boş ve tamamen reklam dolu siteleri ilk sayfalarda ilk sıralarda göstermeyi başardılar.
Ödev hazırlamak için bilgisayarın başına geçen bir çocuk Altavista ya da Yahoo’da bir konu hakkında arama yaptığında karşısına uygunsuz içerikler ve alakasız siteler çıkıyordu. Bu dönemi yaşadık ve hep bir ağızdan internette filtre görevi yapacak program yok mu diye haykırdık… Artık internetten soğumaya başladık, aradığımız bulamaz hale geldik. Yahoo ve altavista bu sorunu çözemediler ve o günlerde beklediğimiz kahraman Google ortaya çıktı. Google bu sorunu çözebildiği için şimdiki Google oldu.
Google, şu an haketiği yere kalitesi ve arama motorunu kullanan insanlara içeriği düzgün, özgün, kaliteli yani referans olabilecek siteleri ilk sayfalarda ilk sıralarda görüntülediği için google oldu. Günümüz insanın en büyük sorunu zaman, hepimiz zamana karşı yarışıyoruz. Kimsenin içeriği boş bir sitede geçirecek vakti yok. Google alt yapısı ve siteleri çok iyi analiz eden robotları sayesinde milyonlarca site arasında kullanıcının istediği bilginin olduğu siteyi ilk sıralarda görüntüleyerek bizim adımıza düşünen hareket eden sanal zekalar geliştirdi. Bunu daha da ilertetti ve bulunduğunuz bölgeye göre sonuçlar görüntülemeye başladı. Daha da ilerterek sizin alışkanlıklarınıza göre reklamlarla bu sonuçları destekledi.
Şu an kullanıcılar arama sonuçlarından o kadar eminler ki bilgisayarlarına filtre koyma endişesi taşımıyorlar, henüz okuma yazmayı yeni öğrenen çocukları dahi bilgisayarların başında yanlız bırakabiliyorlar. Biliyorlar ki ana sayfada “Google Arama Çubuğu” var. Google, internet bitti dediğimiz bir anda gelerek, interneti kurtardı…
Murat ÖLMEZ / 23.11.2011
Teknolojide Yeni Dünya Düzeni
Google sessizce girdi dünyamıza. Basit bir ara yüzle sade görüntüsüyle sıradan bir arama motoru gibi sesiz ve derin bir giriş yaptı. İlk günlerde Gmail hesabı açabilmek için Gmail üyesi herhangi bir kullanıcıdan davetiye almak gerekiyordu. Ancak o zaman Gmail hesabınız olabiliyordu. Birçok kullanıcı böyle şey mi olur diyerek Gmail hesabını açmadı ya da umursamadı. Fakat gelinen nokta o ki Google’dan geri dönüş yok artık. Aradan geçen 3-5 yıl içerisinde Google internet zannedilmeye, Gmail e-mailin adı olarak algılanmaya başlandı.
Eğitim kuruluşları, büyük ya da orta ölçekli ticari kuruluşlar artık e-mail server kurmak yerine Gmailden açtıkları hesaplarla tüm e-mail trafiklerini Gmail üzerinden yönetmeye başladılar. Böylece Microsoft Exchange Server Lisan satın almaktan kurtuldular ve güvenlik, virüs sorununa kesin çözüm buldular.
Kişisel kullanıcılar büyük bir çoğunluğu e-maillerinin hızlı gidip gelmesi, yüksek kapasitede dosya gönderilip alınabilmesi v.b. sebeplerden dolayı Gmaili tercih ettiler. Firmalar ise kurumsal e-maillerini Gmaile yönlendirerek ya da pop3 desteğinden dolayı kurumsal e-mail hesaplarını Gmail üzerinden kullanmaya başladılar. Google sürekli e-mail hesapları çalınan kullanıcıları düşünerek başlatmış olduğu “iki adımlı doğrulama” seçeneği ile internet bankacılığında olduğu gibi cep telefonunuza gelen sms -doğrulama kodu- olmadan gmail hesabınıza giremiyorsunuz. Güvenlik konusunda tam not alan bu uygulama ile Gmail üstünlüğünü bir kez daha göstermiş oldu. Üstelik bu uygulamadaki sms leri ücretsiz gönderiyor. Bankaların bile kendilerine maliyet getirdiği düşüncesiyle ücretlendirmeyi düşündükleri bu uygulamayla ilgili Gmail; kullanıcılarını düşünerek “Şifreci” uygulamasını Google Market’ten indirip sms yerine şifrecinin ürettiği kodla giriş yapabilme imkanı da veriyor.
Google’ın uzun zaman önce başlattığı henüz çok kullanılmayan “Dokümanlar” hizmeti ise yine Microsoftun tekelindeki Offices Programlarına lisans ücreti ödemek zorunda kalan işletmeler ve kullanıcılar için çözüm olarak bekliyor.
Google Dokümanlar ile farklı doküman türleri oluşturmanıza, başkalarıyla birlikte gerçek zamanlı olarak çalışmanıza ve dokümanlarınızı ve diğer dosyalarınızı depolamanıza ve tüm bunları tamamen çevrimiçi ve ücretsiz olarak yapmanıza imkan tanıyan Google’ın başlattığı bir hizmettir. Bir İnternet bağlantısıyla, dünyanın herhangi bir yerinden ve herhangi bir bilgisayardan dokümanlarınıza ve dosyalarınıza erişebilirsiniz. Gmail hesabınıza giriş yaptığınızda üst menüde “Dokümanlar” linkini tıklayarak bu hizmetten yararlanmaya başlayabilirsiniz.
Microsoft Ofis programlarının yerini alabilecek Google Dokümanlarla tüm word, excel programlarında yapabileceğiz her şeyi Google Dokümanlarla yapabiliyorsunuz. Hazırladığınız Word ve Excel dokümanları internetin olduğu her yerden kullanabiliyor ve istediğiniz kişilerle paylaşabiliyorsunuz. Çalıştığınız word, excel dosyalarında yaşanabilecek virüs, güvenlik, yedekleme, dosyayı işyerinde unuttum, evde unuttum şeklindeki sorunları da çözmüş oluyor.
Google Dokümanlarda, e-tabloları, diğer türde dosyalar oluşturabilirsiniz. Dosya ve klasörleri isterseniz bilgisayarınızdan yükleyebilir, yönetebilir ve depolayabilirsiniz.
Bu dokümanları başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Başka dosya türlerini Google Dokümanlar türüne dönüştürebilirsiniz. Başkalarına düzenleme, yorum yapma veya görüntüleme erişimi vererek sizinle birlikte bir dosyada ortak çalışma yapmaya davet edebilirsiniz. Google Dokümanlarını masaüstünüze Word, OpenOffice, RTF, PDF, HTML veya zip dosyaları biçiminde indirebilirsiniz. Bir dokümanı başka bir dile çevirebilirsiniz.
Dokümanlarınızı başkalarına e-posta eki olarak gönderebilirsiniz. Google Dokümanlarda bulunan E-tablolarla şunları yapabilirsiniz: .xls, .csv, .txt ve .ods biçimindeki dosyaları içe aktarabilir ve dönüştürebilirsiniz.
Verileri .xls, .csv, .txt ve .ods biçiminde veya PDF ya da HTML olarak dışa aktarabilirsiniz. Biçimlendirme ve formül düzenleme işlevlerini kullanarak sonuçları hesaplayabilir, verilerinizin istediğiniz gibi görünmesini sağlayabilirsiniz.
Google Dokümanlarla Sunum hazırlayabilirsiniz. Elinizdeki .ppt ve .pps biçimindeki sunuları içe aktarabilir ve dönüştürebilirsiniz. Sunularınızı PDF, PPT veya .txt dosyası olarak indirebilirsiniz. Resimler ve videolar ekleyebilir ve slaytlarınızı biçimlendirebilirsiniz.
Şu an kullandığım HTC model telefonla gelen Android işlemciyi birkaç hafta kullandıktan sonra artık Google hayatımızın bir parçası değil, geri dönülmez bir yolda olduğumuzu daha iyi anladım. Daha önceki telefonumdaki Windows Mobile işlemciyle kıyaslanamayacak kadar hızlı ve yenilikçi bir işletim sistemi olan Android’le senkronize çalışan Google ve ürünleri pratik erişimleriyle kullanıcıyı tam bir Andorid bağımlısı yapıyor. Cep telefonunuzdaki kişileri Gmail rehberinize kaydederek kişi listenizi birleştirmiş oluyor ve ortak kullanabiliyorsunuz. Bununla birlikte “Dokümanlar” bölümündeki tüm verilerinizi akıllı telefonunuzla kullanabiliyor ve edit edebiliyorsunuz.
Bir sonraki “Google İlk Sayfa Savaşları” yazımda görüşmek dileğiyle, hoşçakalın…
Murat ÖLMEZ / 2014
Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) Başlangıç Kılavuzu
Bu kılavuz kimler için hazırlanmıştır?
Çevrimiçi içeriğe sahipseniz, çevrimiçi içerikten para kazanıyorsanız, çevrimiçi içeriğin yönetimiyle uğraşıyorsanız veya bu tür içeriği Google Arama üzerinden tanıtıyorsanız bu kılavuz sizin için hazırlanmıştır. Büyüyen ve gelişen bir işletmenin sahibi, onlarca sitenin web yöneticisi, web ajansında SEO uzmanı veya Arama mekaniği konusuna meraklı, her şeyi kendi yapan bir SEO ustasıysanız, bu kılavuz sizin için hazırlanmıştır. En iyi uygulamalarımıza dayalı olarak SEO’nun temelleri hakkında kapsamlı bir genel bilgiye sahip olmak istiyorsanız tam yerine geldiniz. Bu kılavuz size sitenizi otomatik olarak Google’da birinci sıraya yerleştirecek sırlar vermeyecektir (bunun için üzgünüz!), ancak aşağıda özetlenen en iyi uygulamaları izlemenin arama motorlarının içeriğinizi taramasını, dizine eklemesini ve anlamasını kolaylaştıracağını umuyoruz.
Arama motoru optimizasyonu (SEO) genellikle web sitenizin çeşitli bölümlerinde küçük değişiklikler yapmakla ilgilidir. Tek tek bakıldığında bu değişiklikler artımlı iyileştirmeler gibi görünebilir, ancak diğer optimizasyonlarla birleştirildiklerinde, sitenizin kullanıcı deneyimi ve organik arama sonuçlarındaki performansı üzerinde dikkate değer bir etkisi olabilir. Bu kılavuzdaki konular web sayfalarının temel bileşenlerinden oluştuğu için bunların birçoğu hakkında halihazırda bilgi sahibi olmanıza rağmen bunlardan en iyi şekilde yararlanmıyor olabilirsiniz.
Kullanıcılarınızın faydalanabileceği bir web sitesi oluşturmalısınız ve tüm optimizasyonlar kullanıcılara daha iyi bir deneyim sunmaya yönelik olmalıdır. Bu kullanıcılardan biri, diğer kullanıcıların içeriğinizi keşfetmesine yardımcı olan arama motorudur. Arama Motoru Optimizasyonu, arama motorlarının içeriği anlamasına ve sunmasına yardımcı olmayla ilgilidir. Siteniz, örnek sitemizden daha küçük veya daha büyük ve çok farklı içerik sunuyor olabilir, ancak aşağıda tartıştığımız optimizasyon konuları her büyüklük ve türden siteler için geçerlidir. Kılavuzumuzun web sitenizi nasıl iyileştireceğinizle ilgili yeni fikirler vereceğini umar ve sorularınızı, geri bildiriminizi ve başarı hikayelerinizi Google Web Yöneticisi Yardım Forumu‘nda1 görmekten memnuniyet duyarız.
İçerikten keyif alacağınızı umarız. Ayrıca, Google Destek Forumlarımız aracılığıyla göndereceğiniz görüşlerinizi bekliyoruz. Sizden gelen geri bildirimleri entegre etmeye çalışacağız.
Kılavuzu çekinmeden kaydedip sorumlu bir şekilde yazdırabilir ve tekrar paylaşabilirsiniz. Web’in kalitesini birlikte iyileştirelim.
İyi okumalar!
İmza,
Google Arama Kalitesi ekibi
İçindekiler
- Başlarken
- Google’ın içeriğinizi bulmasına yardımcı olma
- Google’a hangi sayfaların taranmaması gerektiğini bildirme
- Google’ın (ve kullanıcıların) içeriğinizi anlamasına yardımcı olma
- Google Arama sonuçlarındaki görünümünüzü yönetme
- Site hiyerarşinizi düzenleme
- İçeriğinizi optimize etme
- Resimlerinizi optimize etme
- Sitenizi mobil uyumlu hale getirme
- Web sitenizi tanıtma
- Arama performansınızı ve kullanıcı davranışını analiz etme
- Ek: Bu belgede kullanılan bağlantı URL’leri
Başlarken
Sözlük
Bu kılavuzda kullanılan önemli terimlerden oluşan kısa bir sözlüğü burada görebilirsiniz:
- Dizin: Google, hakkında bilgi sahibi olduğu tüm web sayfalarını dizininde depolar. Her sayfanın dizin girişinde, o sayfanın içeriği ve konumu (URL) tanımlanır. Dizine ekleme, Google’ın bir sayfayı getirmesi, okuması ve dizine eklemesi sürecidir: Google bugün sitemdeki bazı sayfaları dizine ekledi.
- Tarama: Yeni veya güncellenmiş web sayfalarını arama işlemi. Google, bağlantıları izleyerek, site haritalarını okuyarak ve daha birçok yöntemle URL’leri keşfeder. Google, web’i tarar, yeni sayfalar arar, ardından bunları dizine ekler (uygun olduğunda).
- Tarayıcı: Web’deki sayfaları tarayan (getiren) ve dizine ekleyen otomatik yazılım.
- Googlebot: Google tarayıcısının genel adı. Googlebot, web’i sürekli tarar.
- SEO: Arama motoru optimizasyonu; sitenizi arama motorları için daha iyi hale getirme süreci. Ayrıca, bunu bir meslek olarak yapan bir kişinin iş unvanı: Web’deki varlığımızı iyileştirmek için yeni bir SEO’yu işe aldık.
Google’da yer alıyor musunuz?
Sitenizin Google dizininde olup olmadığını belirleyin – Sitenizin ana sayfa URL’si için bir site: araması yapın. Sonuç görürseniz dizinde yer alıyorsunuz demektir. Örneğin, bir “site:wikipedia.org” araması bu sonuçları2 döndürür.
Siteniz Google’da yer almıyorsa – Google milyarlarca sayfayı tarasa da bazı sitelerin gözden kaçmasının önüne geçilemez. Tarayıcılarımız bir siteyi atladığında, bunun nedeni çoğunlukla aşağıdakilerden biridir:
- İlgili site, web üzerindeki diğer sitelerle iyi bir şekilde bağlı değildir
- Yeni bir siteyi kullanıma sundunuz ve Google’ın henüz bu siteyi taramak için zamanı olmadı
- Sitenin tasarımı, içeriğinin Google tarafından etkili bir şekilde taranmasını zorlaştırıyor
- Google, sitenizi taramaya çalışırken bir hatayla karşılaştı
- Politikanız, Google’ın siteyi taramasını engellemektedir
Sitemi Google’a nasıl taşırım?
Google’ın arama sonuçlarına dahil olmak ücretsiz ve kolaydır; sitenizi Google’a göndermeniz bile gerekmez. Google, dizinimize eklenecek siteleri aramak üzere web’i sürekli olarak keşfetmek için web tarayıcıları kullanan tam otomatik bir arama motorudur. Aslında arama sonuçlarımızda listelenen sitelerin büyük çoğunluğu, eklenmek üzere manuel olarak gönderilmiş siteler değil, web’i tararken bulup otomatik olarak eklediğimiz sitelerdir. Google’ın Web sayfalarını nasıl keşfettiğini, taradığını ve sunduğunu öğrenin.3
Google ile uyumlu bir web sitesi oluşturmanız için web yöneticisi yönergeleri4 sunuyoruz. Tarayıcılarımızın belirli bir siteyi bulacağı garanti edilmese de, bu yönergeleri izlemek sitenizi arama sonuçlarında görünür hale getirmeye yardımcı olmalıdır.
Google Search Console, içeriğinizi Google’a göndermenize ve Google Arama’daki performansınızı takip etmenize yardımcı olacak araçlar sağlar. İsterseniz Search Console, Google’ın sitenizle ilgili karşılaştığı önemli sorunlara ilişkin uyarılar da gönderebilir. Search Console’a kaydolun5.
Burada, başlarken web sitenizle ilgili kendinize soracağınız bazı temel sorular belirtilmiştir.
- Web sitem Google’da görünüyor mu?
- Kullanıcılara yüksek kaliteli içerik sunuyor muyum?
- Yerel işletmem Google’da görünüyor mu?
- İçeriğime tüm cihazlarda hızlı ve kolay bir şekilde erişiliyor mu?
- Web sitem güvenli mi?
Nasıl başlayacağınızla ilgili ek bilgileri http://g.co/webmasters6 adresinde bulabilirsiniz
Bu dokümanın geri kalan bölümünde, sitenizi arama motorları için nasıl iyileştireceğinizle ilgili yol gösterici bilgiler konuya göre düzenlenmiş olarak sağlanmaktadır. http://g.co/WebmasterChecklist7 adresinden ipuçlarının kısa, yazdırılabilir bir kontrol listesini indirebilirsiniz.
SEO uzmanına ihtiyacınız var mı?
SEO (“arama motoru optimizasyonu”) uzmanı, arama motorlarındaki görünürlüğünüzü iyileştirmek için eğitim almış bir kişidir. Bu kılavuzda belirtilenleri uygulayarak, optimize edilmiş bir siteye giden yolda ilerlemeniz için yeterince bilgi sahibi olacaksınız. Ayrıca, sayfalarınızı denetlemenize yardımcı olabilecek bir SEO profesyoneliyle çalışma seçeneğini de değerlendirmek isteyebilirsiniz.
Bir SEO ile çalışma kararı, sitenizi geliştirebilecek ve size zaman kazandırabilecek büyük bir karardır. Bir SEO ile çalışmanın sitenize kazandırabileceği avantajların yanı sıra sorumsuz bir SEO’nun verebileceği zararları da araştırdığınızdan emin olun. Pek çok SEO ile diğer ajans ve danışmanlar, web sitesi sahipleri için aşağıdakiler gibi yararlı hizmetler sunmaktadır:
- Sitenizin içeriğini veya yapısını inceleme
- Web sitesinin geliştirilmesiyle ilgili teknik önerilerde bulunma. Örneğin, barındırma, yönlendirmeler, hata sayfaları, JavaScript kullanımı
- İçerik geliştirme
- Çevrimiçi iş geliştirme kampanyalarının yönetimi
- Anahtar kelime araması
- SEO eğitimi
- Belirli pazarlarda ve bölgelerde uzmanlık
SEO araştırmanıza başlamadan önce tüketici olarak bilgi sahibi olmanız ve arama motorlarının nasıl çalıştığını anlamanız çok faydalı olur. Bu kılavuzu ve özellikle şu kaynakları baştan sona okumanızı öneririz:
- Google 101: Google web’de tarama, dizine ekleme ve yayınlama işlemlerini nasıl yapar?8
- Google Web Yöneticisi Yönergeleri9
- Nasıl bir SEO ile çalışmalı?10
Bir SEO ile çalışmayı düşünüyorsanız ne kadar çabuk harekete geçerseniz o kadar iyi olur. SEO ile çalışmaya başlamak için en uygun zaman bir siteyi yeniden tasarlamayı veya yeni bir siteyi devreye sokmayı düşündüğünüz zamandır. Bu şekilde SEO’nuz ve siz, daha en başından sitenizin, arama motorlarına uygun bir şekilde tasarlanmasını sağlayabilirsiniz. Bununla birlikte iyi bir SEO, mevcut bir siteyi de iyileştirmeye yardımcı olabilir.
SEO ile çalışma ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında ayrıntılı bilgi için “SEO’ya ihtiyacınız var mı?” başlıklı Yardım Merkezi makalemizi11 okuyabilirsiniz.
Google’ın içeriğinizi bulmasına yardımcı olma
Sitenizi Google’a taşımanın ilk adımı, Google’ın sitenizi bulabildiğinden emin olmaktır. Bunu yapmanın en iyi yolu site haritası göndermektir. Site haritası, arama motorlarına sitenizdeki yeni veya değiştirilmiş sayfalar hakkında bilgi veren sitenizdeki bir dosyadır. Site haritası oluşturma ve gönderme hakkında daha fazla bilgi edinin12.
Google, sayfaları, diğer sayfalardaki bağlantılar aracılığıyla da bulur. Kullanıcıları sitenizi keşfetmeye nasıl teşvik edeceğinizi öğrenmek bu belgenin ilerleyen bölümlerindeki Sitenizi tanıtma konusuna bakın.
Google’a hangi sayfaların taranmaması gerektiğini bildirme
En İyi Uygulamalar
Hassas olmayan bilgiler için robots.txt dosyasını kullanarak istenmeyen taramayı engelleyin
“Robots.txt” dosyası, arama motorlarına sitenizin bölümlerine erişip erişemeyeceklerini ve dolayısıyla, buralarda tarama yapıp yapamayacaklarını bildirir. Bu dosyanın “robots.txt” olarak adlandırılması ve sitenizin kök dizinine yerleştirilmesi gerekir. Robots.txt tarafından engellenen sayfaların yine de taranması mümkündür. Bu yüzden, hassas sayfalar için daha güvenli bir yöntem kullanmanız gerekir.
Bir arama motorunun arama sonuçlarında bulunursa kullanıcılar faydalı olmayabileceğinden dolayı sitenizdeki bazı sayfaların taranmasını istemeyebilirsiniz. Arama motorlarının sayfalarınızı taramalarını önlemek isterseniz Google Search Console’da, bu dosyayı oluşturmanıza yardımcı olacak, kullanımı kolay bir robots.txt oluşturucu vardır. Siteniz alt alan adları kullanıyorsa ve belirli bir alt alan adındaki bazı sayfaların taranmamasını istiyorsanız söz konusu alt alan adı için ayrı bir robots.txt dosyası oluşturmanız gerekir. Robots.txt hakkında daha fazla bilgi için robots.txt dosyalarını kullanma13 ile ilgili bu Web Yöneticisi Yardım Merkezi kılavuzuna bakmanızı öneririz.
Kaçınılması gerekenler:
- Google’ın dahili arama sonucu sayfalarınızı taramasına izin vermeyin. Kullanıcılar, bir arama motoru sonucunu tıklayıp sitenizde bir başka arama sonucu sayfasına ulaşmaktan hoşlanmayacaktır.
- Taranacak proxy hizmetlerinin sonucu olarak URL’lerin oluşturulmasına izin verme.
Hassas bilgiler için daha güvenli yöntemler kullanın
Robots.txt, hassas veya gizli malzemelerin engellenmesi için uygun ya da etkili bir yol değildir. Bu dosya yalnızca iyi huylu tarayıcılara sayfaların onlar için uygun olmadığını bildirir, ancak sunucunuzun, istekte bulunan bir tarayıcıya bu sayfaları sunmasını engellemez. Bunun bir nedeni, engellediğiniz URL’lere internette bir yerde bağlantı veriliyorsa (yönlendirme günlükleri gibi) arama motorlarının bu URL’lere başvuruda bulunmaya (başlık veya snippet olmadan yalnızca URL’yi göstererek) devam edebilmeleridir. Ayrıca, uyumlu olmayan veya Robot Hariç Tutma Standardı’nı onaylamayan hileli arama motorları, robots.txt dosyanızdaki talimatlara uymayabilir. Son olarak, meraklı bir kullanıcı robots.txt dosyanızdaki dizinleri veya alt dizinleri inceleyebilir ve görülmesini istemediğiniz içeriğin URL’sini tahmin edebilir.
Bu durumlarda, bağlantıya sahip kullanıcıların sayfaya ulaşabilmesi sizin için sorun değilse ve sayfanın sadece Google’da görünmesini istemiyorsanız, noindex etiketini kullanın. Bununla birlikte, gerçek güvenlik için kullanıcı şifresi gerektirme gibi uygun yetkilendirme yöntemleri kullanmanız veya sayfayı tamamıyla sitenizden kaldırmanız gerekir.
Google’ın (ve kullanıcıların) içeriğinizi anlamasına yardımcı olma
Google’ın sayfanızı bir kullanıcıyla aynı şekilde görmesini sağlayın
Googlebot bir sayfayı tararken sayfayı ortalama bir kullanıcıyla aynı şekilde görmelidir15. Oluşturma ve dizine ekleme işlemlerini en iyi şekilde yapması için Googlebot’un web sitenizde kullanılan JavaScript, CSS ve resim dosyalarına erişmesine her zaman izin verin. Sitenizin robots.txt dosyası bu öğelerin taranmasına izin vermiyorsa bu durum, algoritmalarımızın içeriğinizi oluşturma ve dizine ekleme işleminin başarısını doğrudan olumsuz etkiler. Bu da sıralamanın optimum olmamasına neden olabilir.
Önerilen işlemler:
- URL Denetleme aracını kullanın16. Bu özellik, içeriğinizi tam olarak Googlebot’un gördüğü ve oluşturduğu gibi görmenize ve sitenizdeki dizine eklemeyle ilgili çeşitli sorunları tanımlayıp düzeltmenize olanak tanır.
Benzersiz, doğru sayfa başlıkları oluşturun
<title> etiketi hem kullanıcılara hem de arama motorlarına belirli bir sayfanın konusunu bildirir. <title> etiketi, HTML dokümanının <head> bölümüne yerleştirilmelidir. Sitenizdeki her sayfa için benzersiz bir başlık oluşturmanız gerekir.
Arama sonuçlarında iyi başlıklar ve snippet’ler oluşturun
Dokümanınız bir arama sonuçları sayfasında görünüyorsa, başlık etiketinin içeriği sonuçların ilk satırında görünebilir (bir Google arama sonucunun farklı bölümleri konusunda bilginiz yoksa bir arama sonucu videosunun anatomisine göz atabilirsiniz17).
Ana sayfanızın başlığında web sitenizin/işletmenizin adı listelenebilir ve işletmenizin fiziksel konumu veya belki ana faaliyet alanlarından ya da ürünlerinden birkaçı gibi diğer önemli bilgi parçaları bulunabilir.
En İyi Uygulamalar
Sayfanızın içeriğini doğru açıklayın
Sayfa içeriğinin konusunu doğal ve etkili bir şekilde ileten bir başlık seçin.
Kaçınılması gerekenler:
- Sayfadaki içerikle ilgisi olmayan bir başlık seçme.
- “Başlıksız” veya “Yeni Sayfa 1” gibi varsayılan ya da belirsiz başlıklar kullanma.
Her sayfa için benzersiz başlıklar oluşturun
İdeal olarak sitenizdeki her sayfanın benzersiz bir başlığı olmalıdır. Bu, Google’ın, sayfanın sitenizdeki diğer sayfalardan nasıl ayrı olduğunu bilmesine yardımcı olur. Sitenizde ayrı mobil sayfalar kullanılıyorsa, mobil sürümlerde de iyi başlıklar kullanmayı unutmayın.
Kaçınılması gerekenler:
- Sitenizin tüm sayfalarında veya geniş bir sayfa grubunda tek bir başlık kullanma.
Kısa ancak açıklayıcı başlıklar kullanın
Başlıklar hem kısa hem de bilgilendirici olabilir. Başlık çok uzunsa veya daha az alakalı olduğu kabul edilirse Google arama sonuçlarında başlığın yalnızca bir kısmını veya otomatik oluşturulan bir başlığı gösterebilir. Google, ayrıca, kullanıcının sorgusu veya arama için kullandığı cihaza bağlı olarak farklı başlıklar gösterebilir.
Kaçınılması gerekenler:
- Kullanıcılara faydası olmayan son derece uzun başlıklar kullanma.
- Başlık etiketlerinizi gereksiz anahtar kelimelerle doldurma.
Açıklama (“description”) meta etiketini kullanın
Bir sayfanın açıklama meta etiketi, Google’a ve diğer arama motorlarına sayfanın neyle ilgili olduğuna dair bir özet sağlar. Bir sayfanın başlığı birkaç kelime veya bir kelime öbeği olabilir. Buna karşılık, sayfanın açıklama meta etiketi bir veya iki cümle, hatta kısa bir paragraf olabilir. <title> etiketi gibi açıklama meta etiketi de HTML dokümanınızın <head> öğesi içine yerleştirilir.
Açıklama meta etiketleri ne işe yarar?
Google açıklama meta etiketlerini sayfalarınıza ilişkin snippet’ler olarak kullanabilir. Bu yüzden, açıklama meta etiketleri önemlidir. Google, bir kullanıcının sorgusuyla iyi bir şekilde eşleşirse, sayfanızın görünür metninin alakalı bir bölümünü kullanmayı da seçebilir. Bu yüzden biraz önce “kullanabilir” fiilini kullandık. Google, snippet’te kullanmak için iyi bir metin seçimi bulamazsa sayfalarınızın her birine açıklama meta etiketleri eklemeniz her zaman iyi bir uygulama olacaktır. Web Yöneticisi Merkezi Blogu’nda snippet’lerin daha iyi açıklama meta etiketleriyle iyileştirilmesi18 ve kullanıcılarınız için daha iyi snippet’lerle19 ilgili bilgilendirici yayınlar bulunmaktadır. Ayrıca, iyi başlıkların ve snippet’lerin nasıl oluşturulacağı20 ile ilgili yararlı bir Yardım Merkezi makalemiz de bulunmaktadır.
En İyi Uygulamalar
Sayfa içeriğini doğru bir şekilde özetleme
Kullanıcılar açıklama meta etiketinizi bir arama sonucunda snippet olarak gördüklerinde, onlara hem bilgi sunacak hem de ilgilerini çekecek bir açıklama yazın. Açıklama meta etiketinde metin uzunluğu için bir alt veya üst sınır olmamakla birlikte, Arama’da tam olarak gösterilecek yeterli uzunlukta olduğundan (kullanıcıların arama yapma biçimlerine ve yerlerine bağlı olarak farklı boyutlu snippet’ler görebileceklerini unutmayın) ve kullanıcıların, sayfanın kendilerine faydalı ve alakalı olup olmadığını belirlemeleri için ihtiyaç duyacakları tüm alakalı bilgileri içerdiğinden emin olmanızı öneririz.
Kaçınılması gerekenler:
- Sayfanın içeriğiyle hiçbir ilgisi olmayan bir açıklama meta etiketi yazma.
- “Bu bir web sayfasıdır” veya “Beyzbol kartlarıyla ilgili sayfa” gibi genel açıklamalar kullanma.
- Açıklamayı yalnızca anahtar kelimelerle doldurma.
- Belgenin tüm içeriğini kopyalayıp açıklama meta etiketine yapıştırma.
Her sayfa için benzersiz açıklamalar kullanın
Her sayfa için farklı bir açıklama meta etiketinin olması hem kullanıcılara hem de Google’a, özellikle de kullanıcılara alanınızdaki birden çok sayfanın getirilebileceği aramalarda (örneğin, site: operatörünün kullanıldığı aramalar) yardımcı olur. Sitenizde binlerce, hatta milyonlarca sayfa varsa açıklama meta etiketlerinin manuel olarak hazırlanması muhtemelen mümkün olmaz. Bu durumda, açıklama meta etiketlerini her sayfanın içeriğine dayalı bir şekilde otomatik olarak oluşturabilirsiniz.
Kaçınılması gerekenler:
- Sitenizin tüm sayfalarında veya geniş bir sayfa grubunda tek bir açıklama meta etiketini kullanma.
Önemli metni vurgulamak için başlık etiketleri kullanın
Başlık etiketleri genellikle içindeki metni, sayfadaki normal metinden daha büyük yapar. Bu, kullanıcılara bu metnin önemli olduğuna dair verilen görsel bir ipucudur ve başlık metninin altındaki içerik türü hakkında bir şeyleri anlamalarına yardımcı olabilir. İçeriğiniz için hiyerarşik bir yapı oluşturmada kullanılan birden çok başlık boyutu, kullanıcıların dokümanınızda gezinmelerini kolaylaştırır.
En İyi Uygulamalar
Bir anahat çizdiğinizi düşünün
Geniş bir kağıda bir anahat çizmeye benzer şekilde, sayfadaki içeriğin ana noktalarının ve alt noktalarının neler olacağını biraz düşünün ve başlık etiketlerinin kullanılacağı uygun yerlere karar verin.
Kaçınılması gerekenler:
- Başlık etiketlerinin içine sayfanın yapısını tanımlamaya yardımcı olmayacak metin yerleştirme.
- Başlık etiketlerini, <em> ve <strong> gibi diğer etiketlerin daha uygun olabileceği yerlerde kullanma.
- Bir başlık etiketi boyutundan bir başkasına hatalı şekilde geçiş yapma.
Başlıkları sayfa genelinde tutumlu bir şekilde kullanın
Başlık etiketleri, anlamlı oldukları yerlerde kullanın. Bir sayfada çok sayıda başlık etiketinin olması, kullanıcıların içeriği taramasını ve bir konunun nerede bitip bir başkasının nerede başladığını belirlemesini zorlaştırabilir.
Kaçınılması gerekenler:
- Bir sayfada başlık etiketlerini aşırı şekilde kullanma.
- Çok uzun başlıklar.
- Başlık etiketlerini yalnızca metni biçimlendirmek için kullanma, yapıyı sunmak için kullanmama.
Yapılandırılmış veri işaretlemesi ekleyin
Yapılandırılmış veriler21, arama motorlarının sayfalarınızda neler bulunduğunu daha iyi anlayabilmeleri amacıyla içeriğinizi arama motorlarına açıklamak için sitelerinizin sayfalarına ekleyebileceğiniz koddur. Arama motorları, içeriğinizin arama sonuçlarında kullanışlı (ve göze çarpan!) bir şekilde görünmesini sağlamak için bu bilgiden yararlanabilir. Dolayısıyla bu, işletmeniz için doğru müşteri tipinin ilgisini çekmenize yardımcı olabilir.
Örneğin, bir çevrimiçi mağazanız varsa ve bağımsız bir ürün sayfasını işaretlerseniz bu, sayfanın bir bisiklet, bu bisikletin fiyatı ve müşteri yorumlarını içerdiğini anlamamıza yardımcı olur. Bu bilgileri, alakalı sorguların arama sonuçlarına ilişkin snippet’te görüntüleyebiliriz. Bunlara “zengin sonuçlar” diyoruz.
Zengin sonuçlar için yapısal veri işaretlemesini kullanmaya ek olarak, bunu diğer biçimlerde alakalı sonuçlar yayınlamak için de kullanabiliriz. Örneğin, gerçek mekanda faaliyet gösteren bir mağazanız varsa, açılış saatlerinin belirtilmesi potansiyel müşterilerinizin, sizi tam olarak ihtiyaç duyduklarına bulmalarına ve arama sırasında mağazanızın açık/kapalı olduğu bilgisinin kendilerine sağlanmasına olanak tanır.
İşletmenizle ilgili birçok varlığı işaretleyebilirsiniz:
- Sattığınız ürünler
- İşletme konumu
- Ürünleriniz veya işletmenizle ilgili videolar
- Çalışma saatleri
- Etkinlik ilanları
- Yemek tarifleri
- Şirket logonuz ve daha birçok şey!
Desteklenen içerik türlerinin tam listesini geliştirici sitemizde bulabilirsiniz22.
İçeriğinizi açıklamak için desteklenen herhangi bir gösterim işaretlemesiyle yapısal verileri kullanmanızı öneririz. İşaretlemeleri sayfalarınızın HTML koduna ekleyebilir veya Veri İşaretleyici23 ve İşaretleme Yardımcısı24 gibi araçları kullanabilirsiniz (bunlar hakkında daha fazla bilgi için En İyi Uygulamalar bölümüne bakın).
En İyi Uygulamalar
Zengin Sonuçlar testini kullanarak işaretlemenizi kontrol edin
İçeriğinizi işaretledikten sonra, uygulamada hata olmadığından emin olmak için Google Rich Results testini25 kullanabilirsiniz. İçeriğin bulunduğu URL’yi girebilir veya işaretlemeyi içeren gerçek HTML’yi kopyalayabilirsiniz.
Kaçınılması gerekenler:
- Geçersiz işaretleme kullanma.
Veri İşaretleyici’yi kullanın
Sitenizin kaynak kodunu değiştirmeden yapısal işaretlemeyi denemek isterseniz, bir içerik türleri alt grubunu destekleyen ve Search Console’a entegre edilmiş ücretsiz Veri İşaretleyici aracını kullanabilirsiniz.
İşaretleme kodunu kopyalayıp sayfanıza yapıştırmaya hazır hale getirmek isterseniz İşaretleme Yardımcısı aracını deneyin.
Kaçınılması gerekenler:
- İşaretlemeyi uygulama konusunda emin olmadığınızda sitenizin kaynak kodunu değiştirme.
İşaretlenmiş sayfalarınızın nasıl bir performans gösterdiğini takip edin
Search Console’daki çeşitli zengin sonuç raporlarında26 belirli bir işaretleme türünün sitenizdeki kaç sayfada belirlendiği, bunların arama sonuçlarında kaç kez göründüğü ve son 90 gün içinde bunları kaç kişinin tıkladığı gösterilir. Bu raporda, algılanan hatalar da gösterilir.
Kaçınılması gerekenler:
- Kullanıcıların görmeyeceği işaretleme verilerini ekleme.
- Sahte yorumlar oluşturma veya alakasız işaretlemeler ekleme.
Google Arama sonuçlarındaki görünümünüzü yönetme
Sayfalarınızda doğru yapısal veriler, sayfanızı Arama sonuçlarındaki yorum yıldızları, süslü sonuçlar gibi birçok özelliğe uygun hale de getirir. Sayfanızın uygun olabileceği arama sonucu türleri galerisine bakın.27
Site hiyerarşinizi düzenleme
Arama motorlarının URL’leri nasıl kullandığını anlayın
Arama motorları, bir içeriği tarayıp dizine ekleyebilmek ve kullanıcıları içeriğe yönlendirmek üzere her içerik parçası için benzersiz bir URL’ye ihtiyaç duyar. Farklı (ör. bir mağazadaki farklı ürünler) ve değiştirilmiş içeriklerin (ör. çeviriler veya bölgesel çeşitler), aramada doğru şekilde gösterilmeleri için ayrı URL’ler kullanmaları gerekir.
URL’ler genellikle farklı birden çok bölüme ayrılır:
protokol://anamakineadı/yol/dosyaadı?sorgudizesi#parça
Örneğin:
Google, tüm web sitelerinin mümkün olduğunda https:// kullanmalarını önerir. Ana makine adı, web sitenizin barındırıldığı yerdir. Bu ana makine genellikle e-posta ile aynı alan adını kullanır. Google, “www” ve “www olmayan” sürümleri birbirinden ayırt eder (örneğin, “www.example.com” veya yalnızca “example.com”). Web sitenizi Search Console’a eklerken hem http:// hem de https:// sürümleri ile “www” ve “www olmayan” sürümlerini eklemenizi önerir.
Yol, dosya adı ve sorgu dizesi, sunucunuzdaki hangi içeriğe erişildiğini belirler. Bu üç bölüm büyük/küçük harfe duyarlıdır; dolayısıyla, “FILE” ile “file” kullanımları farklı birer URL oluşturur. Ana makine adı ve protokol büyük/küçük harfe duyarlı değildir; yazılan bilgilerin büyük veya küçük harfli olmasının bir önemi yoktur.
Parça (bu örnekte, “#info”) genellikle tarayıcının sayfanın hangi bölümüne gideceğini tanımlar. İçeriğin kendisi genellikle parçadan bağımsız olarak aynı olduğundan, arama motorları kullanılan parça bilgisini yaygın şekilde göz ardı eder.
Ana sayfayı gönderme yaparken ana makine adından sonra sağa eğik çizginin kullanılması, her iki kullanım da aynı içeriğe yönlendirdiği için isteğe bağlıdır (“https://example.com/” ile “https://example.com” aynıdır). Yol ve dosya adında, sağa eğik çizgi (bir dosya veya dizini işaret eden) farklı bir URL olarak görülür. Örneğin, “https://example.com/fish” ile “https://example.com/fish/” aynı değildir.
Gezinme, arama motorları için önemlidir
Web sitesinde gezinme, ziyaretçilerin istedikleri içeriği hızlı bir şekilde bulmalarına yardımcı olması açısından önem taşır. Arama motorlarının, web yöneticisinin önemli olduğunu düşündüğü içeriği anlamalarına da yardımcı olabilir. Google’ın arama sonuçları sayfa düzeyinde sağlanıyor olsa da, Google bir sayfanın site genelinde nasıl bir rol oynadığını da bilmek ister.
Gezinme sistemini planlarken ana sayfanızı esas alın
Tüm sitelerin bir ana sayfası veya “root” sayfası vardır. Bu, genellikle sitedeki en sık ziyaret edilen sayfadır ve birçok ziyaretçi için gezinmeye başladıkları noktadır. Sitenizdeki sayfa sayısı çoksa ziyaretçilerinizin genel bir sayfadan (root sayfanızdan) daha özel içeriklerin bulunduğu sayfalara nasıl gideceklerini planlamalısınız. Belirli bir konuyla ilgili yeterince sayfanız var ve bu ilgili sayfaları açıklayan bir sayfa oluşturmak mantıklı mı olurdu (örneğin, root sayfası -> ilgili konu listesi -> belirli konu)? Birden çok kategori ve alt kategori sayfası altında sınıflandırılması gereken yüzlerce farklı ürününüz mü var?
“İçerik haritası listeleri”ni kullanın
İçerik haritası, ziyaretçilerin önceki bir bölüme veya root sayfasına hızla geri gitmesine olanak tanıyan sayfanın üst veya alt kısmındaki dahili bağlantı satırıdır. Birçok içerik haritasında en soldaki ilk bağlantı olarak en genel sayfa (çoğunlukla root sayfası) bulunur ve daha spesifik bölümler sağa doğru listelenir. İçerik haritalarını gösterirken içerik haritası yapılandırılmış veri işaretlemesini28 kullanmanızı öneririz.
Kullanıcılar için basit bir gezinme sayfası oluşturun
Gezinme sayfası, web sitenizin yapısını görüntüleyen ve genellikle sitenizdeki sayfaların hiyerarşik bir listesinden oluşan basit bir sayfadır. Ziyaretçiler, sitenizde sayfaları bulma konusunda sorun yaşıyorsa bu sayfayı ziyaret edebilir. Arama motorları da sitenizdeki sayfaların iyi bir tarama kapsamını almak için bu sayfayı ziyaret edecektir, ancak esas olarak bu sayfa gerçek ziyaretçilere düşünülerek hazırlanır.
En İyi Uygulamalar
Doğal bir akış hiyerarşisi oluşturun
Kullanıcıların, genel içerikten sitenizde istedikleri daha belirli içeriğe mümkün olan en kolay şekilde gitmesini sağlayın. Anlamlı durumlarda gezinme sayfaları ekleyin ve bunları etkili bir şekilde dahili bağlantı yapınızın içine yerleştirin. Sitenizdeki tüm sayfalara bağlantılar aracılığıyla ulaşılabildiğinden ve dahili bir “arama” işlevi gerektirmediklerinden emin olun. Uygun durumlarda, kullanıcıların benzer içeriği keşfetmelerini sağlamak için ilgili sayfalara bağlantı verin.
Kaçınılması gerekenler:
- Gezinme bağlantılarından karmaşık ağlar oluşturma; örneğin, sitenizdeki her sayfayı başka bir sayfaya bağlama.
- İçeriğinizi küçük parçalara ayırma konusunda aşırıya kaçma (bu yüzden ana sayfadan istenen içeriğe yirmi tıklamada ulaşılması).
Gezinmek için metin kullanın
Sitenizde sayfadan sayfaya gezinmenin büyük kısmını metin bağlantıları aracılığıyla kontrol etme, arama motorlarının sitenizi taramasını ve anlamasını kolaylaştırır. JavaScript ile bir sayfa oluştururken “href” özellik değeri olarak URL’lerle “a” öğeleri kullanın ve bir kullanıcı etkileşimini beklemek yerine, tüm menü öğelerini sayfa yüklenirken oluşturun.
Kaçınılması gerekenler:
- Tamamıyla resimlere veya animasyonlara dayalı gezinme.
- Gezinme için komut dosyası veya eklentiye dayalı etkinlik işlemeyi gerektirme29.
Kullanıcılar için bir gezinme sayfası, arama motorları için bir site haritası oluşturun
Kullanıcılar için sitenizin tamamına (veya yüzlerce ya da binlerce sayfanız varsa en önemli sayfalara) yönelik basit bir gezinme sayfası ekleyin. Arama motorlarının sitenizdeki yeni ve güncellenmiş sayfaları keşfettiğinden emin olmak için bir XML site haritası dosyası oluşturun ve bu dosyada, birincil içeriğin son değişiklik tarihleriyle birlikte tüm ilgili URL’leri listeleyin.
Kaçınılması gerekenler:
- Bozuk bağlantılarla gezinme sayfasının güncelliğini kaybetmesine izin verme.
- Sayfaların, düzenlenmeden (ör. konuya göre) yalnızca listelendiği bir gezinme sayfası oluşturma.
Yararlı 404 sayfaları gösterin
Kullanıcılar bazen bozuk bir bağlantıyı izleyerek veya yanlış URL’yi yazarak sitenizde var olmayan bir sayfaya gelir. Kullanıcıları nazikçe sitenizdeki çalışan bir sayfaya tekrar yönlendiren bir özel 404 sayfanızın30 olması, kullanıcı deneyimini önemli ölçüde iyileştirebilir. 404 sayfanızda büyük olasılıkla root sayfanıza bir bağlantı olabilir ve ayrıca, sitenizdeki popüler veya ilgili içeriğe bağlantılar da sağlanabilir. “Bulunamadı” hatalarına neden olan URL’lerin kaynaklarını31 bulmak için Google Search Console’u kullanabilirsiniz.
Kaçınılması gerekenler:
- 404 sayfalarınızı arama motorlarında dizine eklenmesine izin verme (web sunucunuzun, mevcut olmayan sayfalar istendiğinde bir 404 HTTP durum kodu verecek veya JavaScript tabanlı sitelerde, bir noindex robots meta etiketi içerecek şekilde yapılandırıldığından emin olun).
- Robots.txt dosyası aracılığıyla 404 sayfalarının taranmasını engelleme.
- Yalnızca “Bulunamadı”, “404” gibi belirli bir mesaj sağlama veya 404 sayfasını hiç sağlamama.
- 404 sayfalarınızda, sitenizin geri kalanıyla tutarlı olmayan bir tasarım kullanma.
Basit URL’ler içerik bilgisini iletir
Web sitenizdeki dokümanlar için açıklayıcı kategoriler ve dosya adları oluşturmak yalnızca sitenizin daha iyi düzenlenmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda içeriğinize bağlantı vermek isteyenler için daha kolay, “daha kullanışlı” URL’ler oluşturabilir. Ziyaretçiler, birkaç kelimenin tanınabildiği son derece uzun ve şifreli URL’lerden korkabilir.
Aşağıdaki resimde gösterilen URL’ler kafa karıştırıcı ve düşmanca olabilir.
URL’niz anlamlıysa, farklı bağlamlarda daha kullanışlı ve kolay anlaşılır olabilir.
URL’ler arama sonuçlarında görüntülenir
Son olarak, bir dokümanın URL’sinin genellikle Google’daki bir arama sonucunda doküman başlığının altında görüntülendiğini unutmayın.
Google, oldukça karmaşık olsalar bile her türden URL yapısını taramada son derece iyidir, ancak zaman harcayıp URL’lerinizi mümkün olduğunca basit hale getirmek iyi bir uygulamadır.
En İyi Uygulamalar
URL’lerde kelimeleri kullanın
Sitenizin içeriği ve yapısıyla alakalı kelimeler içeren URL’ler, sitenizde gezinen kullanıcılara daha dostça görünür.
Kaçınılması gerekenler:
- Gereksiz parametreler ve oturum kimlikleri içeren uzun URL’ler kullanma.
- “page1.html” gibi genel sayfa adları seçme.
- “beyzbol-kartları-beyzbol-kartları-beyzbolkartları.htm” gibi aşırı sayıda anahtar kelime kullanma.
Basit bir dizin yapısı oluşturun
İçeriğinizi iyi bir şekilde düzenleyen ve ziyaretçilerin, sitenizin neresinde olduklarını bilmelerini kolaylaştıran bir dizin yapısı kullanın. Bir URL’de bulunan içerik türünü belirtmek için dizin yapınızı kullanmaya çalışın.
Kaçınılması gerekenler:
- Alt dizinleri derin bir şekilde iç içe yerleştirme; örneğin, “…/dir1/dir2/dir3/dir4/dir5/dir6/page.html”.
- İçindeki içerikle ilişkisi olmayan dizin adları kullanma.
Bir dokümana ulaşmak için URL sürümü sağlayın
Bazı kullanıcıların URL’nin bir sürümüne diğerlerinin de başka bir sürümüne bağlantı vermelerini (böyle bir durum söz, konusu içeriğin itibarını URL’ler arasında bölebilir) engellemek için yapıda ve sayfalarınızın dahili bağlantılarında tek bir URL kullanıp aynı URL’ye başvuruda bulunmaya ağırlık verin. Kullanıcıların aynı içeriğe birden çok URL üzerinden eriştiklerini belirlerseniz, tercih edilmeyen URL’lerden asıl URL’ye bir 301 yönlendirmesi33 ayarlamak bu durum için iyi bir çözüm olur. Yönlendirme yapamazsanız standart URL veya rel=”canonical”33 bağlantı öğesini de kullanabilirsiniz.
Kaçınılması gerekenler:
- Alt dizinlerden ve root dizininden aynı içeriğe erişen sayfalara sahip olma; örneğin, “alanadı.com/sayfa.html” ve “alt.alanadı.com/sayfa.html”.
İçeriğinizi optimize etme
Sitenizi ilginç ve yararlı hale getirin
Çekici ve yararlı içerik oluşturmak muhtemelen web sitenizi, burada tartışılan diğer tüm faktörlerden çok daha fazla etkileyecektir. Kullanıcılar, gördüklerinde iyi içeriği anlarlar ve büyük olasılıkla diğer kullanıcıları da o içeriğe yönlendirmek isterler. Bu, blog yayınları, sosyal medya hizmetleri, e-postalar, forumlar veya diğer araçlarla olabilir.
Organik veya ağızdan ağıza anlatılanlar hem kullanıcılar hem de Google tarafında sitenizin itibarını oluşturmaya yardımcı olur ve bunun kaliteli içerik olmadan gerçekleşmesi nadir görülen bir durumdur.
Okuyucularınızın ne istediklerini bilin (ve onlara verin)
Bir kullanıcının içeriğinizde bir bölümü bulmak için arayabileceği kelimeleri düşünün. Konuyla ilgili çok şey bilen kullanıcılar, arama sorgularında konuyla yeni ilgilenenlerden farklı anahtar kelimeler kullanabilirler. Örneğin, uzun süredir futbolsever olan bir kişi Fédération Internationale de Football Association’ın kısaltması olan [fifa] için arama yaparken, yeni bir futbolsever [futbol playoff’ları] gibi daha genel bir sorgu kullanabilir. İçeriğinizi yazarken arama davranışındaki bu farklılıkların tahmin edilmesi ve dikkate alınması (anahtar kelime öbeklerinin iyi bir karışımının kullanılması) olumlu sonuçlar sağlayabilir. Google Ads, yeni anahtar kelime varyasyonlarını keşfetmenize ve her anahtar kelime için yaklaşık arama hacmine bakmanıza yardımcı olan kullanışlı bir Anahtar Kelime Planlayıcı34 sunar. Ayrıca, Google Search Console, sitenizin göründüğü en popüler arama sorgularını ve en çok kullanıcıyı sitenize yönlendiren aramaları Performans Raporu‘nda35 sağlar.
Başka hiçbir sitenin sunmadığı yeni, faydalı bir hizmet oluşturmayı düşünün. Ayrıca, orijinal bir araştırma metni yazabilir, heyecan verici bir haber makalesi hazırlayabilir veya benzersiz kullanıcı tabanınızdan yararlanabilirsiniz. Diğer sitelerde, bunları yapacak kaynaklar veya uzmanlık bulunmayabilir.
En İyi Uygulamalar
Okunması kolay metin yazın
Kullanıcılar, iyi yazılmış ve takip edilmesi kolay içerikten keyif alır.
Kaçınılması gerekenler:
- Çok sayıda yazım ve dil bilgisi hatası olan özensiz metinler yazma.
- Uyumsuz veya kötü yazılmış içerik.
- Metin ağırlıklı içerikteki yazıları resim ve videolara yerleştirme: Kullanıcılar metni kopyalayıp yapıştırmak isteyebilir ve arama motorları bu içeriği okuyamaz.
Konularınızı açık bir şekilde düzenleyin
Sayfayı, ziyaretçilerin bir içeriğin nerede başlayıp nerede bittiğini kolayca anlayabilecekleri şekilde düzenlemek her zaman yararlıdır. İçeriğinizi mantıksal parçalar veya bölümler halinde ayırmak, kullanıcıların istedikleri içeriği daha hızlı bulmalarına yardımcı olur.
Kaçınılması gerekenler:
- Değişikik konularda büyük miktarlarda metinleri paragraf, alt başlık veya düzen ayrımı olmadan bir sayfada toplama.
Yeni, benzersiz içerik oluşturun
Yeni içerik yalnızca mevcut ziyaretçi tabanınızın geri gelmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bunlara yeni ziyaretçilerin katılmasını da sağlar.
Kaçınılması gerekenler:
- Mevcut içeriği, kullanıcılara çok az ek değer sağlayacak şekilde farklı bir biçimde tekrarlama (hatta kopyalama).
- Siteniz genelinde aynı içeriğin tamamını veya büyük bölümünü yineleme.
Yinelenen içerik hakkında daha fazla bilgi edinin36
İçeriği arama motorları için değil, kullanıcılarınız için optimize edin
Sitenizi ziyaretçilerinizin gereksinimlerine göre tasarlarken arama motorlarının sitenize kolayca erişebileceklerinden emin olmak genellikle pozitif sonuçlar doğurur.
Kaçınılması gerekenler:
- Arama motorlarını hedefleyen ancak kullanıcılar için can sıkıcı veya anlamsız olan çok sayıda gereksiz anahtar kelimeler ekleme.
- Kullanıcılara çok az değer katan, “bu sayfaya ulaşırken sık sık yapılan yazım hataları” gibi metin bloklarına sahip olma.
- Metni arama motorlarına görüntülerken yanıltıcı bir şekilde kullanıcılardan gizleme37.
Kullanıcıların güvenini kazanacak şekilde davranın
Kullanıcılar güvenilir olduğunu düşünüyorlarsa sitenizi ziyaret ederken kendilerini rahat hissederler.
İyi bir üne sahip olan bir site güvenilirdir. Belirli bir alandaki uzmanlığınız ve güvenilirliğinizle itibar kazanın.
Sitenizi kimin yayınladığı, içeriği kimin hazırladığı ve sitenizin hedefleri hakkında bilgi verin. Alışveriş sitelerinin ve diğer finansal işlem web sitelerinin, kullanıcıların sorunlarının çözülmesine yardımcı olmak için açık ve tatmin edici müşteri hizmetleri bilgileri sunmaları gerekir. Haber siteleri, içerikten kimin sorumlu olduğu hakkında net bilgiler sağlamalıdır.
Uygun teknolojilerin kullanılması da önemlidir. Bir alışveriş sitesinin ödeme sayfası güvenli bir bağlantıya sahip değilse kullanıcılar o siteye güvenemezler.
Uzmanlık ve yetkinlik alanını netleştirin
Bir sitenin uzmanlığı ve yetkinliği onun kalitesini artırır. Sitenizdeki içeriğin, konuda uzman kişiler tarafından oluşturulduğundan veya düzenlendiğinden emin olun. Örneğin, uzman veya deneyimli kaynaklar sağlamak, kullanıcıların makalelerin uzmanlığını anlamalarına yardımcı olabilir. Bilimsel konularla ilgili sayfalarda, sağlam temelli fikir birliği söz konusuysa bunun temsil edilmesi önerilir.
Konunuzla ilgili uygun miktarda içerik sağlayın
Yüksek kaliteli içerik oluşturmak için şunlardan en az birinden önemli ölçüde bulunması gerekir: zaman, çaba, uzmanlık ve yetenek/beceri. İçerik doğru bilgiler vermeli, açık bir şekilde yazılmalı ve kapsamlı olmalıdır. Bu yüzden, mesela sayfanızı yemek tarifi olarak tanımlıyorsanız, sadece malzeme listesi ya da yemekle ilgili basit bir açıklama sunmak yerine uygulanması kolay, eksiksiz bir yemek tarifi verin.
Kaçınılması gerekenler:
- Sayfanın amacına göre yetersiz içerik sağlamak.
Dikkat dağıtan reklamlardan kaçının
Reklamların görünür olması normaldir. Ancak reklamların kullanıcıların dikkatini dağıtmasına izin vermemeli ve site içeriğini tüketmesini engellemelisiniz. Örneğin, web sitesinin kullanılmasını zorlaştıran reklamlar, ek içerikler veya geçiş reklamı sayfaları (beklediğiniz içerikten önce veya sonra gösterilen sayfalar). Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinin.38
Kaçınılması gerekenler:
- Sayfalarınıza dikkat dağıtan reklamlar koymak.
Bağlantıları akıllıca kullanın
İyi bağlantı metni yazın
Bağlantı metni, bir bağlantı içindeki görünen metindir. Bu metin, kullanıcılara ve Google’a bağlantı verdiğiniz sayfayla ilgili bir şeyler bildirir. Sayfanızdaki bağlantılar dahili (sitenizdeki diğer sayfaları işaret ediyor) veya harici (diğer sitelerdeki içeriğe yönlendiriyor) olabilir. Her iki durumda da, bağlantı metniniz ne kadar iyi olursa kullanıcıların bağlantı verdiğini sayfaya gitmesi ve Google’ın o sayfanın neyle ilgili olduğunu anlaması o kadar kolay olur.
Uygun bağlantı metniyle, kullanıcılar ve arama motorları bağlantı verilen sayfaların ne içerdiğini kolayca anlayabilir.
En İyi Uygulamalar
Açıklayıcı metin seçin
Bir bağlantı için kullandığınız bağlantı metni, en azından bağlantı verilen sayfanın neyle ilgili olduğu konusunda temel fikir sağlamalıdır.
Kaçınılması gerekenler:
- “Sayfa”, “makale” veya “burayı tıklayın” gibi genel bir bağlantı metni yazma.
- Konu dışı veya bağlantı verilen sayfanın içeriğiyle ilişkisi olmayan metin kullanma.
- Çoğu durumda, bağlantı metni olarak sayfanın URL’sini kullanma (bununla birlikte, yeni bir web sitesini tanıtma veya yeni bir web sitesine gönderme yapma gibi meşru kullanımları da vardır).
Kısa metin yazın
Genellikle birkaç kelime veya kısa bir kelime öbeğinden oluşan, uzun olmayan ancak açıklayıcı metin yazmayı hedefleyin.
Kaçınılması gerekenler:
- Uzun bağlantı metni yazma (ör. uzun bir cümle veya kısa bir paragraf metni).
Bağlantıları kolayca bulunacakları şekilde biçimlendirin
Kullanıcıların normal metin ile bağlantı metnini kolayca ayırt edebilmelerini sağlayın. Kullanıcılarınız bağlantıları gözden kaçırır veya yanlışlıkla tıklarsa içeriğiniz daha az yararlı hale gelir.
Kaçınılması gerekenler:
- Bağlantıları tıpkı normal metinler gibi gösteren CSS veya metin stili kullanma.
Dahili bağlantılar için de bağlantı metni kullanma seçeneğini değerlendirin
Bağlantı oluşturmayı genellikle dışarıdaki web sitelerini işaret etme olarak düşünebilirsiniz, ancak dahili bağlantılar için kullanılan bağlantı metnine daha fazla dikkat etmek, kullanıcıların ve Google’ın sitenizde daha iyi gezinmelerine yardımcı olabilir.
Kaçınılması gerekenler:
- Yalnızca arama motorları için hazırlanmış aşırı miktarda anahtar kelime dolu veya uzun bağlantı metni kullanma.
- Kullanıcının sitede gezinmesine yardımcı olmayacak gereksiz bağlantılar oluşturma.
Kime bağlantı verdiğinize dikkat edin
Siteniz bir başka siteye bağlantı verdiğinizde, sitenizin itibarının bir kısmını o siteye verebilirsiniz. Bazen kullanıcılar, sizin yorum bölümlerinize veya mesaj panolarınıza kendi sitelerinin bağlantılarını ekleyerek bundan yararlanabilir. Bazen de bir siteden negatif bir şekilde söz edebilir ve bu yüzden itibarınızın o siteye verilmesini istemezsiniz. Örneğin, yorum spam’ı konusunda bir blog yayını yazdığınızı ve yakın zamanda blogunuzda spam olarak yorum yapan bir sitenin adını vermek istediğinizi düşünün. Diğer kullanıcıları o site konusunda uyarmak istediğiniz için içeriğinize sitenin bağlantısını eklersiniz; ancak, siteye bağlantınız nedeniyle itibarınızın bir kısmının verilmesini kesinlikle istemezsiniz. Bu, tam da nofollow özelliğinin kullanılacağı yerdir.
“nofollow” özelliğinin kullanışlı olabileceği bir başka örnek de widget bağlantılarıdır. Sitenizin deneyimini zenginleştirmek ve kullanıcıları çekmek için bir üçüncü tarafın widget’ını kullanıyorsanız, widget’la birlikte sitenize yerleştirmeyi amaçlamadığınız herhangi bir bağlantı içerip içermediğini kontrol edin. Bazı widget’lar, sitenize, içerik seçiminiz olmayan ve bir web yöneticisi olarak kontrol edemediğiniz bağlantı metni içeren bağlantılar ekleyebilir. Bu tür istenmeyen bağlantıları widget’tan kaldırmak mümkün olmazsa bunları her zaman için “nofollow” değeriyle devre dışı bırakabilirsiniz. Sağladığınız işlevsellik veya içerik için bir widget oluşturuyorsanız varsayılan kod snippet’indeki bağlantılara nofollow değerini eklediğinizden emin olun.
Son olarak, bir sayfadaki tüm bağlantılara nofollow eklemeyi düşünüyorsanız, sayfanın <head> etiketinin içine <meta name=”robots” content=”nofollow”> etiketini koyabilirsiniz. Robots meta etiketi hakkında daha fazla bilgiyi Web Yöneticisi Blogu‘nda38 bulabilirsiniz.
Yorum spam’ı ile “nofollow” değerini kullanarak mücadele edin
Bir bağlantının “rel” özelliğinin “nofollow” değerine ayarlanması, Google’a sitenizdeki belirli bağlantıların izlenmemesi veya sayfanızın itibarının bağlantı verilen sayfalara aktarılmaması gerektiğini bildirir. Bir bağlantının izlenmemesi, burada gösterildiği gibi bağlantının bağlantı etiketi içine rel=”nofollow” öğesinin eklenmesi anlamına gelir:
<a href=”http://www.example.com” rel=”nofollow”>Bağlantı metni burada olacak</a>
Bu ne zaman faydalı olur? Sitenizde herkesin yorum yapabildiği bir blog varsa, bu yorumlarda geçen bağlantılar itibarınızı, rahatça garanti veremeyebileceğiniz sayfalara geçirebilir. Sayfalardaki blog yorum alanları, yorum spam’ına son derece açıktır. Kullanıcı tarafından eklenen bu bağlantıların izlenmemesi, sayfanızın zor kazanılmış itibarını spam yapan bir siteye vermemenizi sağlar.
Yorum sütunların ve mesaj panolarına otomatik olarak “nofollow” değerini ekleyin
Birçok blog oluşturma yazılım paketi kullanıcı yorumlarına otomatik olarak nofollow ekler; bunu yapmayan paketler de büyük olasılıkla bunu yapacak şekilde manuel olarak düzenlenebilir. Bu tavsiye, sitenizin ziyaretçi defterleri, forumlar, shout-board’lar, yönlendiren girişleri gibi kullanıcı tarafından oluşturulmuş içeriğin bulunabileceği diğer alanları için de geçerlidir. Üçüncü tarafların eklediği bağlantılara garanti vermek istiyorsanız (örneğin, sitenizde bir yorumcuya güveniyorsanız) bağlantılarda nofollow kullanmanıza gerek yoktur; bununla birlikte, Google’ın spam oluşturduğunu düşündüğü sitelere bağlantı vermek, kendi sitenizin itibarını olumsuz etkileyebilir. Web Yöneticisi Yardım Merkezi’nde CAPTCHA kullanma ve yorum denetlemeyi açma gibi yöntemlerle yorum spam’ını önlemeyle ilgili daha fazla ipucu39 bulabilirsiniz.
Resimlerinizi optimize etme
“alt” özelliğini kullanın
Resimler için açıklayıcı bir dosya adı ve alt özelliği açıklaması sağlayın. Bir resim herhangi bir nedenle gösterilemediğinde “alt” özelliği, ilgili resim için alternatif metin belirtmenize olanak tanır.
Bu özellik neden kullanılmalıdır? Bir kullanıcı, sitenizi ekran okuyucu gibi yardımcı teknolojileri kullanarak görüntülüyorsa alt özelliğinin içeriği, resimle ilgili bilgi sağlar.
Bir başka neden de bir resmi bağlantı olarak kullanıyorsanız o resme ilişkin alt metninin, metin bağlantısındaki bağlantı metnine benzer şekilde işlenmesidir. Yine de, sitenizde gezinmek için metin bağlantılarını kullanabiliyorsanız, aynı amaç için çok sayıda resim bağlantısı kullanmanızı önermeyiz. Son olarak, resim dosya adlarınızı ve alt metnini optimize etmek Google Görsel Arama gibi resim arama projelerinin resimlerinizi daha iyi anlamasını kolaylaştırır.
En İyi Uygulamalar
Kısa ancak açıklayıcı dosya adları ve alt metinleri kullanın
Optimizasyon için hedeflenen sayfanın diğer birçok bölümü gibi dosya adları ve alt metni için de en iyi uygulama bunların kısa ancak açıklayıcı olmalarıdır.
Kaçınılması gerekenler:
- Mümkün olduğunda “image1.jpg”, “pic.gif”, “1.jpg” gibi genel dosya adları kullanma; sitenizde binlerce resim varsa, resim adlandırmayı otomatikleştirme seçeneğini değerlendirebilirsiniz.
- Aşırı uzun dosya adları yazma.
- alt metnine anahtar kelimeleri doldurma veya cümleleri bütün halinde kopyalayıp yapıştırma.
Resimleri bağlantı olarak kullanırken alt metni sağlayın
Bir resmi bağlantı olarak kullanmaya karar verirseniz alt metnini doldurmak, Google’ın bağlantı verdiğiniz sayfayı daha fazla anlamasına yardımcı olur. Bunu, bir etin bağlantısı için bağlantı metni yazmak gibi düşünün.
Kaçınılması gerekenler:
- Spam olarak kabul edilecek düzeyde, aşırı uzun alt metni yazma.
- Sitenizin gezinmesinde yalnızca resim bağlantıları kullanma.
Arama motorlarının resimlerinizi bulmasına yardımcı olun
Resim site haritası40, Googlebot’a sitenizde bulduğu resimlerle ilgili daha fazla bilgi sağlayabilir. Bu, resimlerinizin Görsel Arama sonuçlarında bulunma olasılığını artırır. Bu dosyanın yapısı, web sayfalarınıza ilişkin XML site haritası dosyasına benzerdir.
Standart resim biçimlerini kullanın
Yaygın şekilde desteklenen dosya türlerini kullanın. Çoğu tarayıcı JPEG, GIF, PNG, BMP ve WebP resim biçimlerini destekler. Dosya türüyle eşleşen bir dosya adı uzantınızın olması da iyi bir fikirdir.
Sitenizi mobil uyumlu yapma
Dünya mobile geçti. Çoğu kişi, bir mobil cihaz kullanarak Google’da arama yapıyor. Bir sayfanın masaüstü sürümünün mobil bir cihazdan görüntülenmesi ve kullanılması zor olabilir. Sonuç olarak, mobil kullanıma hazır bir sitenizin olması çevrimiçi varlığınız için kritik öneme sahiptir. Aslında, 2016’nın sonlarından itibaren Google sıralama, yapısal verileri ayrıştırma ve snippet’ler oluşturma için öncelikli olarak site içeriğinin mobil sürümünü kullanma denemelerine başladı41.
Cihazlar arasındaki farkı anlama
- Akıllı telefon: Bu dokümanda, “mobil” veya “mobil cihazlar” deyimi Android çalıştıran cihazları, iPhone veya Windows Phone gibi akıllı telefonları ifade eder. Mobil tarayıcılar HTML5 özelliklerinin büyük bir kısmını oluşturabilmeleri açısından masaüstü tarayıcılara benzerler, ancak ekran boyutları daha küçüktür ve çoğu durumda, varsayılan yönleri dikeydir.
- Tablet: Tabletleri kendi özel sınıfında cihazlar olarak değerlendiririz ve mobil cihazlardan söz ettiğimizde genellikle tabletleri bu tanıma dahil etmeyiz. Tabletler daha büyük ekranlara sahiptir. Yani tablet için iyileştirilmiş içerikler sunmadığınız takdirde, kullanıcıların sitenizi akıllı telefon tarayıcısındaki gibi değil, masaüstü tarayıcılarındaki gibi görmek isteyeceğini varsayabiliriz.
- Multimedya özellikli telefon: Bunlar, XHTML standartlarını karşılayacak biçimde kodlanmış sayfaları oluşturabilen, HTML5 İşaretleme ve JavaScript/ECMAscript destekleyen, ancak HTML5 standardındaki bazı uzantı API’lerini desteklemeyebilen tarayıcılara sahip telefonlardır. Bu genellikle akıllı telefon sınıfında olmayan çoğu 3G özellikli telefonlardaki tarayıcıyı belirtir.
- Özellikli telefonlar: Bu telefonlarda, tarayıcıların standart HTML kullanılarak kodlanmış web sayfalarını oluşturma yeteneği yoktur. Buna, sadece cHTML (iMode), WML, XHTML-MP vb. oluşturabilen tarayıcılar da dahildir.
Önerilerimiz akıllı telefonlara yönelik olmakla birlikte, multimedya ve özellikli telefon sitesi sahipleri de uygun olduğunu düşündükleri durumlarda aynı önerileri uygulamalıdır.
Mobil strateji belirleyin
Web sitenizi mobil kullanıma hazır yapmanın birden çok yolu vardır ve Google, farklı uygulama yöntemlerini destekler:
- Duyarlı web tasarımı43 (Önerilen)
- Dinamik sunum44
- Ayrı URL’ler45
Mobil kullanıma hazır bir site oluşturduktan sonra, sitenizdeki sayfaların Google Arama sonuç sayfalarında “Mobil uyumlu” etiketiyle gösterilmesi için gerekli ölçütleri karşılayıp karşılamadığını Google’ın Mobil uyumluluk testiyle46 kontrol edebilirsiniz. Sitenizi etkileyen mobil kullanılabilirlik sorunlarını düzeltmek için Search Console Mobil Kullanılabilirlik raporuna47 da göz atabilirsiniz.
Sitenizde birden çok sayfada çok fazla statik içerik yayınlanıyorsa (blog yayınları veya ürün açılış sayfaları gibi) bunu AMP48 (Accelerated Mobile Pages) kullanarak uygulama seçeneğini değerlendirebilirsiniz. Bu, sitenizin hem hızlı hem de kullanıcı dostu kalmasını ve aralarında Google Arama’nın da bulunduğu çeşitli platformlarda daha da hızlandırılabilmesini sağlayan özel bir HTML biçimidir.
Mobil siteleri, doğru biçimde dizine eklenebilecek şekilde yapılandırın
Mobil sitenizi oluşturmak için seçtiğiniz yapılandırmadan bağımsız olarak, dikkat etmeniz gereken önemli noktalar vardır:
- Dinamik Sunum kullanıyorsanız veya ayrı bir mobil siteniz varsa bir sayfa mobil kullanım için biçimlendirildiğinde (veya mobil kullanım için biçimlendirilmiş bir eşdeğer sayfası olduğunda), Google’ın bunu anlamasını sağlayın. Böylece Google, arama sonuçlarında içeriğinizi, mobil arama yapanlara doğru olarak sunabilir.
- Duyarlı Web Tasarımı kullanıyorsanız tarayıcıya, içeriği nasıl ayarlayacağını bildirmek için meta name=”viewport” etiketini kullanın. Dinamik Sunum kullanıyorsanız kullanıcı aracısına bağlı değişikliklerinizi bildirmek için Vary HTTP üst bilgisini kullanma. Ayrı URL’ler kullanıyorsanız iki URL arasındaki ilişkiyi <link> etiketinde rel=”canonical” ve rel=”alternate” öğeleriyle bildirin.
- Kaynaklarınızı taranabilir olarak tutun. Sayfa kaynaklarının engellenmesi, web sitenizin Google’a verilen resminin eksik olmasına neden olabilir. Bu durum genellikle robots.txt dosyanız sayfa kaynaklarınızın bazılarına veya tamamına erişimi engellediğinde ortaya çıkar. Googlebot bir sayfanın CSS, JavaSript veya resimler gibi kaynaklarına erişemezse sayfanın bir mobil tarayıcı ile iyi görünecek ve çalışacak biçimde oluşturulduğunu tespit edemeyebiliriz. Başka bir deyişle, sayfanın “mobil uyumlu” olduğunu tespit edemeyebilir ve dolayısıyla mobil arama yapanlara sayfayı doğru biçimde sunamayabiliriz.
- Oynatılamayan videoları öne çıkarmak gibi mobil ziyaretçilerin canını sıkan yaygın hatalardan sakının (ör. sayfada önemli bir içerik olarak Flash video kullanımı).
- Kötü bir arama deneyimi yaşatan mobil sayfaların sıralaması düşürülebilir veya bu sayfalar mobil arama sonuçlarında bir uyarıyla görüntülenebilir. Bu, mobil ortamda kullanıcı deneyimini engelleyen tam sayfa geçiş reklamlarını49 içerir ancak bununla sınırlı değildir.
- Tüm cihazlarda tam işlevsellik sağlayın. Mobil kullanıcılar, web sitenizin diğer tüm cihazlarda desteklediği işlevselliği (ör. yorum yapma ve ödeme yapma) ve içeriği mobil cihazlarda da desteklemesini bekler. Metin içeriğine ek olarak, tüm önemli resimlerin ve videoların yerleşik olduğundan ve mobil cihazlarda bunlara erişilebildiğinden emin olun. Arama motorları için sayfaların tüm sürümlerinde tüm yapısal verileri ve diğer meta verileri (başlıklar, açıklamalar, bağlantı öğeleri ve diğer meta etiketler gibi) sağlayın.
- Masaüstü sitenizde bulunan yapısal verilerin, resimlerin, videoların ve meta verilerin mobil sitenizde de yer aldığından emin olun.
En İyi Uygulamalar
- Google’ın, web sitenizin mobil cihazlarda iyi çalıştığını düşünüp düşünmediğini görmek için mobil sayfalarınızı Mobil Uyumluluk Testi50 ile test edin.
- Mobil sayfalarınız için ayrı URL’ler kullanıyorsanız yönlendirmenin tanındığını ve taranabilir olduğunu onaylayabilmeniz için hem mobil hem de masaüstü URL’lerini test ettiğinizden emin olun.
Daha fazla bilgi için Google’ın mobil uyumluluk kılavuzuna bakın.51
Web sitenizi tanıtma
Kullanıcılar içeriğinizi arama veya diğer yollarla keşfedip bağlantı verdikçe sitenize verilen bağlantıların çoğu kademeli olarak artar; bununla birlikte, Google, içeriğinize verdiğiniz yoğun emeği başkalarının da bilmesini istemenizi anlamaktadır. Yeni içeriğinizi etkili bir şekilde tanıtmak, aynı konuyla ilgilenen kullanıcılar tarafından daha hızlı keşfedilmesini sağlar. Bu dokümanda ele alınan çoğu noktada olduğu gibi, bu önerilerin uygulanmasında aşırıya kaçılması gerçekte sitenizin itibarına zarar da verebilir.
Eklediğiniz yeni içeriği ziyaretçi tabanınıza duyurmak için kendi sitenize koyduğunuz bir blog yayını, yeni içerik veya hizmetlerin duyurulması için çok etkili bir yoldur. Sitenizi veya RSS özet akışınızı takip eden diğer web yöneticileri de haberi alabilir.
Şirketinizin veya sitenizin çevrimdışı tanıtımıyla uğraşmanız da faydalı olabilir. Örneğin, bir işletme siteniz varsa kartvizitleriniz, antet, afişler gibi ortamlarda sitenizin URL’sinin yer aldığından olun. Müşterilere posta yoluyla yinelenen bültenler göndererek de şirket web sitenizdeki yeni içeriği haber verebilirsiniz.
Yerel bir işletmeniz varsa bilgilerinin Google Benim İşletmem‘e52 eklenmesi, müşterilerin Google Haritalar ve web aramasından size ulaşmasına yardımcı olur.
En İyi Uygulamalar
Sosyal medya sitelerini tanıyın
Kullanıcı etkileşimi ve paylaşıma dayalı siteler, bir konuya ilgi duyan kullanıcı gruplarını alakalı içerikle eşleştirilmesini kolaylaştırmıştır.
Kaçınılması gerekenler:
- Oluşturduğunuz her yeni, küçük içerik parçasını tanıtmaya çalışma; büyük, ilginç öğeleri tanıtmaya çalışın.
- İçeriğinizin, bu hizmetlerin en üst sırasına yapay olarak yükseltildiği düzenlere dahil olma53.
Sitenizle ilgili topluluktaki kullanıcılara ulaşın
Büyük olasılıkla, sizinkine benzer konuları ele alan çok sayıda site vardır. Bu sitelerle iletişim kurmak genellikle faydalı olur. Sitenizde veya topluluğunuzda yer bulan popüler konular, içerik veya iyi bir topluluk kaynağı oluşturmak için yeni düşünceleri ateşleyebilir.
Kaçınılması gerekenler:
- Konunuzla ilgili tüm sitelere spam nitelikli bağlantı istekleri gönderme.
- PageRank alma amacıyla başka bir siteden bağlantılar satın alma.
Arama performansınızı ve kullanıcı davranışını analiz etme
Arama performansınızı analiz etme
Google’ın da aralarında bulunduğu büyük arama motorları, web yöneticilerinin ilgili arama motorundaki performansını analiz etmeleri için ücretsiz araçlar sağlar. Google için bu araç Search Console‘dur54.
Search Console iki önemli kategoride bilgi sağlar: Google içeriğimi bulabilir mi? Google Arama sonuçlarındaki performansım nasıl?
Search Console’u kullanmanız sitenizin ayrıcalıklı bir şekilde işlem görmesine yardımcı olmaz; ancak, giderildiklerinde sitenizin arama sonuçlarında daha iyi performans göstermesine yardımcı olabilecek sorunları tanımlamanıza yardımcı olabilir.
Bu hizmet ile web yöneticileri şunları yapabilir:
- Googlebot’un bir sitede tarama sorunları yaşadığı bölümleri görme
- Site haritalarını test etme ve gönderme
- Robots.txt dosyalarını analiz etme veya oluşturma
- Googlebot’un önceden taradığı URL’leri kaldırma
- Tercih ettiğiniz alanı belirtme
- Başlık ve açıklama meta etiketleriyle ilgili sorunları tanımlama
- Bir siteye ulaşmak için en fazla kullanılan aramaları anlama
- Googlebot’un sayfaları nasıl gördüğüne göz atma
- Kalite yönergeleri ihlalleri ile ilgili bildirimler alma ve sitenin yeniden değerlendirilmesi için istekte bulunma
Microsoft’un Bing Web Yöneticisi Araçları55 da web yöneticileri için ücretsiz araçlar sunmaktadır.
Sitenizdeki kullanıcı davranışını analiz etme
Google Search Console veya diğer hizmetleri kullanarak sitenizin taranmasını ve dizine eklenmesini iyileştirdiyseniz büyük olasılıkla sitenize gelen trafiği merak ediyorsunuzdur. Google Analytics gibi web analizi programları, bu tür analizleri elde etmek için kullanabileceğiniz değerli kaynaklardır. Bu programları şu amaçlarla kullanabilirsiniz:
- Kullanıcıların sitenize nasıl geldikleri ve sitenizdeki davranışlarıyla ilgili analiz elde etme
- Sitenizdeki en popüler içeriği keşfetme
- Sitenizde yaptığınız optimizasyonların etkisini ölçme; örneğin, başlık ve açıklama meta etiketlerini değiştirmeniz arama motorlarından gelen trafiği iyileştirdi mi?
İleri düzey kullanıcılar için bir analiz paketinin sağladığı bilgiler, sunucu günlük dosyalarınızdaki verilerle birleştiğinde, ziyaretçilerin dokümanlarınızla etkileşimi konusunda daha da kapsamlı bilgiler sağlayabilir (arama yapanların sitenizi bulmak için kullanmış olabileceği ek anahtar kelimeler gibi).
Ek Kaynaklar
Webmaster Central Blog’u56
Webmaster Central blogumuzda en son bilgileri edinin. Google Arama güncellemeleri, yeni Search Console özellikleri ve diğer konularla ilgili bilgiler bulabilirsiniz.
Web Yöneticisi Yardım Forumu57
Sitenizdeki sorunlarla ilgili sorularınızı yayınlayın ve web yöneticilerine yönelik ürün forumundan yüksek kaliteli sitelerin nasıl yapılacağına dair ipuçlarını öğrenin. Forumda, En Çok Katkıda Bulunanlar58 ile zaman zaman Google çalışanları da dahil olmak üzere, yazı yayınlayan birçok deneyimli katılımcı vardır.
Google Web Yöneticileri Twitter59
Güzel bir site yapmanıza yardımcı olacak haberler ve kaynaklar için bizi takip edin.Google Web Yöneticileri YouTube Kanalı60
Web yöneticisi topluluğu için oluşturulmuş yüzlerce yardımcı videoyu izleyin ve sorularınıza Google Çalışanları’ndan yanıt alın.
Arama’nın İşleyişi61
Google Arama’da bir şey ararken perde arkasında neler olduğunu öğrenin. Çok ilginç bazı gerçekleri öğreneceksiniz!
İşletmenizi İnternete Taşıyın62
ABD’de küçük ölçekli bir işletmeniz varsa ücretsiz web sitesi için kaydolun. GYBO, küçük ölçekli işletmelerin bir yıllığına ücretsiz web sitesi için kaydolmalarına yardımcı olmak için Google ile Homestead arasında yapılmış bir ortaklıktır.
Ek: Bu belgede kullanılan bağlantı URL’leri
Bu belgede aşağıdaki URL’ler referans alınmıştır:
- https://g.co/WebmasterHelpForum
- https://www.google.com/search?q=site:wikipedia.org
- https://support.google.comwebmasters/answer/70897
- https://support.google.com/webmasters/answer/35769
- https://search.google.com/search-console
- http://g.co/webmasters
- http://g.co/WebmasterChecklist
- https://support.google.com/webmasters/answer/70897
- https://support.google.com/webmasters/answer/35769
- https://www.youtube.com/watch?v=piSvFxV_M04
- https://support.google.com/webmasters/answer/35291
- https://support.google.com/webmasters/answer/156184
- https://support.google.com/webmasters/answer/6062608
- https://support.google.com/webmasters/topic/4598466
- https://webmasters.googleblog.com/2014/05/understanding-web-pages-better.html
- https://support.google.com/webmasters/answer/9012289
- https://www.youtube.com/watch?v=MOfhHPp5sWs
- http://googlewebmastercentral.blogspot.com/2007/09/improve-snippets-with-meta-description.html
- https://webmasters.googleblog.com/2017/06/better-snippets-for-your-users.html
- https://support.google.com/webmasters/answer/35624
- https://developers.google.com/search/docs/guides/intro-structured-data
- https://developers.google.com/search/docs/guides/search-gallery
- https://www.google.com/webmasters/tools/data-highlighter
- https://www.google.com/webmasters/markup-helper/
- https://search.google.com/test/rich-results
- https://support.google.com/webmasters/answer/7552505
- https://developers.google.com/search/docs/guides/search-gallery
- https://developers.google.com/search/docs/data-types/breadcrumbs
- https://support.google.com/webmasters/answer/72746
- https://support.google.com/webmasters/answer/93641
- http://googlewebmastercentral.blogspot.com/2008/10/webmaster-tools-shows-crawl-error.html
- http://support.google.com/webmasters/answer/93633
- https://support.google.com/webmasters/answer/139066
- https://ads.google.com/home/tools/keyword-planner/
- https://support.google.com/webmasters/answer/7576553
- https://support.google.com/webmasters/answer/66359
- https://support.google.com/webmasters/answer/66353
- https://www.thinkwithgoogle.com/marketing-resources/better-ad-standards/
- https://webmasters.googleblog.com/2007/03/using-robots-meta-tag.html
- https://support.google.com/webmasters/answer/81749
- https://support.google.com/webmasters/answer/178636
- https://webmasters.googleblog.com/2016/11/mobile-first-indexing.html
- https://developers.google.com/search/mobile-sites/mobile-seo/responsive-design
- https://developers.google.com/search/mobile-sites/mobile-seo/dynamic-serving
- https://developers.google.com/search/mobile-sites/mobile-seo/separate-urls
- https://search.google.com/test/mobile-friendly
- https://www.google.com/webmasters/tools/mobile-usability
- https://www.ampproject.org/
- https://webmasters.googleblog.com/2016/08/helping-users-easily-access-content-on.html
- https://search.google.com/test/mobile-friendly
- https://developers.google.com/search/mobile-sites/
- https://www.google.com/business/
- https://support.google.com/webmasters/answer/66356
- https://www.google.com/webmasters/tools/home
- https://www.bing.com/toolbox/webmaster
- https://support.google.com/webmasters/go/blog
- https://g.co/WebmasterHelpForum
- http://www.google.com/get/topcontributor/
- http://twitter.com/googlewmc
- http://www.youtube.com/GoogleWebmasterHelp
- http://www.google.com/insidesearch/howsearchworks/thestory/index.html
- http://www.gybo.com/
AdWords Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Google AdWords’ün Geniş Erişimi
Google AdWords, haftanın yedi günü, günün 24 saati çok geniş bir ölçekte, alakalı ve gerçek zamanlı reklam yayını demektir. Reklamlar, Google.com.tr, Blogger ve Gmail gibi Google ürünlerinden oluşan Google Ağı’nda, Google Arama Ağı’nda ve Google İçerik Ağı’nda yayınlanır. Bir kullanıcı reklamınızı tıkladığında, doğrudan web sitenize yönlendirilir.Google’daki reklamlar, mesajların genel bir kitleye iletildiği geleneksel reklamlardan ve çoğu çevrimiçi reklam biçiminden farklı olarak, yalnızca belirli bir konuyla ilgilendiğini belirten kullanıcılara gösterilir. Kullanıcılar Google arama veya Google Arama Ağı’ndaki arama kutusuna sorgu girdiğinde ilgilendikleri konuyu belirtmiş olur. Google İçerik Ağı’nda ise bu, web sayfasının içeriğini anahtar kelimelerinizin temasıyla içeriğe dayalı olarak eşleyen gelişmiş teknolojimizle gerçekleştirilir.
Reklamverenin Hedeflerine Ulaşmak için Reklam Kampanyalarını Tamamen Kontrol Etme
Reklamverenlerin hedeflerine ulaşmak amacıyla reklam kampanyalarını kontrol etmek için yere göre hedeflemenin dışında çeşitli yollar bulunmaktadır. Ağ Cihazları – Reklamların Google Ağı’nda gösterildiği yerler, doğru kitleyi hedeflemek için önemli bir faktördür. Reklamlar, Blogger, Gmail, Google Arama Ağı, Google İçerik Ağı gibi Google ürünlerinden oluşan Google Ağı’nda ve tam işlevli İnternet tarayıcılarına sahip mobil cihazlarda yayınlanır. Örneğin, yalnızca Google.com.tr’de reklam yayınlamak isteyen bir reklamveren bu seçeneğe sahiptir. Reklamveren mobil cihazları eklemek isterse, bu değişikliği AdWords arayüzünden haftanın yedi günü, günün 24 saati yapabilir. Doğru ağları ve cihazları seçmek, reklamları en alakalı kitleye hedeflemeye yardımcı olur.
Yerleşim Hedefleme – Yerleşim hedefleme, içerik ağında reklamlarınızı görmek istediğiniz yerleri tek tek seçmenizi sağlar. Örneğin, hedefiniz Google Ağı’ndaki belirli bir web sitesini hedeflemekse, yerleşim hedefli bir reklam oluşturabilirsiniz. Anahtar kelimeler yerine, reklamların gösterileceği yerleşimler (veya web sayfaları) seçersiniz. Bu, reklamları, satılan ürün veya hizmetle alakalı ve/veya söz konusu ürün veya hizmeti tamamlayan web sitelerinde yayınlamak için harika bir yöntemdir.
Hariç Tutma Araçları
Site ve Kategori Hariç Tutma – Reklamlarınızın tek tek web sitelerinde veya web sayfası kategorilerinde görünmesini engellemenizi sağlar. Örneğin, hedefiniz reklamınızın rakiplerinize ait web sitelerinde gösterilmemesini sağlamaksa, bu web sitelerini site ve kategori hariç tutma aracına ekleyebilirsiniz. Böylece reklamınız, bu sitelerde tıklama veya gösterim almaz. IP Hariç Tutma Aracı – Bu özellik, reklamlarınızın görünmesini istemediğiniz IP adreslerini belirtmenizi sağlar. Örneğin, bir reklam ajansında çalışıyorsanız ve kendi IP adresinizi engellemek istiyorsanız, bu aracı kullanarak kendi AdWords tıklamalarınızı ve gösterimlerinizi engelleyebilirsiniz.
Alaka Düzeyi Bizim için Neden Önemli
Alaka Düzeyi neden bu kadar önemli? Yüksek kaliteli reklamlar, Google, kullanıcılar, reklamverenler ve yayıncılardan oluşan çevrimiçi reklamcılık sisteminin tamamı için yararlıdır. Google AdWords yüksek kaliteli reklamlar yayınlarsa, kullanıcılar reklamlarımızı alakalı bir bilgi kaynağı olarak görür ve reklamlarımıza güvenir. Reklamları daha sık tıklarlar. Bu tıklamalar, reklamverenlerin daha fazla hedeflenmiş potansiyel satış elde etmesini sağlar. Alakalı reklamlardan web sitesi yayıncıları da yararlanır. Yayıncının web sitesindeki reklamlar alakalıysa, reklamları daha fazla sayıda kullanıcı tıklar. Böylece yayıncı gelir elde eder. Reklamverenler reklamlarının yatırım getirisinin yüksek olduğunu görürse, büyük bir olasılıkla AdWords harcamalarını artırırlar. Bu da Google’ın yüksek kaliteli reklamlar yayınlamaya devam etmesi için güçlü bir nedendir. Taraflardan biri kendi rolünü gerçekleştirmezse, bundan tüm sistem etkilenir. Görevimiz, tüm tarafların kaliteyi korumasını ve dolayısıyla AdWords ekosisteminin sağlıklı olmasını sağlamaktır.
Hassas ve Ölçekli Hedefleme
Geleneksel reklamcılıkta ve çevrimiçi reklamcılık biçimlerinin çoğunda reklamlar geniş kitlelere yayınlanır. Ancak Google AdWords reklamları, kişilerin özel ilgi alanlarına hedeflenmiştir. Potansiyel bir müşteri, reklamınızı, yalnızca sunduğunuz ürün veya hizmete benzer bir ürün veya hizmet ararken görür. Üstelik, AdWords ile reklamlarınızı ülkelere, bölgelere veya belirli alanlara ve şehirlere hedefleyebilirsiniz. Bir kullanıcı anahtar kelimenizi Google’a girdiğinde, AdWords sistemi, reklamınızın gösterilip gösterilmeyeceğini belirlemek için çeşitli faktörleri kullanır: Kullanılan Google alanını göz önünde bulundururuz (.fr, .de, .kr vb.). Bir kullanıcı, Fransa için Google alanı olan google.fr’yi ziyaret ediyorsa, bulunduğu yerden bağımsız olarak, Fransa’yı hedefleyen reklamları görür. Belirli bir bölgeyi veya şehri hedefleyen reklamların ne zaman gösterileceğini belirlemek için, kullanıcının Google’a girdiği asıl arama terimini analiz ederiz. Bir kullanıcı tanınabilir bir şehir veya bölge içeren bir arama sorgusu girerse, bölgesel veya özel hedeflenmiş reklamlardan uygun olanları gösterebiliriz. Örneğin, bir kullanıcı “İstanbul’daki tesisatçılar” terimini kullanarak arama yaparsa, kullanıcının fiziksel konumundan bağımsız olarak, İstanbul’u hedefleyen alakalı reklamları gösterebiliriz. Mümkün olduğu durumlarda, kullanıcının bulunduğu yeri, bilgisayarının İnternet Protokol (IP) adresini kullanarak belirleriz. IP adresi, İnternet Servis Sağlayıcıları (İSS’ler) tarafından İnternet’e bağlı bilgisayarlara atanan benzersiz bir sayıdır. Bu durum, bölgesel veya özel hedeflenmiş reklamların yanı sıra Google.com’da gösterilen reklamlar için de geçerlidir. Bölgesel ve özel hedeflenmiş reklamlarda, bir kullanıcı örneğin İstanbul bölgesindeki bir IP adresinden “tesisatçılar” terimini kullanarak arama yaparsa, “İstanbul” kelimesi arama sorgusunda olmasa bile İstanbul’u hedefleyen reklamlar görüntüleyebiliriz. Google.com’da gösterilen reklamların hedefini belirlemek için IP adresini de kullanırız. Örneğin, IP adresi Türkiye’ye ait olan bir kullanıcı Google.com’u ziyaret ettiğinde, kullanıcı Google.com.tr adresinden erişmemesine rağmen Türkiye’yi hedefleyen reklamlar görüntüleriz. Ayrıca, kullanıcıların dil ayarı, hangi reklamları görebileceklerini belirler. Google ana sayfasındaki “Tercihler” bağlantısı, kullanıcıların arama yapmak istedikleri dili seçebilmelerini sağlar. Kullanıcı dil tercihini ayarladığında, Google yalnızca seçilen dili hedefleyen reklamları görüntüler. Örneğin, dil tercihi olarak İspanyolca’yı seçen kullanıcılar, İspanyolca konuşan kullanıcıları hedefleyen reklamları görür. Kullanıcı bir dil tercihi belirtmezse, Google alanı (Google.com.tr gibi) varsayılan dil tercihini (bu durumda Türkçe’dir) belirler.
Rapor Merkezi’nde En Sık Kullanılan Raporlar
Anahtar Kelime Raporu — Anahtar Kelime Performans raporları, anahtar kelimelerinizin tüm kampanyalar genelindeki, seçili kampanyalardaki ve seçili reklam gruplarındaki performansına ilişkin istatistikleri görüntülemenize olanak sağlar. Bunlar, zaman içindeki performansı görebilmeniz dışında kampanya yönetimi sekmesinde görebileceğiniz istatistiklerle aynıdır. Anahtar kelime raporunun birçok kullanım alanı olmasına rağmen başlıca kullanım amaçlarından biri, hangi anahtar kelimelerin daha iyi performansa sahip olduğunu, reklamın görece ortalama konumunu ve reklam tıklandığında ödenen gerçek TBM’yi görüntülemektir. Bu bilgileri kullanarak, neleri koruyacağınıza, ne kadar teklif vereceğinize ve neleri sileceğinize dair, verilere dayalı kararlar verebilirsiniz.
Reklam Metni Raporu — Bir reklam grubunda birden çok reklam metniniz varsa, en iyi performansa sahip reklamın hangisi olduğunu öğrenmek isteyebilirsiniz. Reklam Performansı raporları, belirli reklam varyasyonu türlerinin performansına ilişkin istatistikleri görüntülemenize olanak sağlar. Bu rapor türü, metin reklamlar, resim reklamlar, varsa video reklamlar, mobil reklamlar ve yerel işletme reklamlarının (zaman içindeki) performans istatistiklerini görmenizi sağlar. Hedeflerinizden biri müşterilerinize en iyi hitap eden reklamınızın hangisi olduğunu öğrenmekse, bu performansı değerlendirmek için bir reklam metni raporu çalıştırabilirsiniz. Daha sonra performansı düşük olan reklamları silebilir ve ek testler yapmak için iyi performans gösteren reklamın varyasyonlarını oluşturabilirsiniz.
Yerleşim Performansı Raporu — Yerleşim Performansı raporu, reklamlarınızın içerik ağındaki belirli alanlar ve URL’lerdeki performansına ilişkin istatistikleri gösterir. Hedeflerinizden biri reklamlarınızın içerik ağının neresinde gösterildiğini öğrenmekse, bu raporu kullanarak bu bilgiyi edinebilirsiniz. Bu bilgiyi kullanarak reklamınızın hangi web sitelerinde gösterilmeye devam etmesini istediğiniz seçebilirsiniz. Ayrıca, son bölümde söz edilen araçlardan bazılarını kullanarak reklamınızın gösterilmesini istemediğiniz web sitelerini hariç tutabilirsiniz.
Arama Terimleri Raporu — Geniş eşlemeli anahtar kelimeleriniz varsa, bu anahtar kelimeler büyük olasılıkla geniş eşlemeli anahtar kelimenizin varyasyonları aracılığıyla tıklamalar ve gösterimler alır. Bunun yapılmasının amacı, anahtar kelimenizin tüm varyasyonları üzerine düşünmek zorunda kalmamanızı ve zaman kazanmanızı sağlamaktır. Bir kullanıcı geniş eşlemeli anahtar kelimenizin yakın bir varyasyonunu arama sorgusu olarak kullanırsa, reklamınız kullanıcıya gösterilebilir. Arama Sorgusu Performansı raporu, tıklama alan bir reklamı görüntülenmek üzere tetikleyen arama sorgularının performans verilerini gösterir. Bu raporun pek çok kullanım alanı vardır. Hedefiniz mevcut anahtar kelimeleriniz için doğru eşleme türünü bulmaksa, anahtar kelimenin performansını görüntüleyebilirsiniz. Sitenize daha fazla trafik almak istiyorsanız, anahtar kelime listenize eklemek üzere yeni anahtar kelimeleri belirlemek için bu raporu kullanabilirsiniz. Ekleyeceğiniz yeni anahtar kelimeler, genişleme nedeniyle reklamlarınızı zaten gösteriyor olabilir. Son olarak, reklamlarınızın anahtar kelimenizin alakasız varyasyonlarında yayınlandığını düşünüyorsanız, anahtar kelime listenize negatif anahtar kelimeler ekleyebilir ve reklamlarınızın bu anahtar kelimeler için tekrar yayınlanmamasını sağlayabilirsiniz.
Saatlik Rapor – Saatlik raporlar, hesap, kampanya ve reklam grubu performans raporlarıyla birlikte çalıştırılabilir. Bu raporda, reklamlarınızın en çok trafik aldığı saatleri görebilirsiniz. Tam saatini vermesek de, reklamlarınızın tıklama aldığı saat aralığını gösteririz (ör. 13:00 – 14:00). Reklamlarınızın en iyi performans gösterdikleri saatlerde rekabet gücünü artırma amaçlı reklam yayını zaman planlaması özelliğiyle birlikte kullanmak, bu rapordan yararlanmak için çok etkili bir yöntemdir. Örneğin, paket Çin Yemeği servisi yapıyor olduğunuzu varsayalım. Saatlik raporu en çok etkinliğin ne zaman olduğunu öğrenmek için kullanabilirsiniz. Sabah mı, öğlen mi, akşam mı yoksa gece mi? Bu veriden yola çıkarak (daha yüksek bir sıralama elde etmek için) kampanyanızı teklifleriniz günün en popüler saatlerinde daha yüksek olacak şekilde ayarlayabilirsiniz.
Google AdWords raporlaması ve bir kampanyada değişiklik yapabilme olanağı, reklamverenlere güçlü bir yatırım getirisi elde etmeleri konusunda büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Raporlama ve Ölçümler
Birçoğuna göre, Google AdWords’ün raporlama özellikleri, Google AdWords’ü cazip kılan en önemli noktadır. Çünkü Google, her anahtar kelime için tüm tıklamaları ve gösterimleri kayıt altına alır ve hangi anahtar kelimelerin performansının iyi olduğunu, hangilerinin ise kötü bir performans gösterdiğini raporlayabilir. Reklam kampanyalarınızı yönetirken verilere dayalı kararlar alabilmeniz için toplanan ve kullanımınıza sunulan birçok veri daha bulunmaktadır. Böylece, reklamverenler bu raporlar doğrultusunda reklam kampanyalarını değiştirebilir. Bunun en iyi tarafı ise reklamverenlerin bu değişiklikleri adwords.google.com.tr adresindeki Google AdWords sitesini kullanarak haftanın 7 günü, günün 24 saati yapabilmeleridir.
Fiyatlandırma
Google AdWords’ün yatırım getirisi değerini artırdığı birkaç yöntem bulunmaktadır. Google’ın bunu fiyatlandırma aracılığıyla nasıl yaptığını görelim: Tıklama Başına Maliyet Modeli – Anahtar kelimeye dayalı reklamcılıkta, tıklama başına maliyet modeli, reklamverenlerin güçlü bir getiriye sahip oldukları bir yöntemdir. Çünkü reklamverenler, yalnızca kullanıcı reklamı tıkladığında borçlandırılır.
AdWords İndirimcisi – Her bir anahtar kelime için mümkün olan en düşük TBM tutarında borçlandırılmanızı ve aynı zamanda konumunuzu korumanızı sağlayan bir AdWords özelliğidir. Yani, bir reklam grubu için 1 TL tutarında bir maksimum TBM belirleseniz bile her tıklama için bu tutarın tamamı kadar borçlandırılmayabilirsiniz. Gerçek TBM’niz (tıklama başına ödediğiniz gerçek tutar), reklam grubunuz veya anahtar kelimeniz için belirlediğiniz maksimum TBM teklifinden çoğu zaman düşüktür.
Akıllı fiyatlandırma – Verilerimizin bir İçerik Ağı sayfasından gelen tıklamanın dönüşüm sağlama olasılığının düşük olduğunu göstermesi durumunda, reklamverenlerin tıklamalar için ödeyeceği fiyatı otomatik olarak düşüren bir özelliktir. Diğer bir deyişle, akıllı fiyatlandırma sistemimiz belirli bir İçerik Ağı sayfasının düşük bir dönüşüm oranına sahip olacağını tahmin ederse, reklamverenlerin söz konusu tıklama için ödeyeceği fiyatı otomatik olarak azaltırız.
AdWords, Doğrudan Yanıt Reklamverenlerinin Hedeflerine Nasıl Uyum Gösterir
Google’da reklam yayınlamak, bir reklamverenin birçok hedefine ulaşmasını sağlayabilir. AdWords satışı yaparken, müşterilerinizin sorunlarını ve hedeflerini önceden belirlemek, hedeflerine ulaşmalarını ve başarılı olmalarını sağlayacak bir Google reklamcılık programı satmanıza yardımcı olabilir. Örneğin: Müşterinizin hedefi potansiyel satışlar oluşturmaksa, AdWords raporları (dönüşüm izlemeyle birlikte), reklam kampanyanızın etkinlik kayıtları ve kaydolmalar gibi hedefleri ne ölçüde gerçekleştirdiğini gösterebilir. Müşterinizin hedefi satışları artırmaksa, AdWords raporları (dönüşüm izlemeyle birlikte), reklam kampanyanıza verilen yanıtı gösterebilir. Müşterinizin hedefi yatırım getirisini (YG) artırmaksa, AdWords raporları (dönüşüm izlemeyle birlikte), satış sayısı ile reklam kampanyası maliyetinin bir karşılaştırmasını gösterebilir. Müşterilerinizin hedeflerini biliyorsanız, söz konusu hedeflere ulaşıp ulaşmadığınızı belirlemek için AdWords raporlarını kullanabilirsiniz. Henüz ulaşmadıysanız, söz konusu hedeflere ulaşmak üzere reklam kampanyasını optimize etmek amacıyla verilere dayalı kararlar almak için raporları kullanabilirsiniz.
Ölçümler için Değer Teklifine Genel Bakış
AdWords reklamlarınızı izlemek ve kampanyalarınızın başarısını ölçmek için kullanabileceğiniz birçok yöntem bulunmaktadır. Bu özellikler aşağıda sıralanmıştır. Sıralama, en basit özellikle başlayıp, daha gelişmiş özelliklerle devam etmektedir. Hesabın Anlık Görüntüsü grafikleri, seçtiğiniz tarih aralığı ve ölçümlere dayalı olarak hesabınızın performansına hızlı bir şekilde göz atabilmenize olanak sağlar. Hesabın Anlık Görüntüsü sayfası, hesabınızda oturum açtığınızda genellikle ilk gördüğünüz sayfadır. Böyle değilse, Kampanya Özeti sayfanızın altındaki bağlantıyı tıklayarak bu sayfayı başlangıç sayfanız yapabilirsiniz. Kampanya istatistikleri, hesabınızın her bir düzeyinde (kampanya, reklam grubu ve anahtar kelime) özet tabloları içerir. “Kampanya Yönetimi” sekmenizde, tıklamalarınız, gösterimleriniz, tıklama oranlarınız (TO), ortalama tıklama başına maliyetleriniz (Ort. TBM) ile ilgili veriler ve diğer birçok bilgi bulunmaktadır. Belirli bir döneme ait verileri görmek için tabloların üzerindeki tarih aralığı seçim alanlarını kullanın.
Rapor Merkezi raporları daha ayrıntılıdır ve ileride kullanılmak üzere kaydedilebilir. Rapor Merkezi, ilgilendiğiniz ölçümleri kullanarak bir raporu özelleştirmenize olanak tanır. Yinelenen raporlar için zaman planlaması yapabilir, bunların e-posta ile düzenli olarak tarafınıza gönderilmesini sağlayabilir ve çeşitli biçimlerde dışa aktarabilirsiniz.
Dönüşüm İzleme, reklam kampanyalarınızda satış veya bültene kaydolma gibi anlamlı dönüşüm işlemlerinin ne düzeyde olduğunu izleyebileceğiniz ve değerlendirebileceğiniz bir yöntemdir. Dönüşümlerinizi izleyerek, AdWords reklam kampanyalarınızın doğrudan bir sonucu olarak belirli bir işlemi gerçekleştiren kullanıcıların sayısını öğrenebilirsiniz.
AdWords hesabınızda bulunan Google Analytics, kampanya performansınız ve web sitenizin tasarımıyla ilgili bilgiler veren ücretsiz bir araçtır. Kullanıcıların web sitenizi nasıl bulduğunu, sitenizde nasıl gezindiğini ve kullanıcılara daha iyi bir deneyim yaşatmak için neler yapabileceğinizi gösterir. Google Analytics ayrıca, dönüşüm oranınızı nasıl artırabileceğinizi ve nasıl daha etkili reklamlar verebileceğinizi anlamanıza yardımcı olabilir.
AdWords ile Marka Oluşturma Reklamveren Hedeflerine Nasıl Uyum Gösterir
Hem Google Arama reklamları hem de Görüntülü reklamcılık, reklamverenlerin marka oluşturma gereksinimlerini karşılamalarına yardımcı olur. Reklamverenlerinizin sorunları ve/veya hedefi: Marka bilinci oluşturmaksa, içerik ağı, hem AOL gibi ticari sitelerdeki hem de niş sitelerdeki geniş erişimiyle bu bilinci oluşturmanıza olanak sağlar. Kullanıcının satın alma amacı olup olmadığını anlamaksa, AdWords (Google Analytics ile birlikte) kullanıcıların sitenizde harcadığı zamanı gösterebilir. Sitenizde en çok zaman geçiren ve dolayısıyla satın alma amacı olduğunu belli eden müşteri segmentlerinin hangileri olduğunun yanı sıra (hemen çıkma oranı ölçümünü kullanarak) hangi müşterilerin açılış sayfasına geldikten sonra sitenizden ayrıldığını da görebilirsiniz. Reklamlarınızın kullanıcıları sitenize çekip çekmediğini anlamaksa, reklam metni tıklama oranınız (TO) ve toplam tıklama sayısı reklamınızın performansını göstermektedir.
Reklamlarınızın hangi sitelerde göründüğünü anlamaksa, Yerleşim Performansı Raporu, reklamlarınızın İçerik Ağı’ndaki belirli alan ve URL’lerdeki istatistiklerini gösterir. Mesajların marka üzerindeki etkisini test etmekse, müşteriler üzerinde en çok etkisi olan mesajı öğrenmek üzere birkaç farklı mesajla pazarlama testi yapmak için Google aramayı kullanabilirsiniz. Örneğin, orta büyüklükteki bir mücevher mağazası kendisini nasıl pazarlayacağına karar vermek istemektedir. Bu mağaza, yapacağı pazarlama çalışmasında ağırlığı ürünlerinin değerli, eşsiz veya lüks oluşundan hangisine vermelidir? Vurgulanması gereken en önemli özellikler hangileridir? Mücevher mağazası, birkaç farklı mesaj için hızlı ve az masraflı bir pazarlama testi yapmak üzere Google aramayı kullanarak, müşterilerin hangi mesaja yanıt verdiğini belirleyebilir. Belirli mesajlar bazı arama terimleriyle iyi sonuçlar verirken, diğerleriyle düşük bir performans gösterebilir. Optimum performans için kampanyanızda bu tür bir bilgiden yararlanabilirsiniz.
Müşteri Gereksinimlerini Anlamaya Genel Bakış
Müşterilerinizle uyumlu bir ilişki kurduğunuzda, müşterilerinizin ihtiyaçlarını anlamak kolay olacaktır. Değeri net, kısa ve öz bir biçimde iletmek ve önerilen işlemleri açık bir şekilde belirtmek bu ilişkinin temelini oluşturur. Ancak ilk adım, doğru soruları sormak ve dinlemektir.
Müşteri Gereksinimlerini Analiz Etme
Bir müşterinin sürdürmekte olduğu çevrimiçi pazarlama çalışmalarını saptamak, şirketin/kurumun ortamlarıyla ilgili bilgi edinmek, kararların kimler tarafından alındığını öğrenmek ve şirketteki sorunlu noktaları açığa çıkarmak için bir ihtiyaç analizi yapabilirsiniz. Müşteri gereksinimleriyle ilgili bilgiler, kişisel araştırma, günlük konuşmalar ve resmi değerlendirme toplantıları gibi çeşitli araştırma yöntemleri aracılığıyla elde edilebilir. Aşağıda, herhangi bir görüşme için iyi birer başlangıç olacak sorular bulunmaktadır. Bu soruların cevapları, daha sonra soracağınız soruları belirlemek için gereken temel bilgileri sağlayacaktır:
Şu anda işletmeniz için herhangi bir pazarlama çalışmanız var mı?
Pazarlama hedefleriniz nelerdir?
En çok satan ürünleriniz veya hizmetleriniz hangileridir?
Başka nerede çevrimiçi reklam yayınlıyorsunuz? Çevrimdışı reklamlarınızı nerelerde yayınlıyorsunuz?
Pazarlama yatırımınızın getirisini ölçüyor musunuz?
Web siteniz var mı?
İşletmenizin pazarlama stratejisiyle kim ilgileniyor?
Pazarlama bütçenizi nasıl belirliyorsunuz?
Dönemsel faaliyet alanlarınız var mı?
Sanal olmayan, gerçek mağazalarınız var mı?
Rakipleriniz kimler?
Hedef kitleniz kimler?
Etkili bir AdWords hesabı oluşturmak için işletmeyle ilgili doğru bilgileri toplamanız çok önemlidir. Hazırlık aşaması, Google AdWords’ü satma becerinize en fazla katkıda bulunacak aşamadır. Bir reklamverenle çevrimiçi pazarlama gereksinimleri konusunda konuşmadan önce aşağıdakileri yapmanızı öneririz:
Reklamverenin web sitesini inceleyin: Reklamverenin işletmesiyle ilgili temel bilgiler edinin. En çok satan ürün veya hizmetleri hangisi?
Araştırma yapın: Bu işletmeyle ilgili çevrimiçi makaleler var mı? Şu anda çevrimiçi pazarlama yapıyorlar mı? Organik arama sonuçlarında listeleniyorlar mı? Reklam alanının rekabet gücü ne düzeyde?
Onların dillerinde konuşmayı öğrenin: Hangi sektördeler? Satış döngüleri nedir? Bilmediğiniz terimler var mı? Dönemsel faaliyetler söz konusu mu? Hangi zorluklarla karşılaşabilirler?
Planlamaya başlayın: Bu reklamveren için bir AdWords hesabını nasıl oluşturabilirsiniz? Başlangıçtaki pazarlama stratejinize hangi ürünleri veya hizmetleri dahil edebilirsiniz?
Genişleme için hangi ürün veya hizmetleri önerebilirsiniz?
Müşteri Gereksinimlerini Hedefler ve Fırsatlarla Uyumlu Hale Getirme
Birçok işletme, çevrimiçi pazarlamaya yatırım yapma aşamasına geldiklerinde aynı zorluklarla mücadele etmek zorunda kalır. Aşağıda, karşılaşılan tipik zorluklardan bazıları ve bunların sonuçlarına ilişkin örnekler verilmiştir:
Sınırlı zaman: Yeni pazarlama stratejilerini etkili şekilde takip edememe
Deneyim eksikliği: Çevrimiçi pazarlama kampanyalarındaki hatalar
Kaynak sıkıntıları: Tasarruf uygulamaları
Kitleyi etkili bir biçimde hedeflememe: Gelir elde edememe
Başarıyı ölçememe: Pazarlama bütçesini optimum verimin altında kullanma
Sınırlı pazarlama stratejisi: Müşteri segmentlerini ıskalama
Sınırlı bütçe: Geleceğe yönelik yatırımın sınırlı olması
Satış temsilcileri, müşterilerin daha fazla satış yapmaya veya marka bilincini artırmaya yönelik olası fırsatları anlamalarına da yardımcı olabilir. Bu fırsatlar arasında, müşterilerin farkında olmadıkları fırsatlar da bulunabilir. Bu sorular, AdWords özelliklerini akılda kalıcı şekilde vurgulamak üzere hazırlanmıştır.
Ayrıca, müşterilerin pazarlama ihtiyaçlarının doğru bir şekilde karşılanmasına ilişkin olasılıkları anlamalarına da yardımcı olabilirsiniz. Bu ihtiyaçlar arasında, müşterilerin farkında olmadıkları ihtiyaçlar da bulunabilir. Aşağıda, AdWords özelliklerini akılda kalıcı şekilde vurgulamak üzere hazırlanmış birkaç soru bulunmaktadır:
Pazarlama için çok fazla harcama yaptığınız / yeterli harcama yapmadığınız konusunda kaygılarınız mı var? (vurgulanan özellik: bütçe üzerinde denetim)
Şu andaki medya planınızın yeterli derecede etkili olmaması ihtimali sizi endişelendiriyor mu? (vurgulanan özellik: esneklik ve yerel hedefleme)
Reklamlarınızı hedef kitlenize en etkili şekilde nasıl hedefleyeceğinizi saptamakta zorlanıyor musunuz? (vurgulanan özellik: raporlama ve hedefleme)
Aldığınız trafik düzeyinden, dönüşümlerden ve diğer ilgili faktörlerden memnun musunuz? (vurgulanan özellik: pazarlama erişimi ve raporlama)
Daha sonra, tespit edilen sorunun müşteri ve işletmesi üzerinde ne gibi etkileri olduğunu belirlemeleri için müşterilerinize yardımcı olmak üzere biraz daha derine inebilirsiniz:
Kullanıcı davranışını yeterince anlayamadığınızı mı düşünüyorsunuz? (açığa çıkarılan sorun: açılış sayfalarını izleyememe)
Bu durum, sunacağınız ürünlere ilişkin kararlarınızı etkiliyor mu? (açığa çıkarılan sorun: performansı izleyememe)
Fırsatları vurgulayan sorular sorarak, müşterilere işletmelerinin değerini nasıl artırabileceklerini de gösterebilirsiniz.
Reklamcılık, hedeflerinize ulaşmanıza nasıl yardımcı olabilir?
Pazarlama YG’nizi artırabilseydiniz, bir sonraki adımınız ne olurdu?
Ürünleriniz veya hizmetlerinizden hangilerinin en iyi çevrimiçi performansa sahip olduğu konusunda daha fazla bilginiz olsaydı, bu size hangi yararları sağlardı?
Hesap Yönetimi için Kalifiye bir Üçüncü Tarafı İşe Alma
Arama motoru pazarlama kampanyaları, sunduğunuz ürün ve hizmetleri arayan müşterileri etkili bir şekilde hedeflemenize olanak tanır. Ancak, çevrimiçi pazarlama kampanyalarının yönetimi için büyük bir dikkat ve özen gerekebilir. Kalifiye bir uzman, kampanyanızı yöneterek size zaman ve kaynak tasarrufu sağlayabilmek amacıyla, işletmeler için AdWords kampanyası oluşturma deneyimi ve becerisine sahip olmalıdır.
AdWords ve Google Pazarlama Erişimi
Google, müşterilere belirli bir alaka düzeyinde ve sorumlu bir şekilde ulaşmanıza yardımcı olur.
İşiniz için en çok önem taşıyan kitlelere ulaşın. ABD’de 170 milyondan fazla kişi İnternet kullanıyor. Google ağı, bu potansiyel müşterilerin %80’ine ulaşıyor. Potansiyel müşterileri, semt, şehir, eyalet veya ülkeye göre hedefleyebilirsiniz. AdWords, 38 farklı dilde ve 250 ülkede kullanılabilmektedir.
AdWords Alaka Düzeyi
Tüketicilere alakalı zamanlarda ulaşın.
AdWords, reklamları potansiyel müşterilere, işletmenize benzer işletmelerin sunduğu avantajlar konusunda arama yaparken gösterir. Reklamlarınız, karar alma aşamasında yerleştirilir. Gerçek mağazalarda temel ürün kategorilerinde alışveriş yapan tüketicilerin %89’u, alışverişe çıkmadan önce çevrimiçi araştırma yapmaktadır.
AdWords Yatırım Getirisi (YG)
Yatırım getirinizi ölçün ve arttırın.
AdWords, hangi uygulamanın çalışıp hangisinin çalışmadığını ve yatırımınızı en üst düzeye çıkarmak için hangi düzenlemeleri yapabileceğinizi anlamanıza yardımcı olmak için, kullanışlı çevrimiçi izleme araçları sunar. AdWords’ü geliştirmek maliyetsiz bir işlemdir ve bir minimum harcama gereksinimi bulunmaz. Yalnızca, müşterileriniz sitenize gitmek için reklamınızı tıkladığında ödeme yaparsınız. Kampanyalarınızı istediğiniz zaman düzenleyebilir, duraklatabilir veya durdurabilirsiniz.
AdWords’ün Dönüşümler Üzerindeki Etkisi
Çevrimiçi reklamcılıkta, reklamınızın aldığı bir tıklama doğrudan satın alma, kaydolma, sayfa görüntüleme veya potansiyel satış gibi sizin için değerli bir kullanıcı davranışıyla sonuçlandığında bir dönüşüm gerçekleşmiş olur. Dönüşüm izleme, bu nedenle, reklam kampanyalarınızın satış gibi anlamlı bir işleme dönüşme açısından ne kadar başarılı olduğunu izleyen ve değerlendiren bir yöntemdir.
AdWords, kullanıcılara zaten aramakta oldukları ürün veya hizmetlerle ilgili bilgi verdiğinden, dönüşüm sağlanmasına yardımcı olabilir.
AdWords hesabınızda, dönüşümlerinizi ölçmenize ve sonuç olarak AdWords reklamlarınızın ve anahtar kelimelerinizin sizin için ne kadar etkili olduğunu belirlemenize yardımcı olacak ücretsiz bir dönüşüm izleme aracı bulunmaktadır.
Başlamak için, hesabınızın “Kampanya Yönetimi” sekmesinin üst tarafındaki “Dönüşüm İzleme”yi tıklamanız yeterlidir. Ardından “Eylem Oluştur”u tıklayın ve belirtilen adımları izleyin.
AdWords Maliyetleri ve Esneklik
Maliyetler
AdWords reklamverenleri, tıklama başına maliyet (TBM) ya da gösterim başına maliyet (BGBM) fiyatlandırması arasından kendilerine en uygun olanı tercih edebilir. Google AdWords TBM fiyatlandırma modelinde, reklamverenler gösterimler için değil, reklamlara yapılan tıklamalar için ödeme yapar. Bir reklamverenin reklamları 50 defa görünürse ve beş tıklama alırsa, reklamveren yalnızca söz konusu beş tıklama için ücretlendirilir. BGBM fiyatlandırmasında, gösterim esaslı fiyatlandırmayı tercih eden reklamverenler kendi fiyatlarını belirleyebilir ve geleneksel BGBM ölçümleri alabilir. AdWords reklamverenleri, maliyetleri üzerinde çok üst düzeyde bir denetime sahiptir. Aylık maliyetleri yönetmeye yardımcı olmak için bir maksimum günlük bütçe belirleyebilir ve tıklama başına veya bin gösterim başına ödemek istedikleri tutarları girebilirler. AdWords sistemi bu tutarları hiçbir zaman aşmaz. AdWords reklamverenleri ayrıca, Google’ın ücretsiz dönüşüm izleme aracını kullanabilir ve satış dönüşümleri ile yatırım getirilerini izlemek için e-posta yoluyla hesap raporları alabilir. (Daha fazla bilgi için Raporlar ve YG derslerini inceleyebilirsiniz.)
Esneklik
Google AdWords yüksek düzeyde esneklik ve kontrol sağladığından reklamverenlere aşağıdaki konularda yardımcı olacak oldukça etkili bir pazarlama aracıdır:
Potansiyel satış sağlama
Satış veya dönüşüm sağlama
Marka bilinci oluşturma
Reklamın Yayınlandığının Kanıtı
Reklamverenin reklamlarının gösterilme sıklığını belirlemek için bütçeler kullanılır. Esnek reklam görüntüleme yaklaşımımızla, bir reklamverenin bütçesinin daha büyük bir bölümünü kullanıcı trafiğinin karakteristiğine bağlı olarak sabah, öğleden sonra veya akşam kullanabiliriz.
Her zaman olduğu gibi hedefimiz, belirlenmiş bir bütçe dahilinde mümkün olan en etkili reklamcılık hizmetini sunmaktır. AdWords sistemi dinamiktir ve bir bütçe için görünürlüğü en üst düzeye çıkarmak amacıyla reklamları tüm gün boyunca yayınlayacak şekilde çalışır. Bir reklam her arama sorgusunda gösterilmiyorsa, satışları artırmak için bütçeyi artırma fırsatı söz konusu olabilir.
Ücretli Arama ile Organik Arama Arasındaki Farkı Açıklama
Birçok reklamveren, ücrete tabi ve organik (doğal arama sonuçları) listeler arasındaki farkın ne olduğunu tam olarak bilmemektedir. Farklılıkları açıklamak yararlı olacaktır. AdWords kullanmak organik listelerdeki yerlerini etkilemeyecek olsa da, organik yerleşimlere ek olarak AdWords’teki ücrete tabi yerleşimlerin yararlı olabileceğini vurgulayabilirsiniz.Hem ücrete tabi hem de organik listelerde yer alan reklamverenlerin potansiyel müşterilerden trafik alma olasılığının daha yüksek olduğunu açıklayabilirsiniz. En iyisi, işletmenizi mümkün olduğunca görünür kılmaktır. Hem organik hem de ücrete tabi listelerde yer almak, daha fazla trafik oluşturduğu için değerlidir.
Sık Karşılaşılan Sorulara ve Kaygılara Genel Bakış
Satış sürecine başlamadan önce, potansiyel müşteriler tarafından sıkça dile getirilen kaygılar ve itirazlarla ilgilenmek için hazırlık yapabilirsiniz. Aşağıda birkaç örnek verilmiştir:
Google AdWords Politikalarını ve Geçersiz Tıklama Sorunları Açıklama
Geçersiz tıklamalar, yasaklanmış yöntemlerle üretilen tıklamalardır. Geçersiz tıklamalara örnek olarak, art arda manuel olarak yapılan tıklamalar veya robot, otomatik tıklama araçları veya diğer aldatıcı yazılımların kullanılması gösterilebilir. Geçersiz tıklamalar, bazen bir reklamverenin tıklamalarını veya bir yayıncının kazançlarını yapay veya kötü niyetli olarak artırmayı amaçlar. Geçersiz tıklama kaynakları şunlar olabilir: Reklamlarınızı barındıran web sitesi sahiplerinin kârlarını veya reklam maliyetlerinizi artırmayı amaçlayan manuel tıklamalar
Otomatik araçlar, robotlar veya diğer aldatıcı yazılımlarla yapılan tıklamalar
Reklamverenlerin geçersiz tıklamalara karşı korunmasına yardımcı olmak için bunları ve diğer senaryoları yakından izliyoruz.
Google Geçersiz Tıklamalarla Nasıl Mücadele Eder?
Google AdWords reklamverenlerinin güvenliği Google için önemlidir. Tıklamalar ve gösterimler, reklamverenin tıklamalarını yapay olarak artırabilecek bir yöntemle oluşturulup oluşturulmadıklarını saptamak için bizim geliştirdiğimiz bir teknolojiyle analiz edilmektedir. Sistemimizin amacı, etik olmayan davranışlarda bulunan kullanıcıların ve otomatik robotların ürettiği tıklamaları tespit etmek ve raporlarınıza ulaşmadan filtrelemektir. Ancak, sizden geçtiğimiz iki ay içinde geçersiz tıklamalar karşılığı ücret alındığını düşünürsek, bu ücretin hesabınıza iade edilmesi için gereken işlemi yaparız. Google, AdWords reklamlarına yapılan tıklamaların korunmasına yönelik üç güçlü araca sahiptir:
Tespit etme ve filtreleme teknikleri:
AdWords reklamlarının aldığı her tıklama, sistemimiz tarafından incelenmektedir. Google, her tıklama için IP adresi, tıklamanın gerçekleştiği saat, yinelenen tıklamalar ve çeşitli tıklama düzenleri gibi çok sayıda veri noktasına bakar. Bunun ardından sistemimiz, geçersiz olması muhtemel tıklamaları ayırmaya ve filtrelemeye çalışmak için bu faktörleri analiz eder.
Gelişmiş izleme teknikleri:
Google, geçersiz tıklama etkinliğini yönetebilmek için bir dizi benzersiz ve yeni teknik kullanmaktadır. Kullandığımız yazılımlarla ilgili ayrıntıları açıklayamayız, ancak teknolojimizi genişletmek ve geliştirmek için sürekli çalıştığımızı bilmenizi isteriz.
Google Ekibi:
Otomatik tıklama koruma tekniklerimize ek olarak, geçersiz tıklamaları tek tek incelemek için özel araçlar ve teknikler kullanan uzmanlardan oluşan bir ekibimiz bulunmaktadır. Sistemimiz, geçersiz olma potansiyeli bulunan tıklamalar tespit ettiğinde, bu ekibin bir üyesi, etkilenen hesabı inceleyerek geçersiz tıklamaların kaynağına ait önemli verileri seçip ayırır.
Arama ve İçerik Ağlarını Açıklama
Google Ağı, reklamverenlerin, küçük bültenlerden büyük arama motorlarına kadar İnternet üzerindeki kullanıcılara erişmesine olanak sağlar. Arama sonuçları sayfaları, çevrimiçi görüntülenen tüm sayfaların çok küçük bir bölümünü oluşturduğundan Google Ağı, Web’in çok daha büyük bir kesimindeki kullanıcılara düşük maliyetle ulaşılmasını sağlar. Google Ağı, Google ve Ask.com gibi diğer arama sitelerini içeren arama ağı ve Gmail, bültenler ve New York Times ile HowStuffWorks gibi siteleri içeren içerik ağı olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Arama ağında, arama ağı hedefleme, Google arama sonuçları sayfalarında ve diğer arama ağı sitelerde gösterilen anahtar kelime hedefli reklamlar için geçerlidir. Bu sayfalarda gösterilen reklamlar, arama sonuçlarının yanında görüntülenir ve söz konusu arama sorgusuna özgüdür. Reklamverenin anahtar kelimesi kullanıcının arama terimiyle eşleşiyorsa, reklamverenin reklamı görünebilir.
İçerik ağı, potansiyel müşterilere satın alma döngüsünün farklı noktalarında erişebilme avantajına sahiptir. Her potansiyel müşterinin amacı arama yapmak değildir. Aynı şekilde, her ziyaretçi de her an satın almaya hazır değildir. Reklamverenin hedefi, doğru zamanda ziyaretçilerin dikkatini çekmeyi başarmaktır.
Örneğin, bir kullanıcı yalnızca inceleme yazılarını okumak için dijital fotoğraf makinesi araması yapabilir. Ancak bu kullanıcı bir incelemeyi okurken çevrimiçi satıcıların reklamlarını fark edebilir veya reklamları tıklayabilir. Yalnızca arama reklamcılığı kullanıldığında bu müşteri kaçırılabilir.
İçerik ağında, metin ve zengin medya reklam biçimlerinde reklamlar yayınlayabilirsiniz. Resim ve video reklamlar, markalama ve pazarlama çalışmalarında özellikle önemli olabilir. Google bu reklamları yayınlamak için ek ücret almaz. Bu, Google AdWords ile ortak çalışmanın pek çok avantajından yalnızca bir tanesidir.
Başka bir avantaj: Verilerimiz bir Google Ağı sayfasındaki tıklamanın işleme yönelik ticari sonuçlara (çevrimiçi satışlar, kayıt işlemleri, telefon aramaları veya bülten abonelikleri gibi) yol açma olasılığının düşük olduğunu gösteriyorsa, söz konusu sitenin teklifini otomatik olarak düşürebiliriz. Google teknolojisi, ayrıca çaba göstermenize gerek kalmadan, Google ve Google Ağı üzerinde istikrarlı bir değer elde etmenize yardımcı olur.
Müşterinizle İletişim Kurma
Müşterilerinizle ilişkilerinizi yönetirken sahip olduğunuz çeşitli seçenekleri inceleyelim. Aşağıda, bugün ele alacağımız konular belirtilmiştir:
Müşterilerinizi Destekleme
İşletmenize Ulaşan Müşteriler
Müşteri Bilgilerini Koruma
Hesap Sahipliği
Üçüncü Taraf bir Uzmanı İşe Almanın Değeri
Çoğu reklamverenin sizinle çalışmayı seçmesinin nedeni, AdWords’ü öğrenmek ve kendi reklamcılık hesaplarını yönetmek için harcayacakları çok fazla zamana sahip olmamaları olabilir. Bu reklamverenler, bir yandan zamandan tasarruf etmek diğer yandan yatırım getirisini en üst düzeye çıkarmak için sunduğunuz hizmete güvenirler. Bir Google Reklam Uzmanı olarak, müşterilerinizin temel reklamcılık gereksinimlerini göz önünde bulundurmalı ve sağladığınız hizmetlerle bu gereksinimleri karşılamaya çalışmalısınız. Diğer üçüncü taraf uzmanlara kıyasla kendi temel değer teklifinizi anlamalısınız. Değer yaratabileceğiniz alanları anlamanız amacıyla, performans raporları sunma, optimizasyon ve müşteri desteğiyle ilgili göz önünde bulundurulacak noktalar gibi çeşitli konuları ana hatlarıyla açıkladık. Ayrıca, kendi hedeflerinize ve müşterilerinizin hedeflerine ulaşmanıza yardımcı olacak ek eğitim fırsatlarını belirttik.
Hizmetler ve İşlemler
Üründen söz ettiğimize göre, şimdi de ürününüzle birlikte sunabileceğiniz raporlama, optimizasyon, hesap ve ilişki yönetimi gibi hizmetlerden bahsedebiliriz.
Raporlama
Raporlamayla ilgili göz önünde bulundurulması gereken birçok nokta vardır. Raporlama hizmeti sunarken göz önünde bulundurmanız gereken birkaç noktayı burada açıkladık. Ele alacağımız konular aşağıda belirtilmiştir:
Ne sıklıkta paylaşmalı?
Asgari düzeyde paylaşılması gerekenler
Hesap performansını açıklama
Raporlarda Neler Paylaşılmalı?
Müşterinizi ilerleme durumu ve geliştirilebilecek alanlar hakkında sık sık bilgilendirin. Başarı için her zaman birden çok ölçü sunun. Böylece müşterinin beklentileri veya başarı tanımı, doğrudan tek bir istatistiğe bağlı kalmaz. Asgari düzeyde paylaşılması yararlı ölçümlerden bazıları aşağıda belirtilmiştir:
Tıklamalar
Gösterimler
Ortalama TBM
Reklam sıralaması
Google AdWords için Harcanan Para
Ayrıca, müşterinizin hedef kitlesine ulaşmasına yardımcı olmak için AdWords arayüzündeki araçların yanı sıra Google Eğilimler, Arama Trendleri, Alakalı Aramalar ve Wonderwheel gibi ücretsiz diğer araçları da inceleyebilirsiniz. Ne kadar çok reklamvereni desteklerseniz, reklamverenlerle paylaşmak istediğiniz bilgiler de o kadar fazla olur.
Ne Sıklıkta Paylaşmalısınız?
Göz önünde bulundurulması gereken diğer bir nokta da bu bilgileri müşterilerinize ne sıklıkta iletmek istediğinizdir. Bu konuda birçok seçeneğiniz bulunmaktadır. Bunlardan bazılarına yönelik açıklamaları aşağıda bulabilirsiniz:
Müşteriler istediğinde müşterilere raporları gönderin
AdWords arayüzünü kullanarak haftalık/aylık raporlar gönderin
AdWords hesabına “Rapor Erişimi” sağlayın
Raporlarını görüntülemeleri için reklamverenlere kendi kullandığınız kullanıcı arayüzünü veya teknolojiyi sağlayın
Yeni bir Hesabın Performansını Açıklama
Başarılı bir AdWords hesabı oluşturmak, tekrarlama gerektiren bir süreçtir. İlk olarak, hedeflere göre gruplanmış alakalı kampanyalar oluşturursunuz. Daha sonra, reklamlarınızı ve anahtar kelimelerinizi test edersiniz. Performansınızı değerlendirdikten sonra, AdWords yatırımını hedeflerinize göre optimize edersiniz. Müşteri beklentilerini dengelemek, akılda tutulması gereken önemli bir kuraldır. Tamamen optimize edilmiş AdWords performansı birden bire gerçekleşmez.
Müşteri Bilgilerini Koruma
Google, şeffaflığa ve seçime çok fazla önem vermektedir. Ürünlerimizi ve hizmetlerimizi kullandığınızda, hangi bilgileri topladığımız, bunları neden topladığımız ve nasıl koruduğumuz konusunda sizi bilgilendiririz. Gizlilik politikalarımız, videolarımız ve ürün tasarımlarımız, bunları açıkça ortaya koyarak hangi ürünleri nasıl kullanacağınız konusunda bilinçli kararlar almanızı sağlamayı amaçlamaktadır. Müşterilerinizin bilgilerini korurken aynı yaklaşımı benimsemenizi öneriyoruz. Google Hesabınıza erişimi olan herhangi bir kullanıcının veya web sitesinin, hesabınızla ilişkili tüm hizmetlere erişebileceğini unutmayın. Örneğin, Google Grupları’nda ve AdWords’te oturum açmak için aynı Google Hesabını kullanıyorsanız, Google Hesabınızı bilen bir kişi her iki hizmetteki bilgilerinizi de görüntüleyebilir. Bu nedenle, Google Hesabınıza ait bilgileri paylaşmamanızı öneriyoruz. Bilgi paylaşımını engellemenin en iyi yolu, kişisel Google Hesabınızı gizli tutmak ve Google Hesabınıza ait kullanıcı adını ve şifreyi Google dışındaki sitelerde asla girmemektir. Müşterilerinizin hesap bilgilerini yönetirken, tüm müşterilerinize ait bilgileri korumak amacıyla doğru önlemleri almak için Müşteri Merkezim hesap yönetim yapısını göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Bunu gerçekleştirebilmenin bir yolu, Müşteri Merkezim hesabında uygun gizlilik düzeyleri oluşturmak ve kimin hangi bilgilere erişebileceği üzerine dikkatlice düşünmektir.
Müşteri Merkezim hesabında, farklı kullanıcılar farklı erişim haklarına sahip olabilirler:
Oturum açma bilgilerini elinde bulunduran hesap sahibi, farklı düzeylerde farklı erişim haklarına sahip kullanıcıları davet edebilir.
AdWords hesabı kullanıcıları, kendi hesaplarını üç farklı düzeyde paylaşmak için diğer kullanıcıları davet edebilir:
Yönetici (en üst düzey erişim)
Standart (çoğu hesap özelliğine erişim)
Raporlar (raporları görüntüleme ve çalıştırma)
Gerekli olan minimum erişim düzeyini sağlamanızı öneriyoruz. MM’de çok fazla işlem yapıldığında, aynı hesap üzerinde çalışan birden çok kullanıcı olması sorun yaratabilir. Ayrıca, değişiklik yapabilen kullanıcıların sayısının çok fazla olmasını istemeyebilirsiniz.
Giriş bilgilerinizi güncellemeye yönelik adım adım talimatlar için ipuçları SSS sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Bu sayfada hesapları, müşteri yöneticilerini ve müşterileri paylaşan reklamverenler için özel ipuçları bulunmaktadır.
Hesap Sahipliği
Tüm müşterilerinizin sağladığınız yardımdan memnun kalmasını ve bu yardım sayesinde başarıya ulaşmalarını isteriz. Ancak iş ilişkiniz, çeşitli nedenlerden ötürü siz veya müşteriniz tarafından sonlandırılabilir. Taraflardan biri diğeriyle iş ilişkilerini sonlandırmaya karar verirse, AdWords hesabı sahibinin kim olacağına karar vermeniz gerekir. Bu durumlarda hesabı müşteriye devretmenizi öneririz. Hesabı devretmek istemiyorsanız, müşteriyi iş ilişkisinin bitmesi durumunda hesap sahibinin kim olacağı konusunda açıkça bilgilendirin.
Pazarınızı Segmentlere Ayırırken Göz Önünde Bulundurulacak Noktalar
Günümüzde çok fazla reklam kanalı olması nedeniyle, doğru müşterilere ulaşmak için mesajınızı nereye ve nasıl konumlandıracağınızı anlamak zordur. Hedef kitlenizi segmentlere ayırarak, mesajınızla, hizmetlerinizi satın alma veya kullanma olasılığı en yüksek olan kullanıcıları hedefleyebilirsiniz.
Göz önünde bulundurulacak bazı noktalar:
Belirli bir sektörde veya endüstride uzmanlığınız var mı? Sektördeki eğilimleri bileceğiniz ve hangi anahtar kelimeleri seçeceğinize dair daha iyi bir fikriniz olacağı için, belirli bir sektörde uzmanlaşmak oldukça yararlıdır.
Ürününüzle zaten ilgilenen belirli bir demografik grup var mı? Bu gruba odaklanabilir misiniz? Bu grubu daha fazla teşvik edebilir misiniz?
Yerel müşterileri hedeflemek isteyen yerel işletmelerle ilgili uzmanlığınız var mı? Veya, ulusal düzeydeki müşterilerle çalışabilir misiniz?
Kendinize bu sorulardan bazılarını sorarak çalışmalarınızın belirli bir alana odaklanmasına yardımcı olacak bir pazarlama stratejisi oluşturmaya başlayabilirsiniz.
NEDEN GOOGLE ADWORDS
Google AdWords’ün Geniş Erişimi
Google AdWords, haftanın yedi günü, günün 24 saati çok geniş bir ölçekte, alakalı ve gerçek zamanlı reklam yayını demektir. Reklamlar, Google.com.tr, Blogger ve Gmail gibi Google ürünlerinden oluşan Google Ağı’nda, Google Arama Ağı’nda ve Google İçerik Ağı’nda yayınlanır. Bir kullanıcı reklamınızı tıkladığında, doğrudan web sitenize yönlendirilir.
Google’daki reklamlar, mesajların genel bir kitleye iletildiği geleneksel reklamlardan ve çoğu çevrimiçi reklam biçiminden farklı olarak, yalnızca belirli bir konuyla ilgilendiğini belirten kullanıcılara gösterilir. Kullanıcılar Google arama veya Google Arama Ağı’ndaki arama kutusuna sorgu girdiğinde ilgilendikleri konuyu belirtmiş olur. Google İçerik Ağı’nda ise bu, web sayfasının içeriğini anahtar kelimelerinizin temasıyla içeriğe dayalı olarak eşleyen gelişmiş teknolojimizle gerçekleştirilir.
AdWords Maliyetleri
AdWords reklamverenleri, tıklama başına maliyet (TBM) ya da gösterim başına maliyet (BGBM) fiyatlandırması arasından kendilerine en uygun olanı tercih edebilir.
Google AdWords TBM fiyatlandırma modelinde, reklamverenler gösterimler için değil, reklamlara yapılan tıklamalar için ödeme yapar. Bir reklamverenin reklamları 50 defa görünürse ve beş tıklama alırsa, reklamveren yalnızca söz konusu beş tıklama için ücretlendirilir. BGBM fiyatlandırmasında, gösterim esaslı fiyatlandırmayı tercih eden reklamverenler kendi fiyatlarını belirleyebilir ve geleneksel BGBM ölçümleri alabilir.
AdWords ve Google Pazarlama Erişimi
Google, müşterilere belirli bir alaka düzeyinde ve sorumlu bir şekilde ulaşmanıza yardımcı olur.
İşiniz için en çok önem taşıyan kitlelere ulaşın. ABD’de 170 milyondan fazla kişi İnternet kullanıyor. Google ağı, bu potansiyel müşterilerin %80’ine ulaşıyor. Potansiyel müşterileri, semt, şehir, eyalet veya ülkeye göre hedefleyebilirsiniz. AdWords, 38 farklı dilde ve 250 ülkede kullanılabilmektedir.
Raporlama ve Ölçümler
Birçoğuna göre, Google AdWords’ün raporlama özellikleri, Google AdWords’ü cazip kılan en önemli noktadır. Çünkü Google, her anahtar kelime için tüm tıklamaları ve gösterimleri kayıt altına alır ve hangi anahtar kelimelerin performansının iyi olduğunu, hangilerinin ise kötü bir performans gösterdiğini raporlayabilir. Reklam kampanyalarınızı yönetirken verilere dayalı kararlar alabilmeniz için toplanan ve kullanımınıza sunulan birçok veri daha bulunmaktadır. Böylece, reklamverenler bu raporlar doğrultusunda reklam kampanyalarını değiştirebilir. Bunun en iyi tarafı ise reklamverenlerin bu değişiklikleri adwords.google.com.tr adresindeki Google AdWords sitesini kullanarak haftanın 7 günü, günün 24 saati yapabilmeleridir.
YOUTUBE REKLAMLARI
YouTube, dünyanın bir numaralı eğlence sitesidir. Video için AdWords sayesinde, reklamvereninizin kampanyaları YouTube’daki devasa kitleye ve ayrıca
Google Görüntülü Reklam Ağı’ndaki kullanıcılara erişebilir.
- Video reklamlar
Relamvereninizin video reklam kampanyalarını YouTube’da yayınlamak üzere Video için AdWords’ü kullanın. YouTube’daki video reklamlar TrueView reklamları olarak bilinir. Reklamvereninize ait reklamların görüntülenebileceği üç farklı biçim vardır. Arama Sonuçlarında TrueView (TrueView InSearch) reklamı Arama Sonuçlarında (InSearch) reklam biçimi kullanıldığında, reklamvereninizin reklamları YouTube arama sonuçları sayfalarında gösterilir. Bu reklamların ödemesi tıklama başına yapıldığından, reklamvereniniz yalnızca kullanıcıların video reklamı görüntülemeyi seçmesi durumunda ücretlendirilir.
Görüntülü TrueView (TrueView InDisplay) reklamı
Görüntülü (InDisplay) reklamları kullandığınızda, reklamvereninizin video reklamı YouTube videolarının yanında, YouTube video sayfalarında bir gösterim olarak veya Google Görüntülü Reklam Ağı’nda gösterilebilir. Arama Sonuçlarında (InSearch) biçiminde olduğu gibi, reklamvereniniz yalnızca kullanıcıların reklamı görüntülemesi durumunda ücretlendirilir.
Yayın içi TrueView (TrueView InStream) reklamı
Bu yerleşim seçeneğinde, reklamvereninizin reklamları YouTube videolarının başında, sonunda veya ortasında gösterilir. Kullanıcılar beş saniyeden sonra reklamı atlayabilir. Reklamvereniniz yalnızca, kullanıcıların reklamın 30 saniyesini veya reklam 30 saniyeden kısaysa tüm reklamı izlemesi durumunda ücretlendirilir.
YouTube reklam biçimleri çok çeşitli reklam seçenekleri sunar ve reklamvereninize ait reklamların yüksek düzeyde katılım gösteren bir kitleye ulaşmasına olanak tanır. Hedef kitlenizi ne kadar iyi tanırsanız, reklamvereninizin reklamları da o kadar başarılı olur.
İpucu : TrueView reklamlarında, reklamvereniniz yalnızca reklamları kullanıcılar tarafından izlendiğinde, görüntüleme başına maliyet (GBM) temel alınarak ücretlendirilir.
2.Video içi metin reklamlar
YouTube’da metin biçimli reklamlar, yer paylaşımlı metin reklamlar olarak bilinir. Video çerçevesinin alt kısmında video oynatılırken görüntülenirler.
Bu reklamlar, Görüntülü Reklam Ağı sekmesi kullanılarak ve yerleşim seçeneği olarak YouTube seçilerek oluşturulabilir.
İpucu: Reklamvereninizin mesajının yayınlanan videoya mümkün olduğunca uygun olmasını sağlamak için farklı hedefleme seçeneklerini bir arada kullanın.
- Görüntülü reklamlar
YouTube’da reklamvereninizin görüntülü reklamlarını da gösterebilirsiniz. Bu reklamlar, video içi metin reklamlarda olduğu gibi, video oynatılırken video oynatıcısının alt kısmında görüntülenebilir ve ayrıca doğrudan videonun içine yerleştirilen 300×250 boyutundaki bir alanda gösterilebilir. Görüntülü reklamlar da Görüntülü Reklam Ağı sekmesinde oluşturulur; buradan reklamların kullanıcılara nerede gösterileceğini seçebilirsiniz.
İpucu: YouTube reklam kampanyaları için bin gösterim başına maliyet (BGBM) seçeneğini kullanabileceğinizi unutmayın.
Google Site Eklemek
Adresinizi Ekleyin/Güncelleyin
Her taramada indeksimize yeni siteler ekliyor veya güncelliyoruz, ve sizi adresinizi eklemeye davet ediyoruz. Eklenen tüm adresleri indeksimize eklemiyoruz, ve ne zaman görünecekleri hakkında garanti veremiyoruz.
Lütfen http:// başlangıcı dahil olmak üzere tam adresinizi girin. Örneğin: http://www.google.com/. Ayrıca sayfanızın içeriğini tanıtan yorum veya anahtar kelimeler ekleyebilirsiniz. Bunlar sadece bizim bilgimiz için kullanılır ve sayfanızın Google’da nasıl indekslendiğini etkilemez.
NOT: Sadece üst-seviye sayfa gereklidir; her ayrı sayfayı teker teker eklemenize gerek yok. Tarayıcımız Googlebot, alt sayfaları bulabilir. Önemli: Google indeksini belirli aralıklarda yeniler, bu yüzden güncellenmiş veya kapanmış bağlantı eklemenize gerek yoktur. Ölü bağlantılar indeksimizin gelecek güncellemesinde silineceklerdir.
Web Sitenizi Google’a eklemek için lütfen tıklayın!
Google İndeksi’nden İçerik Sil
Google otomatik olarak tüm indeksini belirli aralıklarda günceller. Web’i tararken, yeni sayfalar buluruz, ölü bağlantıları iptal ederiz, ve bağlantıları otomatik olarak güncelleriz. Ölü linkler gelecek taramamızda büyük ihtimalle silineceklerdir.
Google indeksinden belirli bir içeriğin nasıl silineceği hakkında daha fazla bilgi için, lütfen buraya tıklayın.
Google Hesap Kurtarma
Hesap kurtarma adımlarını tamamlama ipuçları
Oturum açamazsanız Google Hesabınıza yeniden erişim sağlama şansınızı artırmak için şu adımları uygulayın:
Hesap kurtarma sayfasına gidin.
Adımları tamamlarken aşağıdaki ipuçlarını mümkün olduğunca çok kullanın. (Burada açıklanan soruların tamamını görmeyebilirsiniz.)
Hesabınızı kurtarmayı daha önce deneyip “Google, bu hesabın size ait olduğunu doğrulayamadı” mesajını aldıysanız tekrar deneyebilirsiniz.
Mümkün olduğunca çok soruyu yanıtlayın
Soruları atlamamaya çalışın. Bir cevaptan emin değilseniz, diğer soruya geçmek yerine en iyi tahmininizi girin.
Tanıdık bir cihaz ve konum kullanın
Mümkünse:
Sık oturum açtığınız bir bilgisayar, telefon veya tableti kullanın
Genellikle kullandığınız tarayıcıyı (Chrome veya Safari gibi) kullanın
Ev veya iş gibi genellikle oturum açtığınız bir konumdan oturum açın Şifreler ve güvenlik sorularının yanıtlarında kesin olun
Ayrıntılar önemlidir, bu yüzden yazım hatalarından kaçının ve büyük/küçük harf kullanımına özen gösterin.
Şifreler
Hatırladığınız son şifre sorulursa hatırladığınız en son şifreyi girin.
Son şifrenizi hatırlamıyorsanız: Hatırladığınız önceki bir şifreyi kullanın.
Girdiğiniz şifre ne kadar yeni olursa o kadar iyi olur.
Önceki şifreleri tam olarak hatırlayamıyorsanız: En iyi tahmininizi yazın.
Güvenlik sorularının yanıtları
Size bir güvenlik sorusu sorulduğunda:
Yanıtı hatırlayamıyorsanız: En iyi tahmininizi yazın.
Yanıtı biliyorsanız ancak ilk denemenizde hesabınızı kurtaramadıysanız: Yanıtın farklı bir varyasyonunu düşünün. Örneğin, “İstanbul” yerine “İst” veya “İbrahim” yerine “İbo”yu deneyin.
Hesabınızı ne zaman oluşturduğunuzu öğrenin
Google Hesabınızı oluşturduğunuz ayı ve yılı hatırlamıyorsanız bunu öğrenmenin bazı yollarını burada bulabilirsiniz.
Kayıt e-postasını arayın. Hesaba ilişkin e-postalarınızı alabiliyorsanız
Google veya Gmail’den gönderilen hoş geldiniz mesajını arayın. Bu mesajı bulamazsanız, o zamanlar kullandığınız başka bir hesapta bir doğrulama e-postası olup olmadığını kontrol edin.
Kayıtlı kişilerinize sorun. Gmail kullanıyorsanız arkadaşlarınıza ve ailenize, hesabınızdan ilk olarak ne zaman e-posta aldıklarını sorun.
İlgili etkinlikleri veya satın alma işlemlerini düşünün. Hesabınızı aşağıdaki zamanların birinde oluşturup oluşturmadığınızı hatırlamaya çalışın:
Mezuniyet gibi yaşamınızda önemli bir olay gerçekleşirken.
Yeni bir cihaz satın aldığınızda. Faydası olabilecek herhangi bir makbuz veya sözleşmeyi arayın.
Tarihi bulamazsanız en iyi tahmininizi yapın.
Hesabınıza bağlı bir e-posta girin
Hemen kontrol edebileceğiniz bir e-posta adresi girmeniz istenirse hesabınıza eklediğiniz bir tanesini girin. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:
Kurtarma e-posta adresi, hesabınıza tekrar erişim sağlamanıza yardımcı olur ve güvenlik bildirimlerini size bu adres üzerinden göndeririz.
Alternatif e-posta adresini oturum açmak için kullanabilirsiniz.
İletişim e-posta adresi, kullandığınız çoğu Google hizmetiyle ilgili bilgileri aldığınız e-posta adresidir.
Faydalı ayrıntılar ekleyin
Hesabınıza neden erişemediğiniz sorulursa faydalı ayrıntıları belirtin.
Örnek olarak şunlar verilebilir:
Seyahat ediyorsunuzdur.
Belirli bir hata mesajı alıyorsunuzdur.
Kötü amaçlı yazılım veya başka bir nedenle hesabınızın güvenliğinin ihlal edildiğini düşünüyorsunuzdur.
Şifrenizi geçen hafta değiştirmiş ve şimdi hatırlamıyorsunuzdur.
Açıklamanız, sahip olduğumuz bilgilerle eşleşirse bu benzerlik, sorununuzun çözümüne yardımcı olabilir.
Hesabınıza hâlâ giremiyor musunuz? Kaybettiğiniz hesabın yerine kullanacağınız bir Google Hesabı oluşturmayı düşünün.
Google Benim İşletmem Silme
Bir konum grubunu/işletme hesabını silmek için, hesabın sahibi olmanız ve önce hesaptaki tüm konumları silmeniz veya aktarmanız gerekir.
- Google Benim İşletmem’de oturum açın.
- Silmek istediğiniz konum grubunda/işletme hesabında, üç noktalı menü simgesini ve ardından Sil’i tıklayın.
- Devam etmek için Tamam’ı tıklayın. Google Benim İşletmem hesabınızda tekrar oturum açmanız gerekebilir.
- Ekranda gösterilen bilgileri inceleyin. Konum grubunuzu/işletme hesabınızı silmek istediğinizi onaylamak için kutuları seçin.
- Konum grubunuzu/işletme hesabınızı ve tüm verilerini kalıcı olarak silmek için Hesabı sil’i tıklayın.
Google’dan görsel kaldırma
Google’dan görsel kaldırma
Google’ın arama sonuçlarındaki bir fotoğrafı silmek istiyorsanız genellikle ilgili görselin bulunduğu sitenin sahibiyle işlem yapmanız gerekir.
Görsel nasıl kaldırılır?
Başkasının sitesindeki görseli kaldırma
Google, kredi kartı numarası veya imzanızın resmi gibi hassas kişisel bilgiler içermeleri ya da kişinin onayı olmadan cinsel olarak uygunsuz resimlerin paylaşılması halinde görselleri kaldırabilir. İçerik Kaldırma Politikaları’nda ne tür görsellerin kaldırılabileceği açıklanmaktadır.
Kaldırmak istediğiniz görsel, İçerik Kaldırma Politikalarımız kapsamındaysa, Google’dan ilgili görseli Google arama sonuçlarından kaldırmasını isteyin. Kişinin onayı olmadan paylaşılan cinsel olarak uygunsuz resimlerin Google arama sonuçlarından kaldırılması hakkında daha fazla bilgi edinin.
İlgili görselin yasal gerekçelerle Google’ın arama sonuçlarından kaldırılması gerektiğini düşünüyorsanız yasal kaldırma talepleri sayfasını ziyaret edin.
İlgili görsel, İçerik Kaldırma Politikalarımız kapsamında değilse görselin kaldırmasını istemek için sitenin web yöneticisiyle bağlantı kurun.
Silinmiş bir görseli arama sonuçlarından kaldırma
Görsel, bir web sitesinden kaldırıldıktan sonra kısa bir süre daha arama sonuçlarında görünmeye devam edebilir.
Bu görselleri arama sonuçlarından kaldırmak için şu adımları izleyin:
Bulmak istediğiniz görsel için images.google.com adresinde arama yapın.
Küçük resmi sağ tıklayıp Bağlantı adresini kopyala’yı seçerek resmin bağlantısını kopyalayın.
Not: Farklı tarayıcılar, bağlantı konumunu kopyalamak için farklı adlar kullanıyor olabilir.
Eski içeriği kaldırma sayfasına gidin.
“Kaldırma isteğinde bulun” seçeneğinin yanındaki kutuya URL’yi yapıştırın.
Kaldırma isteğinde bulun’u tıklayın.
“Görünüşe göre site sahibi, kaldırmaya çalıştığınız görseli veya web sayfasını kaldırmamış” iletisini görürseniz bize daha fazla bilgi vermek için ekrandaki adımları izleyin.
“Bu içerik artık web sitesinde yok” mesajını görürseniz Kaldırma isteğinde bulun’u tıklayın.
Kendi sitenizden görsel kaldırma
İlgili görsel, sitenizde bulunuyorsa sitenizdeki içeriğin Google Arama sonuçlarında görünmesini nasıl engelleyeceğinizi öğrenin.
Görselleri diğer Google ürünlerinden kaldırma
Bir Google ürününe fotoğraf yüklediyseniz fotoğrafı nasıl kaldıracağınızı öğrenmek için aşağıdaki bağlantıları kullanın:
Blogger
Google+
Picasa Web Albümleri
Google, kaldırılması istenen görsellerin çoğunu neden kaldırmıyor?
Google’ın arama sonuçlarında görünen görsellerin çoğu Google’a ait olmayan web sitelerinden gelmektedir. Bu sitelerin sahibi olmadığımız için ilgili görselleri web’den kaldıramayız.
Görseli Google’ın arama sonuçlarından silsek bile görsel ilgili sitede yer almaya devam eder ve diğer arama motorları tarafından bulunabilir veya kullanıcılar URL’ye doğrudan giderek söz konusu görsele ulaşabilirler.
Bu nedenle, sayfayı tamamen kaldırabilecek kişi olan sitenin web yöneticisiyle iletişim kurmak en iyi seçeneğinizdir.
Google’a görsel ekleme
Google’a görsel ekleme
Google arama sonuçlarına resim eklemek için görselinizi, bir açıklamayla birlikte bir web sitesine ekleyin. Doğrudan arama sonuçlarına görsel yükleyemezsiniz. Ancak, web sitelerinde yayınlanan aranabilir görseller, arama sonuçlarımızda gösterilebilir.
Görselinizi web’e ekleme
Görselinizi bir web sitesinde yayınlayın
Fotoğrafınızın veya görselinizin Google arama sonuçlarında görünmesini istiyorsanız ilgili görseli bir web sitesinde yayınlamanız gerekir. Bir web siteniz yoksa, kullanabileceğiniz ücretsiz içerik barındırma hizmetlerini aşağıda bulabilirsiniz:
Görselleri Blogger’ı kullanarak bir bloga ekleyin
Google Sites’ı kullanarak kendi web sitenizi oluşturun
Yayınladığınız görselin herkese açık ve aranabilir olduğundan emin olun
Görseli herkese açık ve içinde arama yapılabilir bir web sitesinde yayınlayarak, Google tarafından bulunmasına ve Görseller dizinine eklenmesine olanak tanımış olursunuz. Görseli yüklediğinizde, görselinizin bulunduğu web sayfasının herkese açık bir şekilde erişilebilir olduğundan emin olun. Örneğin, fotoğrafı Google+’da yayınladıysanız gizlilik ayarınızın Herkese açık olduğundan emin olun.
Google’ın dizine ekleyeceği bir sitede görsel yayınlamayla ilgili daha fazla ipucu için Google’a site ekleme makalesini okuyun.
Görselinizin Arama Ağı’nda görüntülenmesine yardımcı olacak ipuçları
Görselinizin Google arama sonuçlarında görünmesine yardımcı olacak bu en iyi yayınlama yönergelerini uygulayın:
Açıklayıcı metin ekleyin. Görselin yakınında bir yere, “alt” etiketi veya başlık gibi bir metin ekleyin. Bu, Google’ın, görselde ne tür bir içeriğin yer aldığını ve hangi aramalarla alakalı olabileceğini anlamasına yardımcı olur.
Yüksek kaliteli fotoğraflar yükleyin. İyi bir görsel içerik, sitenize yönelik trafik oluşturmak için mükemmel bir yoldur.
Son olarak sabırlı olun. Web’e yüklediğiniz görseller, arama sonuçlarında anında görünmez. Görsellerinizin arama sonuçlarında görünebilmesi için siteniz Google tarafından dizine eklenene kadar beklemeniz gerekir.