İnternetin ilk yıllarında sadece adresini bildiğimiz sitelere girebilirdik. Ya da Altavista isimli arama motoru sayesinde bilgiye ulaşmaya çalışırdık. Sonrasında Yahoo çıktı iş biraz renklendi. Derken ilerleyen yıllarda uyanık web masterlar, site sahipleri Altavista ve Yahoo’nun robotlarını kandıracak yöntemler buldular ve içi boş ve tamamen reklam dolu siteleri ilk sayfalarda ilk sıralarda göstermeyi başardılar.
Ödev hazırlamak için bilgisayarın başına geçen bir çocuk Altavista ya da Yahoo’da bir konu hakkında arama yaptığında karşısına uygunsuz içerikler ve alakasız siteler çıkıyordu. Bu dönemi yaşadık ve hep bir ağızdan internette filtre görevi yapacak program yok mu diye haykırdık… Artık internetten soğumaya başladık, aradığımız bulamaz hale geldik. Yahoo ve altavista bu sorunu çözemediler ve o günlerde beklediğimiz kahraman Google ortaya çıktı. Google bu sorunu çözebildiği için şimdiki Google oldu.
Google, şu an haketiği yere kalitesi ve arama motorunu kullanan insanlara içeriği düzgün, özgün, kaliteli yani referans olabilecek siteleri ilk sayfalarda ilk sıralarda görüntülediği için google oldu. Günümüz insanın en büyük sorunu zaman, hepimiz zamana karşı yarışıyoruz. Kimsenin içeriği boş bir sitede geçirecek vakti yok. Google alt yapısı ve siteleri çok iyi analiz eden robotları sayesinde milyonlarca site arasında kullanıcının istediği bilginin olduğu siteyi ilk sıralarda görüntüleyerek bizim adımıza düşünen hareket eden sanal zekalar geliştirdi. Bunu daha da ilertetti ve bulunduğunuz bölgeye göre sonuçlar görüntülemeye başladı. Daha da ilerterek sizin alışkanlıklarınıza göre reklamlarla bu sonuçları destekledi.
Şu an kullanıcılar arama sonuçlarından o kadar eminler ki bilgisayarlarına filtre koyma endişesi taşımıyorlar, henüz okuma yazmayı yeni öğrenen çocukları dahi bilgisayarların başında yanlız bırakabiliyorlar. Biliyorlar ki ana sayfada “Google Arama Çubuğu” var. Google, internet bitti dediğimiz bir anda gelerek, interneti kurtardı…
Murat ÖLMEZ / 23.11.2011